Sınır namustur ve onun bekçileri 7/24 görev başında - M5 Dergi
GündemÖne Çıkan

Sınır namustur ve onun bekçileri 7/24 görev başında

Abone Ol 

“Birileri” kalktı, 2 bin 949 km. kara, 8 bin 484 km. deniz, yani toplam 11 bin 433 km sınırı olan bu ülkede “sınır namustur” cümlesiyle algı operasyonu yaptı, vahim olan, operasyon toplumun geniş bir kesiminde ortak kanaate sahip oldu!..

                                                               M5 Genel Yayın Yönetmeni Ardan Zentürk tarafından kaleme alınmıştır.

Toplum, sınırlarının korunmadığını, yol geçen hanına döndüğünü düşündü…

Bu, az önce söylediğim gibi 2 bin 949 km’lik kara sınırının toplam 1.079 km. duvar örüp kuş uçurtmayan, bir devlet için haksızlıktır. Hemen belirteyim, güvenli bir sınır için sınırınızın her metresine duvar örmek zorunda değilsiniz, bazı bölgelerdeki coğrafi yapılar, bir duvardan çok daha güçlü koruma sağladığı için, kaçak göçmen, kaçakçı ve teröristin kullanabileceği kolay güzergahların kapatılması esastır.

Mesela, Afganistan’dan gelen göç dalgası nedeniyle Türk kamuoyunun gündemine gelen İran sınırı toplam 560 km’dir. Coğrafi koşullar, dağlık bölgeler nedeniyle, bu sınırın tam güvenlikli olması için planlanan duvar uzunlğu 242 km’dir, ki, bu çalışmanın 175 km’si tamamlanmış durumda…

Türkiye, bu sınırda inşaat çalışmaları devam eden 67 km.’yi de tamamladığında İran sınırı da özel bir örnek teşkil eden Suriye sınırı gibi “kuş uçurtmayan” kimlik kazanmış olacak.

Hatırlatayım, “Suriyeliler” algısı üzerinden siyasi kampanyalara neden olan Suriye sınırı toplam 911 km. Bu sınırın 837 km.’sinde duvar var, geri kalanı ise, coğrafya sayesinde zaten korunaklı kimlik taşıyor, yani Suriye sınırında kaçak göç, kaçakçı ve terörist sızması artık imkansız hale gelmiş durumda…

Bu nedenle, TÜRKİYE, SURİYE’DEN YENİ BİR GÖÇ ALMIYOR, aksine, TSK’nın dış harekatları sayesinde oluşturulan fiili güvenlikli bölgeler nedeniyle yaklaşık 600 bin Suriyeli sığınmacı memleketine dönmüş durumda…

Herkes coğrafya uzmanı olmak zorunda değil, Türkiye-Irak sınırının geçilmesi çok güç sıradağlar nedeniyle kaçak göçmene kapalı kimlik taşıdığını hatırlatayım. Bu nedenle, kaçak göçmen, kaçakçı ve artık bölgede çok köşeye sıkışmış teröristin geçebileceği bir alan olarak kabul edilen Habur ve Hezil çayları boyunca 33 km. uzunluğunda taş tahkimatlı sedde ve yüksek güvenlikli panel çit yeterli görülüyor. Irak’la sınırımız 378 km.uzunluğunda…

Kısa zaman önce iç siyasetin malzemesi olan Türkiye-İran sınırında incelemelerde bulundum… Sınırda inşaatı süren duvar sistemi yapılandırmasının yanında bitmiş ve artık geçilmesi imkansız yüzlerce kilometre var…
  • SINIRDAKİ DUVAR SADECE BİR DUVAR DEĞİLDİR…

21’nci yüzyılın bu döneminde sınıra kurduğumuz duvarlar haliyle bir Çin Seddi değil… Daha doğrusu orada fiziki olarak gördüğümüz duvar, bir duvarın çok ötesinde, TEKNOLOJİK KİMLİK taşıyan bir engel…

FİZİKİ olarak; 1- Güvenlik Duvarı, 2_ Devriye yolu, 3- Aydınlatma sistemi, 4- Tel-çit/panel-çit 5-İnsanlı gözetleme kulelerinden oluşuyor

TEKNOLOJİK olarak da, 1-İnsansız gözetleme kuleleri, 2-Kamera sistemleri, 3-Haberleşme, alarm, ikaz ve ihbar sistemleri, 4-Gece görüş sistemleri, 5- Elektronik cihazlar ile donatılmış zırhlı veya zırhsız devriye araçları, 6-İHA/SİHA’lar, 7- Elektronik veya termal gözetleme sistemlerinden oluşuyor.

BİR DUVARDAN DEĞİL, KENDİ İÇİNDE BÜTÜNLÜK TAŞIYAN, REFLEKSİ ÇOK HIZLI BİR SİSTEMDEN SÖZ EDİYORUZ…

Bu sistem bir bölgede kurulduğu an, sınırın öte yakasını 7 gün 24 saat elektronik izleme imkanı doğuyor, duvarı aşmaya çalışanlar ise, önce siren sesi, bu sese rağmen devam ediyorlarsa hava ateş açılarak kaçırılıyor…

  • MİLLİ SİSTEMLERİMİZ DEVREDE…

DUVAR SİSTEMİ’nin işleyişini, Iğdır-Ağrı-Hakkari-Van bölgelerinde bizzat elektronik izleme merkezlerine girerek inceledim.

Sistemler ile ilgili hiçbir detay veremem ama bir yönünü söyleyebilirim, sınırda bugün kullandığımız tüm elektronik sistemler, İHA/SİHA’lar, bilgisayar yazılımları, bu yazılımların mesela, İran sınırının bir noktasından canlı aktardığı görüntüyü, aynı anda bırakın bölgedeki komutanını, Ankara’daki Genelkurmay’a aktarmasının ana zemininin tamamının MİLLİ olması kuşkusuz gurur verici…

Milli teknoloji-milli yazılımlar, dış güçlerin bölgedeki faaliyetlerimize kendi ürettikleri ürünlerin içine sakladıkları “arka kapılar” üzerinden girmelerini de haliyle ortadan kaldırıyor.

Hakkari Yüksekova Göller bölgesi… Bir dönem terör örgütü PKK’nın hakim olduğu elebaşısının bir gün kenarında kahve içme hayalleri kurduğu Sat Gölü kenarında Mehmetçik ile birlikte…
  • DÜNYADA HİÇ BİR SINIR YÜZDE 100 GÜVENLİ DEĞİLDİR…

DUVAR SİSTEMİ’nin devreye girmesinden sonra, İran sınırındaki vaka sayılarında yüzde 50’lik düşüş yaşanmış, yürütülmekte olan çalışmaların sonucunda bu oranın Suriye sınırına yakın bir noktaya, yüzde70-75’lere varması bekleniyor. Dünyada hiçbir sınır yüzde yüz oranında kaçak geçişe kapalı tutulamıyor, siz, hangi sistemi koyarsanız koyun, sivil insanların çocuklarıyla birlikte gerçekleştirdikleri bir sızma girişimine, teröriste verdiğiniz tarzda cevap veremiyorsunuz…

Bunu Yunanistan gibi, gerçek anlamda devlet kimliği taşımayan devletler insanları çocuklarıyla birlikte ölüme sürükleyerek yapabiliyor ama, Türkiye, normal bir devlet olarak bütün gücünü göç riskini sınırın öte yakasında tutmaya odaklamış durumda…

  • İRAN YÜKSEK RİSK TAŞIYOR…

Iğdır-Ağrı’da yaptığım incelemelerde, bu iki ilimizin İran’la olan sınırlarının tamamının DUVAR SİSTEMİ ile geçilmez hale getirildiğini gördüm.

İran sınırında asıl risk Van ilimizin bu ülkeyle olan sınır bölgesinden kaynaklanıyor…

Bu ilimizde süren 67 km.’lik inşaatın önümüzdeki yıl ortalarında bitmesiyle daha rahat bir zemin oluşacak. Bu arada, imzacısı olduğumuz uluslararası anlaşma çerçevesinde temizlenmesi gereken mayın bölgesinin zaten o bölgede kurulacak duvar nedeniyle kaldırılmasının zorunlu hale geldiğini neden kimse, çıkıp da topluma tam olarak anlatmaz, anlamak mümkün değil!

İran’da günümüzde 5 milyon Afganistan kökenli göçmen var, bunlardan 2 milyonunun her an birlikte bir göç hareketi başlatabileceği yönünde ciddi kaygı var. Bunlar genel olarak 30 yaş altı erkekler, genel eğilimleri, bir şekilde Avrupa’ya ulaşıp para kazanma şansı yakaladıktan sonra ailelerini de bir yolla Avrupa’ya taşımak…

Jandarmaya ait helikopterler, sınırdaki incelemelerim sırasında adeta evim haline geldi, çok özel dağlık kesimde konuşlanmış askeri üslere gitmek ancak bu helikopterler ile mümkün…
  • KAÇAKÇILARIN OYUNUNA GELEN TÜRK MUHALEFETİ…

Türkiye’ye ordu gibi giren Afganistanlı genç erkeklerin görüntülerinin başka bir bölgede çekildiği ama, Türkiye’de olmuş gibi yansıtıldığı çok onra fark edildi…

Bunu yapanların kimliği ilginç: KAÇAKÇILAR…

Sınırda görüştüğüm bir yetkilinin, “Biz burada duvarı örüp, yasadışı geçişleri son altı ayda yüzde 48 oranında düşürünce, İran tarafındaki kaçakçılar fena halde paniklediler, bu nedenle, sahte görüntüler ile Türkiye’ye geçişin kolay olduğunu  iddia eden sosyal medya mesajları attılar. Bununla, Afganistan’dakile mesaj vermekti maksatları… Onlara gel gel yaptılar… Kaçakçılar kişi başına 800 ile 1.500 Amerikan Doları arasında para alıyorlar bu zaten fakir insanlardan, hemen hepsi paralarını kaptırıyor ama artık sınırdan geçemiyorlar” sözleri önemliydi…

O sahte görüntülerden yola çıkıp teori üretenler ise, bugün hala korunan bir sınırın korunmadığını savunuyorlar…

 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close