Analiz: "Çin'de yeni dönem. Xi Jinping, Çin tarihinin en güçlü lideri olma yolunda" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: “Çin’de yeni dönem. Xi Jinping, Çin tarihinin en güçlü lideri olma yolunda”

Abone Ol 

Çin Komünist Partisi (ÇKP) 19. Merkez Komitesi’nin Altıncı Genel Kurulu başladı. Yaklaşık 400 parti üyesinin katıldığı görüşmeler, kapalı kapılar ardında sürüyor.

Dört gün boyunca devam edecek görüşmelerin tek gündem maddesi, “ÇKP’nin 100 yıllık mücadelesinin önemli başarıları ve tarihsel deneyimleri” hakkındaki değerlendirme olacak.

Parti tarihinde üçüncü kez yapılan ve daha önce 1945’te Mao Zedong ve 1981’de Deng Xiaoping’in yayınladığı tasarı, Çin’in geleceği için oldukça önemli. Zira, Çin’i yönetenler, bu tasarı ile ülkenin gidişatına yönelik rotayı da çizecek.

Tasarı aynı zamanda Xi’nin yönetimi altında Çin tarihinin nasıl öğretildiğini ve tasvir edildiğini belirleyecek.

İlk olarak Mao döneminde yayınlanan tasarı, muhalifleri saf dışı bırakarak Mao’nun parti üzerindeki otoritesini güçlendirmesine yardımcı oldu. Deng yönetiminde ikincisi yayınlanan tasarı ile de Mao’nun Kültür Devrimi’nin bir hata olduğu kabul edilerek kültürel ve ekonomik reformlar gerçekleştirildi.

Xi’nin perşembe günü açıklayacağı Altıncı Genel Kurul kararının da benzeri bir etki yaratması bekleniyor. ÇKP lideri, kendi tasarısını yayınlayarak Mao ve Deng ile aynı düzeyde güçlü bir lider olmak ve statüsünü sağlamlaştırmak istiyor.

Xi, daha önceden de Mao ve Deng’e benzer şekilde kendi adını taşıyan siyaset teorisi oluşturmuş ve bunun parti tüzüğünde yer almasını sağlamıştı.

Altıncı Genel Kurul’dan çıkması beklenen bir diğer önemli karar da Tayvan ile ilgili. Son dönemde iki ülke arasındaki tansiyon artmış ve Çin, Tayvan üzerindeki baskısını artırmıştı. Tayvan’ın alınması ve anakara Çin’e dahil edilmesi, Genel Kurul’dan çıkması muhtemel bir karar.

Temmuz ayında Xi, Tayvan ile birleşmenin Çin’in “ulusal gençleşmesi” açısından kaçınılmaz ve çok önemli bir noktada olduğunu söyledi.

ÇKP’NİN “PRENSİ” KOLTUĞUNU SAĞLAMLAŞTIRIYOR

Bu yıl açıklanacak tasarı, partinin geçmişini ve Xi’nin geleceğini kapsayacak.

Harvard Üniversitesi’nden Anthony Saich AFP’ye verdiği demeçte, “Xi’nin partinin kuruluşundan bu yana onu ‘yeni çağda’ yönetmeye hak kazanan bir sürecin doğal mirasçısı olduğunu göstermeyi amaçlıyor” ifadeleriyle önceki iki tasarıdan farklı olacağını söyledi.

Hem partinin kurucu üyelerinden hem de ülkenin siyasi elitlerinden birinin çocuğu olması nedeniyle “prens” olarak adlandırılan Xi, göreve geldiği 2013 yılından bu yana güç kazanıyor. Mao’dan sonra ÇKP’nin en güçlü lideri olarak görülen Xi’nin partinin önde gelen isimlerinin de onayını alarak görev süresindeki sınırını kaldıracağı ve parti içindeki konumunu daha da sağlamlaştıracağı öngörülüyor.

Mao, Çin’i yabancı güçlere karşı “ayağa kalkmaya” yönlendirdi; Deng, Çin halkının “zenginleşmesine” yardım etti ve Xi ise ülkenin “daha güçlü olması” için politikalar yürütüyor. Bunu yapabilmesi için de en az üçüncü bir dönem daha iktidarda kalması gerektiğine inanıyor.

Çin devlet medyasının Xi hakkında yayınladığı haberlerde, “kararlı bir eylem adamı”“derin düşünce ve duygulara sahip biri”“yorulmadan kendini çalışmaya adamış” ve “miras kalan lider” gibi nitelendirmeler yer aldı.

Diğer yandan ise Covid-19 vakalarının yeniden artmaya başlaması, enerji kıtlığı ve Evergrande’nin ardından gelen gayrimenkul sektöründeki kriz de Xi yönetiminin eleştirilmesine neden oldu.

ÖZEL FİRMALAR Xİ’NİN KONTROLÜNDEKİ ÇİN’DEN KAÇIYOR

Araştırmaları nedeniyle Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’ndeki öğretim görevlisi işini kaybeden muhalif Wu Qiang, “Tasarının komitede oylanmasıyla birlikte Xi Jinping’in otoritesi tartışılmaz olacak” yorumunu yaptı.

Wu ayrıca kararın, Xi’nin özel sektöre yönelik düzenlemeleri ve Çin’in “kontrollü ve planlı” bir ekonomiye geçişini sağlamlaştıracağını belirtti.

Yabancı teknoloji firmaları, veri toplama ve saklama şeklinin düzenlendiği veri gizliliği yasası nedeniyle Çin’deki operasyonlarını geri çekiyor veya küçültüyor.

Yahoo, 1 Kasım itibariyle Çin’deki hizmetlerini durduğunu duyurdu. Microsoft’un profesyonel ağ platformu LinkedIn de benzer şekilde Çin’de faaliyet göstermeyeceğini açıkladı. Popüler video oyunu Fornite’ın sahibi Epic Games, oyunu 15 Kasım’dan itibaren Çin pazarından çıkaracağını söyledi.

Çin’de 1 Kasım’da yürürlüğe giren Kişisel Bilgilerin Korunması Yasası, şirketlerin toplamasına izin verilen veri miktarını sınırlıyor ve bunların nasıl saklanması gerektiğine ilişkin standartları belirliyor. Böylelikle, şirketlerin veri toplamak, kullanmak veya paylaşmak için kullanıcıların onayını alması gerekiyor. Şirketlerin ayrıca kullanıcıların kişisel verilerini yurtdışına gönderebilmesi için de izin alması şartı bulunuyor.

Yeni düzenleme ile uyum maliyetleri de artıyor. Kurallara uymayan şirketler 7,8 milyon dolar veya yıllık gelirlerinin yüzde 5’ine kadar para cezasına çarptırılabiliyor.

Çin’de “Büyük Güvenlik Duvarı” uygulaması nedeniyle Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları kullanılamıyor. Büyük Güvenlik Duvarı altında çalışmak istemeyen yabancı sosyal medya platformlarının bıraktığı boşluğu doldurmak için yıllar içinde farklı alternatifler ortaya çıktı.

Google’ın yerine popüler arama motoru Baidu kullanılıyor. WhatsApp veya Messenger yerine WeChat gibi mesajlaşma uygulamaları kullanılıyor. Bir mikroblog platformu olan Weibo ise 560 milyondan fazla Çinli kullanıcısı ile Twitter’a en yakın platform.

Ancak siyasi açıdan hassas veya uygunsuz olduğu düşünülen içerikler ve anahtar kelimeler Büyük Güvenlik Duvarı ile temizleniyor. Dolayısıyla yerelde kullanılan çevrim içi platformlar hükümetin gözetiminde.

Xi yönetiminin teknoloji başta olmak üzere özel sektör üzerindeki baskısı, “müşterek refah” söylemiyle de ilişkili. Teknoloji şirketlerinin hızlı yükselişinin toplumdaki refah dengesini bozduğunu düşünen Xi, “sosyalist modernleşme ve her yönüyle refaha sahip bir toplum yaratma” amacıyla özel sektördeki devlet kontrolünü artırıyor.

Çinli lider, 2035 yılına kadar “temel sosyalist modernleşmenin” hayata geçirilmesini planlıyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nin 100. Yılı olan 2049’da ise “modern sosyalist ülke” seviyesine ulaşmayı hedefliyor.

Xi’nin sunacağı tasarıyla ilgili çok az detay biliniyor. Ancak bilinenler doğrultusunda, yakın geçmişin sorunlarına veya hatalarına odaklanan önceki iki karara göre daha ileriye dönük içerikte olduğu tahmin ediliyor.

George Orwell’in ünlü distopyası 1984’te dediği gibi: “Geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder. Bugünü kontrol eden geçmişi de kontrol eder.”

Xi’nin attığı adımların ise üçünü de kontrol etmek üzere olduğu görünüyor.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close