Analiz: ABD’nin Ekonomik ve Siyasi Gücü Azalıyor! ABD Hegemonyasının Sonu mu Geliyor? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: ABD’nin Ekonomik ve Siyasi Gücü Azalıyor! ABD Hegemonyasının Sonu mu Geliyor?

Abone Ol 

SSCB’nin dağılmasının ardından dünyanın en büyük süper gücü görülen ABD’nin, ekonomik ve siyasi gücü her geçen gün azalıyor. Peki, ABD hegemonyasının sonu mu geliyor? ABD kendi kabuğuna mı çekiliyor? Biden’ın, “ABD geri döndü” söylemi ne kadar etkili oldu?

İkinci Dünya Savaşı’nın sonlanması ile birlikte dünyada en büyük süper güç olarak SSCB ve ABD görülüyordu. Ancak 1991 yılında SSCB’nin dağılmasının ardından tek kutuplu bir dünya ortaya çıktı. ABD; gerek ekonomik ve ticari, gerekse de askeri ve siyasi olarak gücünü ve nüfuzunu her geçen gün artırdı. 21. yüzyılın başından itibaren ise AfganistanIrak ve Suriye gibi ülkelere girerek tüm dünyaya güç gösterisinde bulundu.

Ancak ABD, özellikle Orta Doğu’da neredeyse hiçbir hedefine ulaşamadı. Afganistan’a girmeden önce terörü tamamen bitireceğini ve ülkeye demokrasi getireceğini vadetti. ABD’nin söylemlerine göre Afganistan’a huzur ve barış gelecek, ülkede siyasi istikrar sağlanacaktı. Ancak 20 yıllık işgal boyunca ABD’nin hiçbir hedefinin gerçekleşmediği görüldü. Ülkede hiçbir istediğini başaramayan ABD, 20 yıllık işgalin ardından tamamen çekilmek zorunda kaldı.

Afganistan’ın ABD’ye ekonomik olarak da yükü oldukça fazla oldu. Her ne kadar resmi olarak 1 trilyon dolar civarında bir rakam dile getirilse de; siyasi uzmanlar ABD’nin Afganistan’da 2 trilyon dolardan fazla harcama yaptığını belirtiyor. Kuşkusuz bu harcamalar; ABD ekonomisine ağır bir darbe vurdu. Öyle ki; eski ABD Başkanı Donald Trump ve mevcut Başkan Joe Biden, ABD’nin bu ülkeye yaptığı harcamalara ciddi eleştirilerde bulundu.

ABD Afganistan’a olduğu gibi Irak’a da demokrasi ve özgürlük getireceğini vadetti. ABD’ye göre Irak’ta kitle imha silahları bulunuyordu ve bunlar tüm dünya için tehdit içeriyordu. Dönemin ABD Başkanı George Bush’a göre bu kitle imha silahlarına el koyulmalı ve tüm dünya bu tehditten kurtarılmalıydı. ABD kısa süre içerisinde Irak’a girerek Saddam Hüseyin’i koltuğundan devirdi. Ancak ülkede ABD’nin dediği gibi kitle imha silahları bulunamadı.

Afganistan’a olduğu gibi Irak’a da ABD işgali sonrası demokrasi gelmedi. Irak; dini, mezhepsel ve etnik kimlikler üzerinden parçalara ayrılan bir ülke haline geldi. ABD bu ülkede de siyasi istikrarı bir türlü sağlayamadı. Geçtiğimiz günlerde ise başkan Biden, bu sene sonuna kadar Irak’tan tamamen çekilmeyi planladıklarını söyledi. ABDIrak’a harcadığı paranın karşılığını alamadı.

ABD’nin Orta Doğu macerası, siyasi, ekonomik ve askeri olarak pahalıya patladı. Binlerce ABD askeri bölgedeki savaşlarda hayatını kaybetti. Bununla birlikte, ABD Orta Doğu’daki savaşlarla oyalanırken, Çin ve Rusya gibi ülkeler ekonomik olarak atağa geçti. Çin’in 2000’li yılların başından itibaren başlayan yükselişi, özellikle son 10 yılda doruk noktaya çıktı. Dünyanın birçok noktasına ticaret yollarını inşa eden ÇinAfrikaAvustralya ve Avrupa  kıtalarında daha yoğun faaliyetlerde bulunmaya başladı. Bugün itibariyle Afrika’nın neredeyse tamamında  Çin’in ekonomik ve siyasi gücü görülüyor. Çin aynı zamanda Avrupa ile de ilişkilerini dengeli tutmaya çalıştı. İki taraf arasında ticari ilişkilerin de geliştiği gözlemleniyor.

ABD KENDİ KABUĞUNA MI ÇEKİLİYOR?

ABD son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerindeki askeri varlığını azaltma yoluna gidiyor. Bu durum ise ABD kendi kabuğuna mı çekiliyor sorusunu beraberinde getiriyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın en çok kullandığı sloganlardan biri de “Önce Amerika” olmuştu. Bu slogan, ABD’nin artık küreselleşmeyi terk ederek ulusallaşma yoluna giden bir ülke olmak istediği yönünde işaret veriyordu. ABD’nin dünyanın birçok noktasında azalan gücü, Trump tarafından “Önce Amerika” sloganını söylemeye mecbur bırakmıştı.

ABD son yıllarda en yakın ilişkiler kurduğu müttefikleri ile de çeşitli sorunlar yaşıyor. Donald Trump döneminde AB ve NATO ile ilişkiler büyük hasar görmüştü. Göreve geldikten sonra ilişkileri yeniden düzeltmeye çalışan Biden’ın, bu konuda pek da başarılı olduğu söylenemez. Her ne kadar Biden AB’yi Çin ve Rusya etkisinden tamamen çıkartmaya çalışsa da; AB’nin Çin ve Rusya ile arasındaki ticari ilişkiler her geçen gün büyüyor.

Biden’ın göreve geldikten sonra söylemlerinden biri de “ABD geri döndü” şeklindeydi. Ancak bu söylem beklenilen etkiyi yaratmadı. ABD Biden döneminde Afganistan’dan tamamen çekilerek başta kendi müttefikleri olmak üzere tüm dünya tarafından tepki topladı. AvrupaBiden’ıAfganistan’dan erken çekilmek ve ülkeyi Taliban’a terk etmekle suçladı.

ABD, dünyanın birçok bölgesinde askeri ve ekonomik olarak ağır hasar alırken; Çin ve Rusya’nın teknoloji, ekonomi ve askeri olarak büyümesi devam ediyor. Bu durum, ABD hegemonyasının artık sona ermek üzere olduğunu ve dünyada çok kutuplu bir döneme doğru gidildiğini gözler önüne seriyor.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close