Eurasia Review Analiz: "Türkiye Irak Üzerinden Yeni Bir Bölgesel Rol Üstlenebilir" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Eurasia Review Analiz: “Türkiye Irak Üzerinden Yeni Bir Bölgesel Rol Üstlenebilir”

Abone Ol 

Tarihsel olarak, Ankara ve Bağdat arasındaki ilişkiler, çeşitli dönemlerde iniş ve çıkışlarla karakterize edilmiştir. Türkiye, Irak’ın siyasi tarihinde rol oynayan gelişmelerde her zaman önemli bir aktör olarak hareket etmiştir.

Eurasia Review’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Türkiye ve Irak’ı içeren çerçeveler tarihsel bir önceliğe sahiptir. 1937’de Türkiye ve Irak, İran ve Afganistan ile birlikte bölgedeki olası Sovyet etkisine karşı Saadabad anlaşmasını imzaladı. Daha sonra, 1955’te her iki ülke, bölgedeki ortak çıkarları desteklemek için İran, Pakistan ve İngiltere’yi içeren bir anlaşmanın parçası oldular.

Başlangıçta Bağdat Paktı olarak bilinen anlaşma, daha sonra Merkezi Antlaşma Örgütü’ne dönüştü. 1990-91’deki Körfez Savaşı ve 2003’teki Irak Savaşı, Ankara’nın her bir çatışmada farklı roller oynamasıyla Türkiye-Irak ilişkilerinde önemli noktalara işaret etti.

Son on yılda Türkiye, siyasi ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya olan ve çok sayıda yabancı aktörün dahil olduğu bir ülke olan Irak’ta güç yaratmaya odaklandı.

Irak sınırında büyük çaplı terör saldırıları ve mülteci akınları da dahil olmak üzere istikrarsızlıktan muzdarip olan Türkiye, ülke ile hem askeri hem de siyasi olarak ilişki kurdu.

Türkiye’nin Irak politikasını yönlendiren temel güçlerden biri, Bağdat’ın kendi topraklarından Türkiye’ye yönelik terör saldırılarını engelleyememesidir. İkinci itici güç, Suriye savaşının etkisi ve İran’ın artan nüfuzudur.

Bu arada Irak, dış politikasında denge kurarak çalkantılı bölgede yeni bir rol üstlenmeye çalışıyor. Bu amaçla Türkiye, Irak’ın amaçlarına hizmet eden komşu ülkelerden biri gibi görünmektedir.

Bu kapsamda teröre karşı ve ekonomide işbirliği Türkiye-Irak ilişkilerinde en önemli konular olarak öne çıkmıştır. Irak, 2019’da 10.2 milyar dolar değerinde olan ve Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 5’ini oluşturan Türk ihracatı için üçüncü en büyük pazarı temsil ediyor.

Türkiye’nin Irak’taki aktivizmi aynı zamanda kalkınma desteğini de içeriyor, Ankara’nın 2019’da Irak’ın yeniden inşası için 5 milyar dolarlık kredi sağlayacağını duyurması, ülkedeki etkisini pekiştirme taahhüdünün bir işareti. Irak ve Türkiye de sorunları çözmek ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için ortak bir komite oluşturacak.

Askeri açıdan Türkiye, PKK militanlarını ortadan kaldırmak amacıyla 2020’nin başından itibaren kuzey Irak’taki faaliyetlerini artırdı. Türk operasyonları, İran ve Irak’taki yan kuruluşları tarafından Irak-Türkiye sınır bölgesine hakim olma ve Irak siyasetine nüfuz etme girişimi olarak görülüyor.

Irak, Başbakan Mustafa Al-Kadhimi yönetiminde yeni bir döneme girerken, bölge ülkeleri kolları sıvadı ve ülkede nüfuz kurmaya çalışıyor. Mayıs 2020’de göreve başladığından beri Al-Kadhimi, Irak’ın komşularıyla iyi ilişkiler kurmaya ve bölgesel anlaşmazlıklarda olası bir arabuluculuk rolü oynamaya çalıştı. Yeni başbakan, dış etkilere ve müdahalelere açık “zayıf bir devlet” imajını silmeyi umuyor.

Haftalardır medyanın dikkati, bölgesel gerilimleri yatıştırmak amacıyla Bağdat’ta yapılacak olan ve yaklaşmakta olan bir zirve olan sözde Irak Komşu Ülkeler Konferansı’na odaklandı. Bölgedeki gerilimi azaltma müzakerelerinin meyve verip vermeyeceğine dair bir turnusol testi olarak kabul edilen forumun Yemen’deki savaş, Lübnan’ın çöküşü ve bölgesel bir su krizine odaklanması bekleniyor.

Irak hükümeti, aralarında Türkiye, İran, Mısır, Ürdün, Kuveyt ve Suudi Arabistan’ın da bulunduğu birçok ülkeyi davet etti. Asıl soru, hangi ülkelerin katılacağı ve hangi düzeyde temsil edileceğidir. Şimdiye kadar Kuveyt, müzakerelere katılması nedeniyle başbakanıyla katılımını teyit eden tek Körfez devleti oldu. İran, katılacağını resmen duyururken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah da, bölge dışından beklenen tek yetkili olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte katılmayı planladıklarını söyledi.

Irak 1990’dan bu yana ilk kez böyle bir konferans düzenliyor olacak, ancak aynı zamanda Ortadoğu’da etkili bir güç olmayı amaçlayan Irak liderliğinin 2019’a kadar uzanan son çabası.

Irak’ın arabuluculuk çabaları dikkat çekicidir ancak arabuluculuk birçok değişkeni içeren karmaşık bir süreçtir. Bağdat’ın bölgede yapıcı bir rol oynama girişimlerindeki başarısı, kendi iç meseleleriyle ne kadar iyi ilgilendiğine ve bölge ülkelerinin sunduğu desteğin derecesine bağlı olacaktır.

Bölgesel mezhepsel gerilimlerden etkilenen Türkiye’nin Irak’ın barış çabalarından yararlanmaya ve bölgede yeni bir rol üstlenmesi muhtemeldir.

Kaynak:M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close