Analiz: Etiyopya’da kriz derinleşiyor! Etiyopya ikinci bir Afganistan mı olacak? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Etiyopya’da kriz derinleşiyor! Etiyopya ikinci bir Afganistan mı olacak?

Abone Ol 

Etiyopya’da hükümet ile TPLF arasında yaşanan çatışmalar şiddetini artırırken, bölgedeki halk büyük bir insani krizle karşı karşıya kaldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, çatışmaların ülkenin geneline yayılması halinde hem bölge hem de tüm dünya için bir felakete neden olabileceğini açıkladı.

Afrika Boynuzu’nun kilit konumunda bulunan Etiyopya’da, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile hükümet arasında yaşanan çatışmalar ülkeyi iç savaşa sürüklüyor.

Haziran ayında ülkenin kuzeyindeki Tigray’ı kontrol altına alan TPLF, komşu bölgeler olan Amhara ve Afar’a yöneldi. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmet ise tüm Etiyopyalıları TPLF güçlerini engellemek için orduya katılmaya çağırdı.

Kasım ayı başlarında, diğer isyancı gruplarla koalisyon kurduklarını duyuran TPLF, başkent Addis Ababa’ya doğru ilerleyeceklerini açıkladı. Bunun üzerine hükümet, çoğunluğu Tigraylılardan oluşan bir grup insanı gözaltına aldı ve olağanüstü hâl ilan etti.

Uluslararası gözlemciler, her iki tarafın da çatışmalar boyunca binlerce insanın hayatını kaybettiği, iki milyondan fazla insanı yerinden eden ve yüz binlercesini de kıtlık benzeri koşullarla karşı karşıya bırakan suistimallerden sorumlu olduğunu belirtti.

Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta, pazar günü Addis Ababa’ya giderek Başbakan Abiy Ahmet ve Devlet Başkanı Sahle-Work Zewde ile özel bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, çarşamba günü Etiyopya’daki durumu değerlendirmek üzere Kenya’nın başkenti Nairobi’de Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ve mevkidaşı Raychelle Omamo ile bir araya geldi.

Sahra altı ilk ziyaretinde Etiyopya’ya odaklanan Blinken, Kenyatta’nın Etiyopya ziyaretine atıf yaparak çabalarından memnuniyetini dile getirdi.

Blinken, “Tarafların düşmanların sona ermesini sağlamak için masada bir araya geldiklerini görmek istiyoruz. İnsani yardım akışının serbestçe yapılması gerekiyor. Tutuklanan kişilerin serbest bırakılması ve herkesin barışçıl ve anayasal yollardan var olan farklılıkları çözmek için çaba gösterdiğini görmemiz gerekiyor” dedi.

ETİYOPYA’DAKİ KRİZ DÜNYAYI NASIL ETKİLER?

110 milyonluk nüfusuyla kıtanın en büyük ikinci ülkesi olan Etiyopya, istikrarsız bir bölgede kilit bir Batı müttefikiydi. Ancak uluslararası kamuoyunda, mevcut savaşın ülkeyi bölebileceği ve sınırların ötesinde bir etki yaratabileceği yönünde endişe oluştu.

ABD ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarının Etiyopya’yı terk etmesi için çağrıda bulundu. Etiyopya’daki gelişmelerin hem bölgeye hem de dünyaya büyük etkisi olabileceği için ABD ve Afrika Birliği’nden diplomatik baskı uygulanıyor.

Etiyopya’nın kuzeyinde yaşayan en az 400 bin kişi, kıtlık ve benzeri koşullarla karşı karşıya. Ayrıca temel ihtiyaçların yüzde 80’i mevcut değil ve iki milyondan fazla insan evlerinden ayrılmak zorunda kaldı.

Hükümet, yapılan yardımların Tigray’a ulaşmasını kasten engellemekle suçlanıyor, ancak bunu reddediyor.

Her iki tarafın da hukuka aykırı bir şekilde uyguladığı cinayet, işkence ve cinsel şiddete dair kanıtlar bulunuyor.

Etiyopya’daki çatışmaların diğer bölgelere yayılması halinde milyonlarca insan komşu ülkelere kaçmak isteyebilir. Ancak ülkenin altı sınır komşusundan ikisi hâlihazırda çatışma yaşayan Güney Sudan ve Somali, bir diğeri ise darbenin yaşandığı Sudan. Dolayısıyla Etiyopyalılar bu bölgede sıkışıp kalabilir. Bu da bölgede çok daha büyük bir insani krize neden olabilir.

Ülkedeki krize bölge ülkelerinin yanı sıra daha uzaktaki ülkelerin de dahil olduğu görüldü. Geçen ay Reuters haber ajansı, Türkiye’nin Etiyopya’ya İHA satacağına yönelik iddiaların yer aldığı bir haber yayınladı.

Öte yandan, Etiyopya hükümetinin Çin ve İran’dan da silah satın aldığı iddia edildi.

Etiyopya, uzun süredir ABD için güvenilir bir müttefik. Somali’deki radikal militanlara karşı savaşması ve Irak Savaşı sırasında ABD’ye hava sahasını kullanmayı teklif etmesi de bunun göstergesi.

Etiyopya’daki hükümetin istikrarı da bu ilişki için oldukça önemli. ABD, 2016 ve 2020 yılları arasında 4,2 milyar dolar yardımla Etiyopya’yı finansal anlamda destekledi.

AFGANİSTAN’A BENZEMEZ

TPLF, asıl amaçlarının yardım malzemelerinin Tigray’a ulaşmasını sağlamak olduğunu söyledi. Örgütün sözcüsü Getachew Reda, “Addis Ababa’ya doğru ilerlemeye devam edeceğiz ama bu Abiy’nin ablukayı kaldırması için” dedi.

Etiyopya hükümeti ise TPLF’yi terör örgütü olarak ilan etti. Başbakan Abiy, “Bu düşmanı kanımızla mücadele ederek gömeceğiz ve Etiyopya’yı eski ihtişamına kavuşturacağız” ifadeleriyle gözdağı verdi.

ABD’nin eski Afrika’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Tibor Nagy BBC’ye verdiği demeçte, Etiyopya’daki durumun Afganistan’ı neredeyse hiç çatışma yaşamadan kontrolü altına alan Taliban gibi olmayacağını söyledi. Nagy, “TPLF’nin faaliyet gösterdiği bölgede büyük bir direniş var ve bu Addis Ababa için korkunç derecede kanlı bir savaş olacak” ifadelerini kullandı.

Biden yönetimi, eylül ayında Abiy hükümetine karşı yaptırım ve cezai önlem uygulayabileceğine dair mesaj verdi. Geçen hafta ise Etiyopya’daki savaşı uzattığı ve krizi sürdürdüğü gerekçesiyle altı Eritreli yetkiliye yaptırım uyguladı.

Blinken, her türlü çatışmanın “Etiyopya halkı ve bölgedeki diğer ülkeler için felaket olacağı” konusunda uyarıda bulundu.

ABD’nin bölgedeki elçisi Jeffrey Feltman ise hükümet politikalarının kitlesel açlığa yol açtığını söyledi ve Suriye’deki Beşar Esad rejimine benzetti.

TPLF Sözcüsü Getachew, çoğu arabuluculuk girişiminin esas olarak Abiy Ahmed’i kurtarmak için olduğunu ve ülkedeki en kritik siyasi meselelerin ele alınmadığını söyledi.

Etiyopya’da savaşın ülke geneline yayılması ve her iki taraf için de geri dönülemez bir hal almasından endişe ediliyor. ABD’li diplomat Nagy, iki tarafı bir araya getirmenin bir yolu olarak ABD ve Çin’in yanı sıra Türkiye gibi diğer ülkelerin de birlikte hareket etmesi olduğunu savunuyor.

Hükümet ile TPLF arasındaki çatışmanın temelinde, 27 yıldır süren ve yalnızca Tigray’ı değil bütün ülkeyi etkisi altına alan bir anlaşmazlık var.

Başbakan Abiy, Etiyopya’nın en büyük etnik grubu olan Oromo protestolarının yaşandığı 2018 yılında iktidara geldi. Uzun süredir ayrımcılığa maruz kaldığını düşünen Oromolar, kendisi de bir Oromo olan Abiy’nin sorunu çözebileceğini düşünüyordu.

Abiy Ahmed’in iktidara gelmesiyle birçok reform yapıldı ve uzun süredir düşman olan Eritre ile ilişkiler düzeltildi. Ancak TPLF bu reformların dışında bırakıldı.

TPLF ile Abiy hükümeti arasındaki kriz, bundan bir sene önce Tigraylı kuvvetlerin silah çalmak için ordu üslerine saldırmakla suçlanması ve federal hükümetin askeri olarak karşılık vermesiyle savaşa dönüştük.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close