ArabNews: “Fransa, Ankara’nın Jeostratejik Meydan Okumasına Karşı Rakipsiz Devam Edemeyeceğini Gördü!”
“Macron, Ortadoğu’da bir “süper güç” olmak istiyor, ancak girişimleri muhtemelen başarısız olacak.”
ArabNews’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.
“Amerikalı uzmanlar, Fransız politika yapıcıların Fransa’nın Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz’de hala hesaba katılması gereken bir güç olduğu yanılsamasını uzun süredir sürdürdüğünü söylüyor. Bunun nedeni, bölgedeki çeşitli ülkelere bazı pahalı silahları satmak, çeşitli askeri operasyonlara katılmak ve özellikle Kuzey Afrika’da terörle mücadele operasyonları yürütmek gibi kararlardan kaynaklanıyor.
Bununla birlikte Fransızlar bazı noktalardaki rollerini kaybetmemek konusunda daha ciddi görünüyor. Hatta Macron, “Fransa bölgede düzen ve istikrarı sağlamak için güç kullanmaya hazır” iddiası ile hareket ediyor.
Enerji Kaynakları Hırsı
Libya topraklarının, Irak’ın, Lübnan ve Kıbrıs sularının yeraltında yatan enerji kaynaklarının Fransızlar için büyük ilgi konusu olduğunu unutmamak gerekir. Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine ve kıtanın beşinci büyük doğal gaz rezervlerine sahip olan Libya’da yaklaşık yedi yıldır Fransız enerji şirketi Total çalışıyor. Aynı şirketin Irak’ta petrol sahasını yöneten bir ticari konsorsiyumunda % 22,5, Irak’ın kuzeyindeki keşif alanında ise % 18’lik hissesi var. Fransa ayrıca Lübnan sularının yanında bulunan ve bol miktarda enerji kaynağı olduğuna inanılan Kıbrıs’ın güney kıyılarında gaz arama faaliyetlerini yine bu firma aracılığı ile yürütüyor.
Fransızlar son yıllarda Orta Doğu’da bir tür “iyi” itibar peşinde olsalar da; insan hakları ve ilkelerine açık destek pozisyonları birçok durumda ABD’nin Filistin ve Irak gibi bölgesel meselelerdeki tutumlarından farklı olmadığı için, aslında enerji kaynaklarını korumak için harekete geçtiğini açıkça gösteriyor.
Sonra ise şüphesiz Türkiye geliyor. İki ülke arasındaki örtülü rekabet, Macron’un Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğu hoşnutsuzluğun ve Erdoğan’ın genel olarak Fransız rakibine duyduğu küçümsemenin ötesine geçiyor.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika’ya genel olarak yükselen yaklaşımı Fransa’yı rahatsız ediyor. Paris açısından Kıbrıs’ta Türk gazının aranması Avrupa Birliği’ne üye devletlerden birine ve bölgedeki Fransız ticari çıkarlarına karşı tehdit oluşturmaktadır. Ankara’nın Libya’daki varlığı da, Fransa’nın bölgedeki emelleri ile çelişiyor.
Fransa Türkiye’nin Kuzey Irak topraklarında PKK ile mücadele hamlelerini de eleştiriyor. Kuşkusuz bu konuda ki rasyonel Türk hassasiyetleri göz önüne alındığında, Türkiye için bu konuda kimseyi umursamayan bir politikası var.
Ancak, Fransa’nın Türkiye ile sorunlarındaki doruk noktası Doğu Akdeniz. Türkiye, 2019’un sonlarında Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile denizcilik anlaşmasını imzaladıktan sonra Fransa; bölgedeki olası bir Türk gücü kurma girişimini durdurmayı öncelik olarak kabul etti. Fakat; Ankara’nın Yunanistan, Mısır, Kıbrıs ve İsrail arasındaki ittifaka karşı jeostratejik meydan okumasına karşı Fransa rakipsiz devam edemeyeceğini artık gördü.
Gerçek şu ki Fransa, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile rekabet için neredeyse tüm hamleleri gerçekleştirmeye hazır görünüyor. Ve Macron gerek burada gerekse Ortadoğu’da bir “süper güç” olmak istiyor. Ancak girişimleri muhtemelen başarısız olacak…”
Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ
