Rus Medyasından Türk Savunma Sanayii Analizi: "Yükseliş Devam Edecek" - M5 Dergi
GenelÖne ÇıkanStrateji Analiz

Rus Medyasından Türk Savunma Sanayii Analizi: “Yükseliş Devam Edecek”

Abone Ol 

“Son yıllarda Türkiye; askeri-sanayi kompleksinin gücünü artırmak için, ARGE ve üretim anlamında savunma sanayisini doğrudan etkileyecek gerekli tüm çalışmaları yapıyor ve önlemleri alıyor.”

Rus Topwar’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Türkiye 2000 yılında savunma sanayisine 6,25 milyar lira harcarken, 2010’da bu bütçe 26,5 milyar lira ve 2020’de neredeyse 124,5 milyar lira oldu.

Türkiye’nin ayırdığı bu askeri bütçenin önemli bir kısmı savunma işletmelerine ve projelerine verdiği desteğe gidiyor. Ek olarak, ARGE çalışmaları için büyük harcamalar ayrılıyor. Bugüne kadar bu bütçe haricinde Türkiye’nin ARGE desteklemeleri için ayırdığı harcamalar yıllık olarak 1,7 milyar doları aştı.

Nitekim bu harcamalar karşılığını verdi. Askeri-sanayi kompleksleri, zırhlı araçlar ve kara kuvvetleri için silahlar, deniz teçhizatları, elektronik sistemler vb. bir çok konuda Türk savunma sanayisi ustalaştı. Şu anda, Türkiye bağımsız olarak ordusunun ihtiyaçlarının % 70’ini kendisi karşılıyor ve aynı zamanda uluslararası pazardaki varlığını güçlendiriyor.

Türkiye’nin bu iç ve dış ticari başarısı dünyadaki silah üreticileri sıralamasında da görülebilir. SIPRI Enstitüsü’nün hazırladığı ilk 100 üretici arasına 2010’da yılında bir Türk şirketi olan Aselsan 92. sıradan girdi. 2018 yılındaki SIPRI sıralamasına ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayii 54. sıradan,  Aselsan ise 84. sıradan girmeyi başardı.

Yakın dönemde bener bir derecelendirme Defense News tarafından da derlendi. Defense News göre, ilk 100’e 2019’da 7 Türk şirketi girdi. Bunların en başarılısı Aselsan olarak göze çarpıyor.

Son yıllarda, Türk askeri-sanayi kompleksi ihracat açısından dikkate değer bir başarı göstermiştir. Yıllık toplam hacmi 3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türk askeri ürünlerinin ana alıcısı, ağırlıklı olarak kendi üretimi olan çeşitli teçhizat için parçalar ve montajlar tedarik eden ABD’dir. Amerikan sözleşmeleri ihracatın% 60’ını oluşturuyor.

Türk Savunma Sanayisinin Örgütsel Yapısı

Türk askeri-sanayi kompleksi, bir dizi büyük endüstride  çeşitli büyüklükte birkaç düzine işletmeyi içermektedir. (Zırhlı araç, top ve füze silahları, gemiler, İHA’lar, elektronikler vb. ) Bu üreticiler aktif olarak gelişmektedir.

Türkiye’nin savunma ithalatı son zamanlarda büyük bir sorun haline geldi. Geçen sonbaharda yaşanan meşhur olaylardan sonra, birçok yabancı ülke Türkiye’ye askeri ürünlerini tedarik etmeyi reddetti. Bu Türkiye’nin bu konularda çalışmalarını hızlandırdı.

Örgütlenme konuları ve faaliyet özellikleri dikkate alındığında, Türk askeri sanayi işletmeleri üç ana gruba ayrılabilir. İlki; Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın (TSKGV) parçası olan en eski kuruluşlardır. Bunlar yetmişli ve seksenli yıllarda kurulan Aselsan, Havelsan, Roketsan vb. şirketlerdir. Çeşitli alanlarda geniş deneyime ve gelişmiş üretim tesislerine sahip TSKGV şirketleri yurt içi ve ihracat siparişlerinin % 40’ını karşılamaktadır.

2000’li yılların başından itibaren satın almaların artmasıyla birlikte Türkiye’de ikinci bir grup oluşturuldu. Bu grup, Türkiye tarafından önemli ölçüde yabancı katılımla organize edilen ve nispeten yeni ortak girişimlerden oluşan bir grup olarak özetlenebilir. Bu grubun en önemli temsilcileri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile Otokar’dır.

Türkiye’de son yıllarda ise üçüncü bir grup ortaya çıktı. Bunlar Türk makamlarının ve en yakın çevrelerinin temsilcilerinin doğrudan katılımıyla oluşturulan yeni işletmeler. Bu yaklaşımın en ünlü örneği, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabası olan Baykar Makina’dır. Ayrıca BMC de iktidar partisinin liderlerine yakın kişiler tarafından oluşturuldu.

Askeri-sanayi kompleksinin tüm ana işletmeleri şu veya bu düzeyde Türk devletinden destek alıyor. Bu destekler faaliyet alanları ve yetenekleri dikkate alınarak farklı şirketler ve kuruluşlar arasında dağıtılıyor.  Böylelikle Ar-Ge faaliyetlerinin yaklaşık üçte ikisi TSKGV bünyesindeki işletmelerin katılımıyla gerçekleşiyor.

Türkiye’nin şu anda getirdiği noktadaki askeri-sanayi kompleksi, kendi ordusunun ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Ancak tüm görevleri yerine getirmesi mümkün değil.  Özellikle daha zorlu görevleri başarmasına rağmen tank geliştirilmesi ve üretilmesi fazlasıyla zor bir iş olarak Türk savunma sanayisinin karşısına çıktı. Türkiye bu konuda bir “Altay” projesi üzerinde çalışıyor.

Türk savunma sanayisinde kara birlikleri için çok çeşitli otomotiv, askeri ve özel ekipman üretilmektedir. Yeni alanlara hakim olmak için de sürekli girişimlerde bulunulmaktadır. Örneğin, topçu ve füze silahları alanındaki Türk askeri-sanayi kompleksinin varlığı giderek artmaktadır.

Havacılık alanında ise gelişen bir durum ortaya çıkıyor. İnsanlı uçaklar alanında, Türkiye şimdiye kadar yalnızca yabancı yapım ekipmanları tamir etme ve modernize etme yeteneğine sahip olarak görünüyor. Fakat aynı zamanda, 5. nesil bir savaşçı yaratma konusunda çalışmalarını sürdürüyor. AyrıcaTürk endüstrisi, Amerikan F-35 avcı uçağı projesine bir dizi enstrümanın tedarikçisi olarak katılıyor. Diğer yandan Türk şirket TUSAŞ, T129 savaş helikopterlerini şimdiden üçüncü ülkelere satıyor.

İnsansız uçaklar alanında işler çok daha iyi. Devlet tarafından en üst düzeyde destek alan Baykar Makina ve diğer kuruluşlar, keşif, saldırı ürünleri ve kamikaze dronlar dahil olmak üzere çeşitli amaçlar için bir dizi S/İHA geliştirdi. Bunlar Türk ordusunda hizmete girdi ve uluslararası pazarda da güçlü bir şekilde yerini aldı.

Gelecek İçin Planları

Şu anda, Türk askeri-sanayi kompleksi 2019-23 ulusal kalkınma planının uygulanmasını yürütüyor. Bu sürenin sonunda askeri sanayi, kendi ordusunun ihtiyaçlarının% 75’ini karşılayacak. Aynı zamanda askeri-sanayi kompleksinin ürettiği ürünlerin yabancı silahlı kuvvetlere olan satışını artıracak.

Son yıllarda Türkiye’de gözlemlenen trend ve süreç, böyle bir gelişim planının gerçekçi olduğunu ve belirlenen hedeflerin belirlenen zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilebileceğini göstermektedir.

Kısaca Türk askeri sanayi gelişmeye ve yeni başarılar göstermeye devam ediyor. Türkiye; “Uzun vadeli projeler” de dahil olmak üzere üretim tesislerinin geliştirilmesi ve yenilenmesi için ciddi yatırımlar yapıyor.

Son 10-15 yılda Türkiye, bir dizi atılım yaptığı askeri-sanayi alanında büyük bir çıkış gerçekleştirmiştir. Artık ordularını daha da geliştirme potansiyelene sahip oldukları ve uluslararası pazarda bu alanda para kazanmaya alışkın oldukları söylenebilir. ”

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close