Irak'ta İstihbarat Savaşları: ‘Şahin Birimi’ - M5 Dergi
Dünya

Irak’ta İstihbarat Savaşları: ‘Şahin Birimi’

Abone Ol 

21 Ocak’ta Bağdat’ta gerçekleştirilen bombalı saldırıları gerekçe gösteren Irak Başbakanı Mustafa Kazimi, İran’ın kontrol ettiği öne sürülen ‘Şahin Birimi’ adlı istihbarat örgütünün liderini görevden aldı ve kontrolünü ele geçirdi.

‘Şahinler Birimi’, Irak’ta en çok korkulan ve saygı duyulan istihbarat örgütü olarak biliniyor.

Bu birimin sağladığı kontrol sayesinde Başbakan Mustafa Kazımi bugün Irak’taki tüm silahlı gruplar hakkında bilgiye erişebiliyor.

Muhabir Suad El-Salihi, Middle East Eye internet sitesinde yayınlanan haberinde, Irak’taki “en tehlikeli casus ağı” olarak adlandırılan Özel İstihbarat Birimi’nin CIA ve İngiliz istihbarat teşkilatı tarafından eğitildiğini belirtiyor. Bu birim aynı zamanda militanlara karşı yüzlerce başarılı operasyonla övünürken, kapsamı ve cesareti bakımından diğer Irak istihbarat servislerine karşı güçlü bir rakip oluyor.

Başbakan Kazımi, liderliğinde ani bir değişiklik yaparak, gücü rakiplerinden geri aldı. Kendisine bilgi ve güç, siyasi düşmanlarına ise büyük rahatsızlık verecek bir aygıt elde etmiş oldu.

İstihbarat servisleri İran’ın kontrolü altında idi

Kazımi, 2020 yılı Mayıs ayında göreve başlamasından bu yana, -Irak istihbarat servisinin başındayken- ülkesindeki çeşitli güvenlik ve askeri hizmetleri kontrol etmek için mücadele etti. Bunların çoğu İran destekli siyasi ve silahlı grupların kontrolü altında idi.

Bu bağlamda, güvenlik uzmanları ve siyasi yetkililer Middle East Eye’a bu birimi kontrol etmenin Kazımi’ye, Irak’taki ‘en etkili ikinci istihbarat birimi’ni denetleme hakkı verdiğini söyledi.

Şahinler Birimi, son yıllarda siyasi ve sivil muhalifleri hedef almak ve ortadan kaldırmak için insani ve teknik kaynakları zaman zaman istismar ettiği olmuştur.

Bağdat’taki ikiz saldırı durumu değiştirdi

Aslında güvenlik pozisyonlarındaki değişim, Bağdat’ın merkezinde Tayaran Meydanı’nda 21 Ocak’ta meydana gelen IŞİD’in üstlendiği ikiz intihar saldırısı trajedisinden sonra gerçekleşti.

Kazimi Şahinler Birimi’nin liderini görevden aldı.

Silahlı Kuvvetlerin Başkomutanı olan Kazımi, hasarı hafifletmek ve güvenlik ihlallerini gidermek amacıyla 5 üst düzey güvenlik ve askeri lideri görevden aldı. Görevden alınanların arasında, Haşdi Şabi liderlerinden Ebu Ali el-Basri olarak bilinen Abdülkerim Abd Fadıl veya arkadaşlarının dediği gibi “Casusların Efendisi” yer alıyordu. Basri, Şahinler Biriminin lideri ve kurucularından biriydi.

Basri’nin görevden alınması şok etkisi yarattı. Kazımi’nin müttefikleri de muhalifleri de Basri’nin görevden alınmasını aşağılayıcı ve beklenmedik olarak değerlendirdi.

Uzmanlar Middle East Eye’a, Başbakan Kazimi’nin, Tayaran bombalı saldırıları kullanarak birçok Şii politikacının başarılı ve apolitik bir figür olarak gördüğü bir adamdan kurtulmak için hesaplaşma içine girdiğini belirtiyor.

Ancak bu açıklama, Irak Milli Güvenlik Kurulu nezdinde kararın gerekçesini açıklayan Kazımi’nin, Basri’ye sunduğu gerekçeden çok uzaktı.

Kurul üyelerinden biri – isminin açıklanmaması kaydıyla – Kazımi’nin, yabancı ülkelerin istihbarat servislerinin Basri’nin ne yaptığından haberdar olduğunu, ancak Irak hükümetinin bundan habersiz olduğunu söylediğini belirtti.

Basri’nin raporlarını, kendisinden doğrudan sorumlu olan mevcut İçişleri Bakanı veya İçişleri Bakanlığı İstihbarat Bakanlığı Müsteşarı’na sunmadığını, çünkü her ikisinin çalışmaları hakkında da olumsuz bir değerlendirme sunduğunu ekledi.

Kaynak, Kazimi’nin Milli Güvenlik Kurulu’na Irak istihbaratının yabancı bir istihbarat görevlisinin hareketlerini izlediğini ve Basri’nin bu kişiyle görüştüğünü öğrendiğini belirtti.

Kazımi’nin askeri sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul, Middle East Eye’a yorum yapmayı reddetti.

Basri ise hükümetin; IŞİD’le savaşan koalisyon veya büyükelçilik temsilcileri ve yabancı ajanlarla çalışan adamlarının faaleyetlerinin tamamen farkında olduğunda ısrarcı oldu.

Kazımi’nin kendisini yabancı bir istihbarat ajanıyla işbirliği yapmakla suçlama olasılığını reddeden Basri, Middle East Eye’a şunları söyledi:

“Kazımi’nin bunları söylemesi pek olası değil, hatta imkansız. Bu zamana kadar sadece Irak yararına çalıştım. Yüzlerce bombalı araç ve intihar saldırısını engelledim. Üniversitelerde internet aracılığıyla şantaja maruz kalan yüzlerce kızımızı korudum.  Ayrıca Irak hükümetinin bilgisi olmadan hiçbir uluslararası tarafla görüşmedim.”

Şahinler Birimi nasıl ortaya çıktı?

Şahinler Birimi’nin statüsü ve benzersiz kapasitesi, 2009 yılında Irak’ın yaşadığı kaosla beraber ortaya çıktı.

O dönemde, El Kaide ve çeşitli silahlı gruplar her gün Bağdat ve çevresinde saldırılar düzenliyordu. Düzinelerce insan ölüyor, güvenlik durumu ise sürekli kötüye gidiyordu.

Buna ek olarak Irak emniyeti tamamen tükendi; mali ve idari yolsuzluklar, mezhepsel ve siyasi bölünmelerin yanı sıra deneyim eksikliğine boğulmuştu. Bu durum da, militanların onları alt etmesine sebep oldu.

Eski güvenlik liderlerine göre, Sünni ve Şii silahlı gruplar Irak’ın güvenlik aygıtına sızdı.

Yüksek rütbeli bir polis memuru, konuyla ilgili olarak; “Silahlı grupların, memurlarımızın isimleri, rütbeleri, araç numaraları, adresleri, görevleri,  donanımları ve hatta çalışma değişim saatlerine kadar hakkımızdaki tüm bilgilere erişiyorlardı. Güvenlik görevleri ve hedefleri ile ilgili tüm detayları bildikleri için, tüm hareketlerimizi öngörüyorlardı.

Subay ve askerlerimizin çoğunu kaybettik. Ardı ardına kurban gittiler. Artık bu kan banyosunu nasıl durduracağımızı bilmiyorduk.” ifadelerini kullanıyor.

Çeşitli güvenlik kurumları, operasyonlar sırasında güvenlik ve yargı kurumları içinden gerçekleşen sızıntılara çözümler bulmaya çalıştı.

Başından beri birimin çalışmalarına aşina olan yüksek rütbeli bir güvenlik görevlisi şunları söyledi:

“Onları, İçişleri Bakanlığı İstihbarat Müdürlüğü Özel Harekat Teşkilatı olarak adlandırırdık. Şahinler Birimi özel hizmetler sunan bir yürütme organı gibiydi.”

Eski Başbakan Maliki, Şahinler Birimi’ni bakanlardan uzak tuttu

Eski Başbakan Nuri el Maliki, Şahinler Birimi’ni güvenlik bakanlarından uzak tutmaya çalıştı.

Bunun yerine, Davet Partisi’nden eski arkadaşı Ebu Ali el-Basri’yi birimin başına atadı.

Sakin doğası, alçakgönüllülüğü, medyaya ve toplantılara meyletmemesi ile karakterize edilen Basri, Şahin Birimi’ni Amerikan ve İngiliz istihbaratıyla işbirliği içinde kuran 12 Iraklı yetkiliden biriydi.

Birimde 100 ila 160 arasında kişi vardı. Ancak 2021’de bu sayı 1.800’e çıktı.

En önemlisi, gizli görevleri ve yapısı çok iyi korunuyordu. Aynı zamanda en son casusluk, gözetleme ve izleme teknolojilerine sahipti.

Kazımi’nin başında olduğu istihbarat örgütü dışında, bu alanda kendisini geçebilecek başka bir Irak güvenlik aygıtı bulunmadığı unutulmamalıdır.

Birimin işlerini denetleyen eski bir güvenlik görevlisi, Şahinler Birimi’nin ülkedeki en önemli ve tehlikeli istihbarat servislerinden biri olduğunu belirterek, 10 yıldır terörizm ve organize suçla mücadelede uzmanlaşmış seçkin bir örgüt olduğunu dile getirdi.

Söz konusu görevli, “Birim ekipman, uzmanlık ve birçok dosyayı içeren bir ağa sahiptir. Bu bilgi ve belgelerle ülkedeki herhangi bir kişiliği, siyasi veya silahlı gücü yok edebilir.” dedi.

İlk dört yıl kimse Şahinler Birimi’nden haberdar olmadı

Middle East Eye muhabiri Salihi, ilk dört yıl içinde çok az kişinin Şahinler biriminin varlığından haberdar olduğuna dikkat çekti.

Birimin görevleri gizliydi. Terörizmle ve Sünni silahlı gruplarla savaşmakla sınırlıydı.

Birimin Maliki’nin ofisiyle doğrudan ilişkisi, soru işaretlerinin artmasına sebep oldu.

Bu bağlamda, İçişleri Bakanlığı’ndaki yüksek rütbeli bir güvenlik yetkilisi, Şahinler Birimi ile diğer istihbarat grupları arasında var olan sürtüşmeyi doğruladı.

Middle East Eye’a konuşan yetkili, Basri’nin haberleri onlarla paylaşmadığını belirterek şunları söyledi:

“Bazen İstihbarat İşlerinden Sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısının çok detay vermeden şöyle dediğini duyardık: Bu hafta büyük bir operasyon gerçekleştireceğiz ya da  geçtiğimiz hafta önemli bir operasyon gerçekleştirdik.

Herkes onların El Kaide ve IŞİD’e odaklandıklarını biliyordu. Aslında bu bizim bakanlıktaki günlük işimizin bir parçası değildi.”

Salihi, Şahinler Birimi’nin IŞİD’in yükselişi sırasında, özellikle Şubat 2014’te duyulmaya başladığını belirtti.

Şahinler Birimi’nin adı medyada ilk kez, İçişleri Bakanlığı Bağdat’ın batısındaki Tobji’de bir çocuk cezaevine düzenlenen bombalı intihar saldırısını engellediğini açıkladığında duyuldu.

Birimin medyada ikinci kez yer alışı 10 ay sonra o zamanki IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi’ye yakın 14 militanın öldürüldüğü hava saldırısında kullanılan istihbarat bilgilerini paylaşmalarıyla oldu. Bu saldırıda Bağdadi de yaralanmıştı.

Resmi verilere göre, birim tarafından sağlanan bilgiler sayesinde düzinelerce IŞİD’li ve örgüt lideri öldürüldü. Sonraki yıllarda da birçok operasyon Şahinler Birimine atfedildi.

İran’dan uzakta

Haberde, birim unsurlarının dikkatlice seçildiği belirtiliyor. Subayların çoğu, Maliki’ye sadık Şiiler ve Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri’nin yanı sıra diğer bazı İran destekli liderler tarafından seçildi. Bununla birlikte, bu subayların hiçbirinin Batı güçlerinin sürekli desteğini sağlamak için sadakat göstermesine izin verilmedi. İran’ın da birime ‘alenen’ herhangi bir lojistik veya teknik destek sağlamadı.

Tecrübeli bir güvenlik görevlisi, Şahinler Birimi görevlilerinin, yalnızca üst düzey eğitim kursları için aday göstermekte ısrar eden Amerikan ve İngiliz istihbarat teşkilatlarıyla işbirliği içinde oluşturulduğunu söyledi. Seçme aşamasında çok titiz davrandılar ve İran’la bağlantısı olan herkesi reddettiler.

CIA ve MI6 incelemelerinde titizdi. Bir aday dini veya tıbbi nedenlerle bu ülkeyi ziyaret etmiş olsa bile, İran veya İran destekli silahlı gruplarla en ufak bir bağlantısı olan herhangi birini kabul etmeyi reddederek derin araştırmalar yaptı.

Pek çok kişinin merak ettiği soru, bu durumun Tahran’ı Şahin Birimi’ne uzaktan erişimine yetip yetmediğiydi.

Teorik olarak, birim temiz eller olarak kabul edildi. Ancak sahada Şahinler birimi Irak’taki silahlı Şii grupların, özellikle de İran’la bağlantılı olanların hiçbirini takibe almadı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi MEE’ye yaptığı açıklamada, “Şahinler Birimi, Irak’taki Şii silahlı grupları dağıtmak için kullanılabilecek en tehlikeli araçtı çünkü onlar hakkında her şeyi biliyor. Ama onlara karşı işe yaramadı ve bu nedenle bu gruplar, Şahinler Birimi’ni düşmanları olarak sınıflandırmadılar.

Basri de bu gruplarla çalışmadı ancak bu, zaman zaman onlara bazı bilgileri sızdırmadığı veya gizlemediği anlamına gelmez.” dedi.

Siyasi araç

Basri’nin görevden alınmasına ek olarak Başbakan Kazımi, birimin faaliyetlerinin Başkomutanlık Ofisi ile yeniden ilişkilendirilmesini ve diğer güvenlik servisleriyle tam koordinasyonun sağlanmasını emretti.

Ayrıca yetkililer MEE’ye, Şahinler Birimi’nin insan ve teknik kaynaklarının Ekim 2019’da başlayan hükümet karşıtı gösterilerde aktivistleri takip etmek için kullanıldığını söyledi.

Bazı Şahinler Birimi çalışanlarının, Basra ve Kerbela’daki aktivistleri tutuklamak, gasp etmek için İran destekli silahlı gruplardan bazılarıyla işbirliği yaptığını belirttiler.

İçişleri Bakanlığı’ndaki yüksek rütbeli bir güvenlik görevlisi, Maliki’nin birimi siyasi rakiplerine karşı ilk kullanan kişi olduğunu belirtti. Bunlar arasında terör olaylarına karışmakla suçlanan, gıyabında idam cezasına çarptırılan eski başkan yardımcısı Tarık El Haşimi yer alıyor.

Birimin, eski Maliye Bakanı Rafi el İsavi’yi hedef aldığı da iddia ediliyor.

Şahinler Birimi, 2018’den beri siyasilerin uğruna rekabet ettiği Maliki mirasının sadece bir kısmı.

Yetkiliye göre, El-Fetih İttifakı ve Blok en fazla devlet aracını ele geçirmek için kıyasıya bir rekabet içinde.

Bu arada görünen o ki, Kazımi bir sonraki parlamento seçimlerinden önce pozisyonunu desteklemek için bir taktik uyguluyor.

Ancak muhalifler, tüm istihbarat servislerinin bir elde toplanmasının herkes için bir tehlike oluşturduğunu iddia ediyor ve var güçleriyle Kazimi’yi eleştiriyorlar.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close