Dünyanın En Büyük İkinci Ekonomisinde Gelir Adaletsizliği Neden Engellenemiyor? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Dünyanın En Büyük İkinci Ekonomisinde Gelir Adaletsizliği Neden Engellenemiyor?

Abone Ol 

Çin, dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 14 trilyon dolarlık GSYİH ile liderliğe oynamasına rağmen hâlâ fakirlik sorunuyla mücadele ediyor. Peki, nasıl oluyor da Çin, bu olağanüstü büyümesine rağmen neden gelir adaletsizliği olan bir ülke?

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin1,404 milyar ile dünyanın en kalabalık ülkesi. Aynı zamanda koronavirüs (Covid-19) pandemisine rağmen yüzde 2,3 oranında büyüme kaydeden tek ülke. Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) ise 14,34 trilyon Amerikan doları ile ilk kez 100 trilyon Yuan sınırını aşmış durumda.

Ancak, tüm bu gelişmelere rağmen Çin, hâlâ fakirlik sorunuyla mücadele eden ülkeler arasında yer alıyor.

ÇİN EKONOMİSİNİN PERDE ARKASI

Bir ülkenin toplam GSYİH, bir hükümetin kullanabileceği kaynakların toplamını yansıtır.  Bu bakımdan bir değerlendirme yapıldığında Çin’in dünyanın ikinci büyük ekonomisi olduğu reddedilemez bir gerçek. Çin bu kaynağının büyük bölümünü, uzay programı, askeri teçhizat ve bilim gibi çeşitli konularda yararlı şekilde kullanıyor.

Ancak bunun, Çin halkının yaşamıyla ilgisi oldukça sınırlı. Genellikle istatistiklerde Çin ekonomisinden söz ederken ülkede kişi başına düşen GSYİH’sından söz edilmiyor. Tabi istatistiklerle bir ülkeyi sorunsuz gösterme çabası yalnızca Çin’e özgü bir olgu değil.

“Tüm dünyada toplumlar basit istatistikler sayesinde refah toplum ya da fakir toplum olarak adlandırılıyor.”

Çin Labaroutarı’nın kurucu direktörü ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Nancy Qian, IPG Journal’da yayımlanan bir makalesinde, Çin ekonomisinin görünmeyen yüzünden söz ediyor. 2019’da Çin’in kişi başına düşen GSYİH’nın 8 bin 242 dolar olduğuna dikkat çeken Prof. Nancy, “Bu veriler doğrultusunda bir sıralama yapılsa, koca Çin, Karadağ ve Botsvana arasında yer alır” ifadelerine yer veriyor.

Peki, nasıl oluyor da Çin, bu olağanüstü büyümesine rağmen fakir bir ülke olarak kalıyor?

ÇİN FAKİR BİR ÜLKE Mİ?

Profesör Nancy’e göre, ülkenin satın alma gücü oldukça geride. Bu durum dünya genelinde değerlendirildiğinde Çin, 86’ıncı sıraya yerleşiyor. Yani 17 bin 811 dolarlık küresel ortalamanın altında kalıyor.

Hâl böyle olunca ülke içindeki eşitsizlik düzeyi de, bu yoksulluğun önemli bir parçası hâline geliyor. Prof. Nancy Qian, Çin hükümetine göre, 600 milyon kişinin aylık gelirinin yaklaşık bin Yuan, yani 155 ABD doları olduğunu söylüyor.

ÇİN’İN YOKSULLUKLA MÜCADELESİ

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, fakirlikle mücadele kampanyasını ilk kez Kasım 2013’de duyurmuştu. Pekin hükümeti bu süreçte oldukça yol katetti.

Peki, Çin’in fakirlikle mücadelede izlediği yol haritası neydi?

Pekin hükümeti, yoksullukla mücadele stratejisi kapsamında, toplumun en yoksul bölümünün yaşadığı bölgeleri tespit etti. En fakir kişilerin, şehirlere uzak kırsal bölgelerde yaşadığını tespit eden hükümet, hangi ailelerin ve hangi kişilerin fakirlik sınırının altında yaşadığı adres adres tespit edildi ve Çin tüm enerjisini bu kişilere odakladı.

REFAH TOPLUM ÜTOPİK BİR HAYAL Mİ?

Bu gölgelerin büyük bölümü tarım bölgesiydi ancak verimli tarım yapılamıyordu. Bu kapsamda kazan-kazan anlayışına uygun ekolojik ve tarımsal projeler geliştirildi. Birçok alan tarıma uygun hale getirilip verimlilik arttırıldı. Tarımın yanı sıra farklı iş kollarınında önü açıldı.

Ulaşım ağları, kargo sistemi ve internet ağı güçlendirildi. Sırf bu sayede en uzak bölgelerdeki insanlar bile ticaretle uğraşmaya başladı. Aynı zamanda devlet iş kurmak isteyen kişilere finansal krediler sağladı ve büyük bir eğitim seferberliği başlattı.

Pekin yönetiminin attığı tüm bu adımlar ülkeyi bir kaç adım öne taşıdı fakat refah bir toplum hayali için Çin’in fakirlikle mücadele üzerinde önemle çalışılmayı sürdürmesi gerekmekte.

Kaynak: Fethiye Mutaf Narin/Intll4 News

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close