İngiliz Devleti Kurumsal Strateji Belgesi: "ABD Öncülüğünde Düzen Sona Erdi Artık Farklı Bir Dünyaya Hazırlanmalıyız" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

İngiliz Devleti Kurumsal Strateji Belgesi: “ABD Öncülüğünde Düzen Sona Erdi Artık Farklı Bir Dünyaya Hazırlanmalıyız”

Abone Ol 

İngiliz Hükümeti, ABD öncülüğünde İngiltere destekli kurulan düzenin sona erdiğini ve İngiltere’nin artık farklı bir dünyaya ‘hazır olduğunu göstermesi gerektiğini’ ilan ediyor. Bu dünya ‘jeopolitik kaymalar, sistemik rekabet, hızlı teknolojik değişim ve ulusötesi sınamalar’ ile tanımlanmaktadır.

İngiliz Hükümeti, “Rekabetçi Bir Çağda Küresel Britanya: Güvenlik, Savunma, Kalkınma ve Dış Politikanın Bütünlüklü Değerlendirmesi” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapor, Başbakan Boris Johnson’ın önsözü ile başlıyor ve rapor İngiliz Parlamentosu’na sunuldu.
Hükümet, “Bütünlüklü Değerlendirme” (Integrated Review) olarak kısaltılan rapor üzerinde çalışmaya başladı ve raporun B harfli ekinde belirtildiği gibi farklı devlet kurumları, parlamento komiteleri ve uluslararası müttefiklerin yanı sıra ulusal ve uluslararası uzmanların katkıda bulundu. Bu nedenle rapor hükümetin konsensüsünü yansıtıyor.
Rapor, İngiliz hükümeti için bir “eylem kılavuzu” olduğunu ifade ediyor. “Bütünlüklü Değerlendirme”, zengin ve dirençli bir ulus olma amacıyla İngiltere hükümetinin 2025 yılına kadar savunma, güvenlik ve dış politika hedeflerini belirliyor.
İnceleme, çok kutupluluk, artan rekabet ve jeopolitik ve jeoekonomik değişimler tarafından tanımlanan “yeni bir dünyanın oluştuğunu” belirtmektedir.
Rusya ve Çin, İngiltere’nin başlıca rakipleri iken, Orta Güçler ve Avrupa Birliği de Londra ile rekabetçi bir ilişkiye girme potansiyeline sahiptir. Rapora göre bu rekabetlerin “barış ve savaş arasındaki çizgiyi sınaması” bekleniyor.
İnceleme, hükümetin yeniden yapılanmasını, artan nükleer caydırıcılık dahil savunma düzenlemesini, iç hukuku ve küresel olarak aktif müdahaleci adımları içeren bir tepki politikasının ana hatlarını çiziyor. Özetlemek gerekirse İngiliz Hükümeti savaşa hazırlanıyor.
ÇOK KUTUPLU DÜNYA OLUŞTU
Rapor şu temel tespiti yapıyor:
“Bütünlüklü Değerlendirme ayrıca bir yaklaşım değişikliğine de işaret ediyor (vurgu özgün metinde, YS). Son on yılda, Birleşik Krallık politikası, Birleşik Krallık’a ve diğer uluslara büyük fayda sağlayan, Soğuk Savaş sonrası “kurallara dayalı uluslararası sistemi” korumaya odaklanmıştır. Ancak bugün, uluslararası düzen daha parçalıdır ve niteliğini çıkarlar, normlar ve değerler üzerinde devletler arasındaki yoğun rekabet belirlemektedir. Statükoyu savunmak, önümüzdeki on yıl için artık yeterli değil.”
İngiliz Hükümeti, ABD öncülüğünde İngiltere destekli kurulan düzenin sona erdiğini ve İngiltere’nin artık farklı bir dünyaya “hazır olduğunu göstermesi gerektiğini” ilan ediyor.
Bu dünya “jeopolitik ve jeoekonomik kaymalar, sistemik rekabet, hızlı teknolojik değişim ve ulusötesi sınamalar” ile tanımlanmaktadır.
SİSTEMİK REKABET
İngiliz hükümeti raporda, “Çok kutuplu bir dünyada, devletler ve devlet grupları arasında uluslararası düzeni şekillendirmek için artan bir rekabet olacak” diyor ve rekabetin aşağıdaki alanlarda gerçekleştiğini söylüyor:
– Siyasi sistemler arasında;
– Uluslararası düzeni şekillendirmek için;
– Kara, deniz, hava sahası ve siber uzaya hakim olmak;
– Ve küresel ekonomik büyümeden daha fazla pay almak.
Sistemik rekabet ifadesi ile hakimiyetin kaybedildiği İngiltere tarafından kabul edilmektedir. Soğuk Savaş sonrası dönemde ABD ve başlıca müttefikleri yukarıda sayılan alanlara hakim oldu. Şimdi, bunlar bir çatışma sorunudur.
İngiliz Hükümeti, bu rekabette her aracın kullanılacağını belirtiyor.
EKONOMİK DEVLET YÖNETİMİ
Bütünlüklü Değerlendirme, rakiplerin “ekonomi üzerindeki devlet yönetimini sistemik rekabette bir kaldıraç olarak benimsemelerini” öngörmektedir. Daha fazla korumacılık ve ekonomik milliyetçiliğin yanı sıra, bu, bazen rakiplerin ekonomik ve güvenlik çıkarlarını hedef almak ve baltalamak için geleneksel ekonomi politikasından yasadışı finansmana kadar ekonomik araçların kasıtlı kullanımını içerecektir.”
ARTAN BÖLGESEL ÇATIŞMALAR
“Artan çatışma ve istikrarsızlık” 2030’da olağan hale gelecektir, çünkü “sistemik rekabetin yönlendirdiği dış güçler, muhtemelen ulusal ve bölgesel çatışmalara müdahil olmaya devam edecek ve kendi çıkarları için bunların gelişimini etkileyecektir. Bu, artan çatışma risklerini artıracaktır.”
Hakimiyet için askeri çatışmalar devam edecek, ancak “ekonomik devlet yönetimi, siber saldırılar, dezenformasyon ve vekiller” yaygın ek araçlar haline geldiğinden, “sistemik rekabet barış ve savaş arasındaki çizgiyi test edecek.”
ANA RAKİPLER
Bütünlüklü Değerlendirme’nin bir çok yerinde  Rusya’nın “Birleşik Krallık için en ciddi tehdit” olarak anılması şaşırtıcı değil. Rapordaki yenilik, Rusya’nın “Kırım’ı ilhakı” gibi belirli ve somut eylemlerinin değil, Rus hükümetinin kendisini hedef almasıdır. Bu, ülkenin genel olarak “devlet tehdidi” olarak tanımlanmasına da yansımıştır.
Rapor, Rusya ile ilgili olarak şunları belirtmektedir:
“Birleşik Krallık, Rusya’nın halkına, kültürüne ve tarihine saygı duyuyor. Bununla birlikte, hükümetiyle ilişkiler düzelene kadar, Rusya’dan kaynaklanan tüm tehditler yelpazesini aktif olarak caydıracak ve karşı koyacağız.”
İngiltere, Rusya hükümetine “saygı göstermiyor” ve ülkenin “bir tehdit yelpazesi” ürettiğini düşünüyor.
Bu nedenle, Birleşik Krallık hükümeti aşağıda açıklanacak önemleriyle en başta Rusya ile rekabeti ele almaktadır.
Ana rakipler: Çin “İngiltere ekonomik güvenliğine yönelik en büyük devlet tehdidi”
Birleşik Krallık hükümeti, küresel stratejisinde en büyük değişikliği Çin’e ilişkin değerlendirmesine göre yapıyor. Aşağıdaki tablo, değişikliği daha iyi gösterebilmek için 2015 Ulusal Güvenlik Stratejisi İncelemesindeki (solda) değerlendirmeyi mevcut değerlendirmeyle karşılaştırmaktadır.
2015 Ulusal Güvenlik Stratejisi, Xinjiang, Hong Kong veya Tayvan gibi bugün İngiltere’nin önemli baskı uyguladığı konuların adını bile geçirmiyor.
2021’de İngiltere nezdinde Çin, “sistemik bir rakip” ve “en büyük devlet tehdidi” haline geldi. Mevcut rapor güçlü bir çelişki içeriyor gibi görünüyor: Bir yandan, Birleşik Krallık hükümeti “daha ​​derin ticaret bağlantıları ve daha fazla Çin yatırımı dahil olmak üzere olumlu bir ekonomik ilişki sürdürmek” istiyor. Diğer yandan, Birleşik Krallık “ulusal güvenliği korumak için doğrudan yatırımlara müdahale edecek”, “tedarik zincirlerinin direncini güçlendirecek” ve örneğin Sincan ve Hong Kong örneklerinde “değerleri savunmak için dik duracaktır”. Ayrıca, sistemik bir rakip olan otoriter bir devlet olarak Çin, küresel “farklı siyasi sistem türleri arasındaki ideolojik rekabetin” karşı tarafında yer almaktadır.
Çelişki gibi görünen şey aslında yeni bir metodolojidir. “Değerler için ayağa kalkmak” veya askeri varlık sergilemek, “olumlu ekonomik ilişkiyi” gerçekleştirmenin, yani Çin’in daha fazla zenginliğini elde etmenin yoludur.
ARTAN REKABET ALANI: HİNT-PASİFİK
Çin’in zenginliği ise, yükselen tamamlama alanı olan Hint-Pasifik’e ve raporda satır aralarında bahsedilen, İngiltere’nin üçüncü rakibine dikkat çekiyor: Avrupa Birliği.
Rapor şu ifadeleri kullanıyor: “Küresel ekonomik güç dengesindeki değişimler. Küresel ekonomideki büyümenin itici güçleri, özellikle Hint-Pasifik bölgesi olmak üzere güneye ve doğuya doğru ilerlemeye devam edecek gibi görünüyor.”
Bu nedenle rapor, Birleşik Krallık’ın bütün bir bölümü, “Hint-Pasifik eğimi: bir çerçeve” başlığı altında “ekonomik fırsatlar, güvenlik ve değerler” konusundaki çalışmalarına ayırmaktadır.
VE YENİ BİR RAKİP: AVRUPA BİRLİĞİ
Hint-Pasifik bölgesi, Birleşik Krallık’ın “Fransa ve Almanya dahil olmak üzere Avrupalı ​​Ortaklarla daha yakın çalışmanın yollarını arayacağı”, ancak her zaman lider konumda olacak bir alan olacaktır:
“Önümüzdeki on yılda Birleşik Krallık, Hint-Pasifik’teki angajmanımızı derinleştirecek ve diğer tüm Avrupa ülkelerinden daha büyük ve daha kalıcı bir varlık kuracaktır. Bölge zaten ekonomimiz ve güvenliğimiz için kritik öneme sahiptir, uluslararası yasaların, kuralların ve normların müzakere edilmesi için bir odak noktasıdır ve önümüzdeki on yılda Birleşik Krallık’ın refahı için daha önemli hale gelecektir.”
BREXIT, “çıkarımıza uygun olduğunda farklı ekonomik ve politik yolları takip etme ve dış politikaya farklı bir yaklaşım getirme için fırsat” ve özellikle “yükselen piyasalardan, küresel ekonomideki değişimlerden yararlanmak için iyi bir konumda olmanın” zemini kabul ediliyor.
Bu nedenle, Birleşik Krallık’ın hem Hint-Pasifik’e yoğun bir şekilde odaklanması, hem de bu bölgede AB ile rekabetçi-işbirliği ilişkisi olması beklenmektedir.

Birleşik Krallık hükümeti, Bütünlüklü Değerlendirme’de, ABD’nin paylaştığı küresel hegemonyanın kaybını ve gelecekteki dünya düzenini şekillendirmek için rekabetin başladığını kabul ediyor. Bu, emperyalist bir “uyan borusudur.” Sonucunda İngiltere’nin uluslararası konum ve tutumu bütünüyle gözden geçiriliyor.

Birleşik Krallık Hükümeti’nin küresel rekabete yönelik hazırlıkları şu 5 nokta ile özetlenebilir: 1. Hükümet reformu 2. Yurtiçi hazırlık 3. Nükleer tehdidi artırmak 4. Artan uluslararası askeri varlık ve 5. Artan uluslararası siyasi müdahale.

Bütünlüklü Değerlendirme’nin ruhu ve öngörülen düzenlemeler, Birleşik Krallık Hükümeti’nin kendisini, toplumunu ve ordusunu doğrudan savaşa değilse bile küresel düzeyde büyük bir çatışmaya hazırladığını gösteriyor.

Hükümet raporu, “Bütünlüklü Değerlendirme’nin merkezinde, güvenlik ve dayanıklılığa yönelik artan bir önemin olduğunu” belirterek, “küresel barış ve istikrar çabalarımızın artan riskler yarattığını kabul etmemiz” gerektiğini ilan ediyor.

Kaynak :M5, 7Sabah

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close