Editörden Ocak 2020
Yeni bir yılın yepyeni bir sayısından merhaba…
Bir soruyla başlamak istiyorum;
2019 yılı zorlu bir yıl mıydı?
Eğer bu coğrafyada yaşıyorsanız, zorlu olmayan bir yıl geçirmeniz mümkün değil. 2019 yılı da her zamanki gibi zorlu bir yıldı. Bölgemizdeki gelişmeler, her geçen yılın bir öncekine göre daha da çetin geçeceğini gösteriyor. 2020’ye bu açıdan bakmakta fayda olacaktır. Zaten yılın ilk günlerinde Irak merkezli ABD-İran gerilimi ve Kasım Süleymani suikastı, bu yılın nasıl geçeceğine dair ipuçlarını veriyor. 2019’un son günlerinde gündemimize yoğun bir şekilde giren Libya meselesi de Doğu Akdeniz merkezli gelişmelerin de 2020 yılında gündemimizden çıkmayacağını gösteriyor.
***
Biz de 2020 yılının bu ilk sayısında Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri “Doğu Akdeniz Savaşı” başlığıyla kapağımıza taşıdık. Bölgede büyük bir savaş var. Batı’nın her zaman şımarık ve istekleri bitmeyen çocukları Yunanistan ve Rumlar, gayri meşru bir şekilde başta Türkiye’nin ve KKTC’nin olmak üzere Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerin deniz yetki alanlarını gasp etmişti. Burada hakkaniyetli paylaşım politikasını gündeme getiren Türkiye oldu. Kendilerini dünyanın sahibi zannedenler ise hakkaniyetten değil, her zamanki gibi sömürüden yana tavır aldı. Bunun en bariz örneğini Libya meselesinde yaşadık. Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) tanıyan bir Birleşmiş Milletler var. Birleşmiş Milletler’e bağlı çok sayıda ülkenin UMH’yi tanıması gerekiyor. Ancak bazı ülkeler, UMH’ye karşı adeta terör estiren Hafter’in arkasında duruyor. Hafter, ülke topraklarının yaklaşık yüzde 80’ini kontrol ediyor. Ancak önemli bir ayrıntı var. Bu toprakların büyük çoğunluğu çöl. Yani nüfusun yoğun olduğu yerlerde UMH’nin nüfuzu var. Bu da aslında meşru hükümetin, Libyalıların büyük çoğunluğunun da hükümeti anlamına gelir. Buna rağmen Libya’yı kontrol etmek isteyen odaklar, UMH’ye yönelik baskısını artırdı. UMH’nin tek destekçisi ise Türkiye.
Ayrıntılı kapak dosyamızın başında Güvenlik ve İstihbarat Uzmanı emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ’un, Doğu Akdeniz’in tarihten günümüze uzanan süreçte stratejik önemini ve yaşanan gelişmeleri yansıtan yazısı var.
Yine değerli dost Gazeteci Mehmet Kancı da, bölgedeki askeri hareketliliği analiz etti, Türkiye’nin Doğu Afrika kıyılarından İran Körfezi’ne, Katar’daki müşterek harekât karargâhından Libya’daki meşru yönetimle askeri işbirliğine kadar genişleyen bir coğrafyaya yönelik kuvvet inşasının öne çıktığı yeni bölgesel savunma vizyonunu ele aldı.
Bölgeyi yakından takip eden Uzman Süha Çubukçuoğlu, Doğu Akdeniz’deki enerji denklemini inceledi.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli de, kapak dosyamızda Libya merkezli gelişmeleri, yaşanan çatışmaları ve olası gelecek öngörülerini sıraladı.
Türkiye’nin Mavi Vatanımızdaki deniz yetki alanı politikasının mimarı Cihat Yaycı, asker değil akademisyen kimliğiyle Türkiye’nin Libya anlaşmasının önemi ve bundan sonra atılması gereken adımları yazdı.
***
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD’nin resmi devlet suikastı ile öldürülmesi sonrasındaki gelişmeleri ele aldığımız dosya da bu sayımızda önemli bir yer tutuyor. Değerli dost Önder Ege ve ben, son 30 yıldaki gelişmeler ışığında bu suikastın geleceğe ne taşıyacağını ele almaya çalıştık.
***
Her yıl bir önceki yıla göre atılım gerçekleştirdiğimiz savunma sanayimizdeki gelişmeleri ve 2020 hedefleri üçüncü dosyamız olarak yer aldı bu sayımızda. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in 6 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısının geniş bir özeti ile Araştırma Görevlisi Furkan Halit Yolcu’nun 2019 yılında atılan adımları incelediği geniş bir değerlendirmesini gururla okuyacaksınız.
Ayrıca Gökhan Ertaş, Berk Yavuz, Güney Batı Ferhat, Çağatay Balcı da bu sayımıza önemli katkılar yaptı.
***
Bu sayımızın sürprizine gelince…
Herkeste olmasını istediğimiz Mavi Vatanımızın haritasını siz değerli okuyucularımıza hediye olarak veriyoruz.
Şubat sayısında görüşmek ümidiyle…
Ceyhun Bozkurt
