ABD Medyası Analiz: “Türkiye’nin F-16 talebi, basit bir silah anlaşmasının çok ötesinde bir anlam içeriyor”
“Türkiye , Ege ve Akdeniz’deki deniz güç dengesinde Yunanistan’a açık bir üstünlük sağlıyor. Türkiye’nin F-16 talebi, basit bir silah anlaşmasının çok ötesinde bir anlam içeriyor. F-16’lar Türk-Amerikan stratejik bağlarının ve Türkiye’nin jeopolitik yöneliminin kaderini belirleyebilir.”
The National Interest’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.
“Rusya’nın S-400 hava savunma sistemini satın almasından bu yana Türkiye, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programından çıkarıldı ve jeopolitik rakiplerinin hava harp yeteneklerini geliştirmesini izlemek zorunda kaldı. Türkiye, F-16V tedarikinin hava gücünü 2020’lerde ve sonrasında keskin tutmak için hayati olduğuna inanıyor.
Vladimir Putin’in Rusya’sı, Türkiye’nin transatlantik bağlarını gözlemlerken, Kongre’nin F-16V anlaşmasını reddetmesi, Türkiye’nin bir NATO müttefiki olarak stratejik yöneliminde bir değişikliğe yol açabilir. F-16V anlaşmasının sonucu, Türkiye’nin ABD ile ittifakını ya yeniden yapabilir veya tamamen bozabilir.
Türkiye yerli muharebe uçağı projesi Milli Muharip Uçak (MMU, eski adıyla TF-X ) , özellikle motor segmentinde kritik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Fakat Türkiye, daha sonraki partiler için yerli bir motor geliştirme hedefi ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde hazır motorlarla ilk uçağını uçuracak.
Türkiye bu zorluklarla uğraşırken. Yunanistan Fransa ile Rafale uçakları ve gelişmiş deniz savaşı unsurları için bir dizi anlaşmayı sonuçlandırdı . Atina ayrıca seksenden fazla F-16’yı F-16V varyantına modernize etmek için Lockheed Martin ile birlikte çalışıyor. Yunanistan ayrıca F-35 hayalet avcı uçakları da alacak.
Türkiye , Ege ve Akdeniz’deki deniz güç dengesinde Yunanistan’a açık bir üstünlük sağlıyor. Son yıllarda dört yerli korvet hizmete girdi, bunu kısa süre sonra hava savunma yeteneklerine sahip dört gelişmiş I sınıfı fırkateyn takip edecek.
Türk Donanması unsurlarını taçlandıracak olan TCG Anadolu Amfibi Hücum Gemisi’ni ise yakında teslim almaya hazırlanıyor. Türkiye’nin bu güçlü projeksiyon varlığı, büyük ölçüde robotik ve katlanabilir kanada sahip olacak Bayraktar dronlarla güçlendirilecek. Türk drone üreticisi Baykar, Bayraktar TB-2’den sonra katlanmış kanatlı ve muharebe yük kapasitesi daha yüksek insansız savaş hava aracı Bayraktar TB-3 üzerinde çalışıyor.
Türkiye ayrıca önümüzdeki beş yıl içinde altı adet Reis sınıfı havadan bağımsız tahrikli denizaltı alacak. Sınıf, Almanya’nın Tip 214 tasarımına dayanmaktadır. Son olarak, donanma kısa süre önce Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Aksungur insansız hava sistemini işletmeye başladı.
Türkiye’nin CAATSA Yaptırımları Çevresindeki Rotası
CAATSA yaptırımlarına rağmen Ankara hala, F-16V anlaşmasını yasal olarak gerçekleştirebilir. Türkiye ABD Kongresi’nin reddetmesiyle karşı karşıya kalırsa, Türk Hava Kuvvetleri 2020’lerde ve sonrasında bir fırtınayı atlatmakla karşı karşıya kalacak.
Daha da kötüsü, Kongre satışı bloke ederse Kremlin muhtemelen Türkiye’nin memnuniyetsizliğinden yararlanmak için tarihi bir fırsat yakalayacak. Baş NATO müttefiki tarafından yalnız bırakılan bir Türkiye, muhtemelen ikinci parti S-400’leri hemen tedarik etmeyi tercih edecek. İkinci bir satın alma bu defa büyük olasılıkla hazır bir satın alma planı yerine Türkiye’de teknoloji transferi ve endüstriyel üretimi içerecektir. Türkiye, Rusya’dan uçak almayı bile seçebilir. Türkiye’nin Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, kamuoyuna Su-35 ve hatta Su-57 avcı seçeneklerinin hiçbir zaman gündemden düşmediğini söyledi.
Bu senaryolar ışığında Türk yönetiminin F-16V modernizasyon talebi, basit bir silah anlaşmasının çok ötesine geçiyor. Bir zamanlar Türkiye ile ABD arasında “özel” bir askeri ittifakı perçinleyen şey, F-16 savaş uçaklarıydı. On yıllar sonra F-16’lar Türk-Amerikan stratejik bağlarının ve Türkiye’nin jeopolitik yöneliminin kaderini belirleyebilir.”
Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ
