2030'a Kadar, En Güçlü Kara Ordularına Kimler Sahip Olacak? (Çeviri/Analiz) - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

2030’a Kadar, En Güçlü Kara Ordularına Kimler Sahip Olacak? (Çeviri/Analiz)

Abone Ol 

Şüphesiz ilk olarak Amerika, Çin, Rusya ve Hindistan akla geliyor. Ama bu güçlerden hangileri bir sonraki aşamada gerçekten bu durumu sürdürülebilir hale getirecek?

Kentucky Üniversitesi Askeri Uzman Robert Farley tarafından kaleme alınan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana kara muharebe operasyonlarının odağı önemli ölçüde değişti. 2030’da, muhtemelen Teröre Karşı Savaşlar ve dünyadaki yeni bir yapılanmadan sonra muharebe güçlerinin dengesi de değişecek.

Özellikle gelecek hakkında tahminler zordur, ancak basit birkaç soru geleceği tahmin etmeyi kolaylaştırabilir. Özellikle şu üç soru bu tahminleri ve analizi kolaylaştıracaktır.

  1. Ordunun, yenilikçi bir teknolojik temel dahil olmak üzere ulusal kaynaklara erişimi var mı?

2. Ordunun, siyasi otoritelerden yeterli desteği var mı?

• Ordunun dünyadaki gelişmeler ışığında araştırma geliştirme faaliyetleri var mı ve  yenilikçi bir yapıya sahip mi?

Bu sorular göz önüne alındığında, 2030’un kara muharebe kuvvetleri sıralama olarak bugünün en ölümcül kuvvetlerine çok benzeyecek.

Hindistan

Hint Ordusu, dünyanın en seçkin kara muharebe güçlerinin yanında yer almaya hazırlanıyor. Ordu, ülke içindeki Maocu isyan, Keşmir’deki gerilim ve çeşitli diğer sebepler nedeni ile küçük iç operasyonlara karşı mücadele ederek muharebe operasyonlarında gelişmeye başladı. Aynı zamanda, gerçek bir savaş riskini uzun süredir kabul eden Hint Ordusu, Pakistan’a karşı yüksek yoğunluklu muharebe için hazırlıklı olmaya devam ediyor. Tüm bu deneyimler, yeni Delhi’nin gücünü geliştirmesi için yardımcı oldu.

Hint Ordusu artık neredeyse tüm askeri teknolojilere erişmek için mücadele ediyor. Rusya, Avrupa, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri, mallarını Hindistan’a satarak büyüyen bir yerel askeri sanayi kompleksini tamamlıyor. Bu gelişmeler ışığında Hindistan Ordusu’nun gelecekte ileri teknolojiye de daha fazla erişime sahip olması muhtemeldir.  Hindistan ordusu bu listede mutlaka yerini alacaktır.

Fransa

Fransa, tüm Avrupa ülkeleri arasında gelecekteki en yetenekli ve ölümcül orduyu elinde tutacak. Fransa, dünya siyasetinde önemli bir rol oynama fikrine bağlılığını sürdürüyor ve bu rolü yerine getirmek için etkili kara kuvvetlerinin gerekliliğine açıkça inanıyor. Bu, gelecekte de devam edecek ve hatta Fransa, Avrupa Birliği’nin askeri ve güvenlik görevini daha fazla üstlenecektir.

Fransa’nın askeri sanayi kompleksi, hem yurtiçi hem de ihracat cephelerinde sağlam bir potansiyele sahiptir. Ordu, modern komuta ve iletişim ekipmanına sahiptir ve çoğu çok taraflı Avrupa Birliği kuvvetlerinin omurgasını oluşturmaktadır. Ayrıca tanklar ve toplar dahil olmak üzere mükemmel denilebilecek saha ekipmanına  sahiptir. Ayrıca Fransız hükümetinin güçlü bir yerli silah endüstrisini sürdürme taahhüdü Ordunun lehine işliyor.

Fransız Ordusu, savaş spektrumunun alçaktan orta ölçeğe kadar olan operasyonlarda hatırı sayılır deneyime sahiptir. Fransız savunma sanayisinin gelişmesi ve devlet tarafından destekleniyor olması gelişmelerin devam edeceğini işaret etmektedir. 

Rusya

Rus Ordusu , Soğuk Savaş’ın sonunda, kaynaklara, siyasi nüfuza ve insan gücüne erişiminin çoğunu kaybederek yürek burkan bir dönüşüm geçirdi. Kızıl Ordu’yu destekleyen askeri-sanayi kompleksi  çöktü ve geriye gücü modası geçmiş ve bakımsız teçhizatlı bir yapı bıraktı. 

Şu anda ise eski gücüne dair her şey geri dönmedi, ama çoğu şey olumlu şekilde değişti. Rus ekonomisindeki gelişmeler geçtiğimiz yıllara kadar savunma sanayisine daha fazla yatırım yapılmasına izin verdi.

Yapılan reformlar, Rusya’nın Çeçenya’daki savaşı kazanmasına yardımcı oldu. 2008’de Rus Ordusu Gürcistan’ı hızla mağlup etti ve 2014’te Kırım’ın Ukrayna’dan ele geçirilmesine öncülük etti. Rus Ordusu, geçtiğimiz birkaç yıl içinde deniz ve hava kuvvetlerine bir miktar alan bırakmış olsa da bu alanda etkili ülkelerden birisi olmaya devam ediyor.

Rus Ordusu 2030’da ölümcül bir güç olmaya devam edecek, ancak görünen o ki yine de ciddi sorunları olacak. Rusya için gelişen teknolojiye erişim gelecekte daha büyük bir sorun haline gelebilir. Ordu eski zorunlu askerlik modeli (azalan nüfus nedeni ile) de revize edildiği için insan gücü de sorunlu olabilir. Yine de Rusya’nın komşuları, uzun süre Rus Ordusunun büyüklüğünden ve cesaretinden korkmaya devam edecekler ve 2030’da Rusya bu listede yer alacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika Birleşik Devletleri Ordusu, en az 1991’den beri bir kara muharebe kuvveti için “altın standardı” temsil ediyor . 1991’de Irak Ordusu’nun yenilgisi kara savaşındaki en etkileyici başarıları olmaya devam ediyor. Ordu, son dönemde Irak ve Afganistan’daki saha operasyonlarına devam etti.

ABD Ordusu, sürekli güncellenen bir sistem ile ordusunu revize etmeye devam ediyor. ABD Ordusu tarafından kullanılan ekipmanların bir kısmı hala Soğuk Savaş dönemine ait olsa da, bu tür malzemelerin neredeyse tamamı, modern, ağ bağlantılı savaş standartlarına getirilmek için bir dizi yükseltmeden geçti.

Dahası, Ordunun Teröre Karşı Savaşlarda on beş yıllık muharebe tecrübesi var. Fakat; özellikle Irak ve Afganistan’daki savaşların görünüşte bitmeyen niteliği göz önüne alındığında endişe verici bir tarafın da olduğu söylenmelidir. Fakat herşeye rağmen ABD Ordusu, küçük bir farkla değil net bir şekilde 2030’da dünyadaki en güçlü kara muharebe gücü olmaya devam edecektir.

Çin

Halk Kurtuluş Ordusu, en azından 1990’ların başından beri, kara kuvvetlerinde kapsamlı bir reform gerçekleştirdi. On yıllar boyunca ordu güçleri Çin Komünist Partisi içindeki belirli siyasi grupların garantörleri olarak hareket ettiler. Reformlar yaygınlaştıkça, ordu askeri olduğu kadar ticari bir organizasyon haline geldi ve çok çeşitli işletmeler ile teknoloji üretmeye başladı.

Çin devlet desteği alan bu işletmeler ile muazzam ekipman modernizasyon projelerini, gerçekçi projeleri ve yenilikleri ortaya koyuyor. ABD Ordusu ile aynı düzeyde finansmana sahip olmasa da, neredeyse sınırsız insan gücüne erişebiliyor ve dünyadaki hemen hemen tüm diğer ordulardan daha fazla kaynağı kontrol ediyor. Ordunun sahip olmadığı tek şey gerçek savaş deneyimi denilebilir.

Çin-Vietnam Savaşı’ndan bu yana canlı muharebe operasyonları gerçekleştirmedi ve bu yüzyılın büyük çatışmalarında hiçbir rol oynamadı. Yine de modernizasyonu ve reformundaki gelişen mevcut ivmesi Çin’i bu listede kesin yer alacak ülkeler arasında tutuyor.

Sonuç;

Sonuçta, “güçlü bir orduyu nasıl inşa ederiz” sorusunun yanıtı aslında çok basit. Savunma sanayisi; hükümetler tarafından devlet olanakları ile desteklenen, insan sermayesi yüksek, yenilikçi teknolojilere açık ve erişimi olan, ekonomik olarak özgür ve bağımsız olarak yapılandırabilen ülkelerin güçlü ordulara ulaşması da muhtemel oluyor. 

Dünya daha çok kutuplu hale geldikçe, yeni büyük ve gelişmiş ordulara sahip olacak çok daha fazla ülke görmeye hazır olalım.

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close