Carnegie Enstitü Analiz: “ABD Petrol Sonrası Dönem İçin Ortadoğu’da Yeni Bir Strateji Üretmeli”
ABD’nin Arap devletleriyle güvenlik politikasının uzun süredir büyük bir revizyona ihtiyacı var.
Carnegie Enstitü’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.
Arap ülkelerindeki ABD askeri varlığının küçültülmesi ve Irak ve Afganistan’daki savaşların sona erdirilmesi için yapılan son çağrılardan çok önce, bölgedeki ABD güvenlik politikasının yeniden dengelenmesi ve büyük bir revizyona ihtiyacı vardı.
Çin’in küresel yükselişi, koronavirüs pandemisi ve iklim değişikliği dahil askeri olmayan zorluklar, Amerika’nın artan enerji bağımsızlığı ve teknolojideki hızlı gelişmeler gibi son gelişmeler, askeri liderliğin anakronistik doğasını keskin bir şekilde rahatlattı. Bu gelişen manzara artık tozlu ve modası geçmiş olan bir dönemin kalıntısı gibi görünüyor.
Amerika, bölgede sözünü hiçbir zaman tam olarak yerine getirmedi. Bölgeyi daha güvenli hale getirmedi. Aksine Yemen ve Libya’daki Arap müttefiklerinin ne ABD çıkarlarını ne de değerlerini geliştiren askeri müdahalelerini mümkün kıldı ve hem insani hem de stratejik düzeyde felaketler oldu. İran’ı bölgeden kordon altına almayı ya da Irak, Suriye, Lübnan, Yemen ve başka yerlerdeki katılımını engellemeyi de başaramadı.
Güvenlik yardımı ayrıca, bölgesel Arap ortakların ordularını, kendilerini ABD yardımı olmadan güvenilir bir şekilde savunabilecekleri veya ABD liderliğindeki çok taraflı operasyonlara önemli ölçüde katılabilecekleri seviyelere yükseltmeyi başaramadı. Birkaç istisna dışında bu yardım, ABD müttefiklerinin iç ve dış davranışları üzerinde kayda değer bir Amerikan etkisi yaratmadı.
Daha da kötüsü, bu müttefiklerin ülke içindeki suistimallerine sık sık ABD’yi dahil etti ve ABD’li politika yapıcıları, ABD güçlerinin erişimini kaybetme korkusuyla onları eleştirme konusunda isteksiz hale getirdi. Ortadoğu’daki silah satışlarından ABD’de istihdam yaratılmasının faydası bile abartıldı.
Çin ile rekabet durumunda ABD dünün oyunlarını oynayarak kaybediyor. Çinliler bölgeye kesinlikle silah (çoğunlukla insansız hava araçları) ihraç ederken, kendilerini ekonomik ilerleme ve modernleşmenin bir tedarikçisi olarak pazarlamaya odaklanırken, Amerika’nın güvenlik yükünü pahalı askeri maceralar ve görünüşte daimi bir askeri varlıkla omuzlamasına izin veriyorlar.