Russian Academy of Sciences: “Rusya ve NATO Arasındaki Bir Çatışmada Üç Senaryo”

“Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı, batı sınırlarını güçlendirmeye devam etmek zorunda kaldığını ve iki düzine yeni birim daha oluşturulduğunu duyurdu. Uzmanlar bu adımın yıldan yıla büyüyen NATO tatbikatlarında çizilen senaryolara karşı Rusya’nın verdiği karşı refleksler olduğunu açıklıyor.”

Russian Academy of Sciences’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“2021 yazında AB ülkeleri ve diğer NATO üyesi ülkeler, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana en büyük eşzamanlı tatbikata imza atacak. Denizaşırı ülkelerden askeri konvoyların transferini amaçlayan ittifak bu tatbikat çatısı altında büyük hareket merkezleri oluşturarak bir birlik denemesi yapacak denebilir.

Rus askeri uzmanlara göre bütün bunlar Rusya ile bir savaş hazırlığı gibi görünüyor. Ama diğer taraftan da şu soruyu soruyorlar. NATO neden Rusya ile savaşmak istiyor? Ve eğer bir silahlı çatışma olursa bu nasıl olacak?

Bu milyonlarca asker, tank ve hava orduları ile yapılacak bir savaş anlamına geliyor. Ve böyle bir savaş sözkonusu olduğunda Rusya’nın dünyadaki en güçlü ikinci nükleer güç olduğunu unutmamak gerekir. Bugünün gerçekliğinde ülkeleri tamamen ortadan kaldıran savaşların ortadan kalktığı düşünülüyor. Ancak bu, Rusya ile NATO bloğu arasında bir silahlı çatışmanın söz konusu olmadığı anlamına mı geliyor?

Hayır. Böyle bir çatışma oldukça olasıdır. Ancak iki ülkenin topraklarındaki kısmı açıkça tanımlanmış hedeflerle sınırlı olacak ve büyük olasılıkla daha çetin olan mücadele üçüncü ülkelerin topraklarında gerçekleşecek.

Rus ordusunun NATO İttifakı güçleri ile karşı karşıya geleceği üç senaryoya göz atalım.

İlk olarak Kaliningrad. Bu Rus bölgesinin stratejik önemi kesinlikle ortada. Çünkü burada bulunan Rus füzelerinin ulaşabileceği kapsam NATO’nun askeri altyapısının ana hedeflerini kapsıyor. NATO’nun birincil amacı Rusya’nın güçlü olduğu bu dış bölgeyi ortadan kaldırılmasıdır ve tüm askeri tatbikatları açıkça Kaliningrad bölgesini ele geçirmek için yapacaktır.

Burada doğal bir soru ortaya çıkıyor, Brüksel ve Washington neden Rusya’nın “nükleer gücünden” korkmuyor?

Bu konuda kesin bir cevap ya da yargı ortaya koymak gerçekçi olmaz. NATO stratejistleri ,Moskova’nın nükleer cephaneliğini Avrupa’ya karşı kullanmayacağını varsayıyor. Batı, uzun süredir II. Dünya Savaşı’nın sonuçlarını revize etmek için bir gerekçe hazırlamak için çalışıyor. Böyle bir şey olursa, Batı yanlısı “beşinci kol” Almanya’ya dönüş sorununu gündeme getirmeye çalışabilir.

Bu senaryoda, Rusya’nın güçlü dış bölgesini yani Kaliningrad’ı basitçe teslim etmeyeceği açıktır. Rusya ile NATO arasında silahlı bir çatışma ilk olarak burada başlayacak ve evrilecektir.

İkinci olarak , Rusya ile NATO arasında Beyaz Rusya üzerinde bir çarpışma olasılığı konuşulmalıdır. Bu ülkede yakın zamana kadar seçimlerinin muğlak sonuçları nedeniyle kitlesel protestoların şiddetlendiğini hatırlatmakta fayda var. Hemen ardından ise Beyaz Rusya(Belarus) Başkanı Lukashenko’ya suikast düzenlemek için bir komplo olduğu orada ortaya çıktı.

Batı yanlısı muhalefet Minsk’te iktidarı ele geçirirse, NATO birliklerinin “insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alma” talebi üzerine görevlendirilmesi senaryoları oldukça olasıdır ve daha net ifade ile aslında bu kesinlikle olacaktır. Bunun sonucunda Kremlin tekrar devreye girecek ve  tüm bunların tamamen Belarus’un iç meselesi olduğunu iddia edecektir. NATO’nun bu bölgeye barış gücü adı altında girmesi Rusya ve NATO arasında ortaya çıkacak çatışmanın ikinci kritik noktasıdır demek mümkün.

Üçüncüsü tabi ki Kırım ve Ukrayna. Ukrayna’da henüz hiçbir şeyin bitmediği, aksine her şeyin yeni başladığı yer olarak bahsetmek gerekir.

Kiev’in hamlelerine karşı Moskova, batı sınırına askeri teçhizatlı 100.000’den fazla asker konuşlandırdı. Kremlin burada açıkca geri adım atmayacağını gösterdi. Sonuç olarak, “gerilim” şimdilik sona erdi. Birliklerin çoğu Ukrayna sınırından çekildi ancak kritik noktalardaki birlikler bölgede yerleşik konuma geçmek için çalışmalarına devam ediyor. 

Avrupa’daki mevcut geniş çaplı askeri tatbikatlar, şüphesiz Batı’nın Rus birliklerinin Ukrayna sınırları boyunca konuşlandırılmasına tepkisi olarak konumlanıyor. Avrupa’da tatbikatlar için konuşlandırılan NATO kuvvet grupları, Kiev için bir “çatı” koruma görevi görebilir. NATO, Kiev’den gelen bir taleple Rusya Savunma Bakanlığı’nın saldırısını durdurmak için güçlerini bu bölgeye devredebilir. Bu da çatışmanın kaçınılmaz hale gelmesi demektir.

NATO bloğunun Baltık ülkeleri üzerinden Rusya ile çatışabileceği muhtemelen başka senaryolar da vardır. Ancak hem Rus askeri uzmanlarının hem de NATO stratejistlerinin üzerinde durduğu üç senaryo bunlar olarak kabul ediliyor.”

Kaynak:M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ