Türkiye’nin İHA çeşitliliği açısından en önemli rakipleri ABD, Çin ve Rusya iken İHA’ların operasyonel kullanımı bu resme dâhil edildiğinde ABD ve Çin ile Türkiye’nin üçlü bir küresel rekabet içine girdiği söylenebilir. Türkiye’nin İHA pazarındaki en önemli iki rakibinin savunma bütçeleri düşünüldüğünde (ABD-684 milyar $, Çin-181 milyar $, Türkiye-18 milyar $), bu pazarda ulaşılan seviyenin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır.
1990’ların başından beri artmaya devam eden devlet dışı silahlı aktör aktivitesi, devletleri bu asimetrik rakiplere karşı kullanılmak üzere yeni teknolojiler geliştirmeye itmiştir. Bu bağlamda ortaya çıkan en önemli yeniliklerden birisi de İnsansız Hava Araçları (İHA) olarak bilinen ve komuta merkezlerince yönetilen otonom veya yarı otonom olarak kullanılan silah platformudur. Konsept olarak I. Dünya Savaşı’nda ortaya çıkmış olsa da İHA teknolojilerinin savaş sahasında etkinliğinin stratejik düzeye ulaşması 1990’ların başındaABD öncülüğünde gerçekleşmiştir. 2001 yılından itibaren ise özellikle Ortadoğu’da iç savaş ve askeri müdahaleler sonucunda oluşan güç boşlukları, insansız silah platformlarının potansiyel kullanımını arttırmıştır. 2025 yılı için öngörülen İHA Pazar büyüklüğü 90 milyar $ seviyesinin üstüne çıkmıştır. Bu yükselişin en temel sebebi devletlerin İHA’lara olan yüksek talebidir. Nitekim 2010 yılında 60 ülke İHA operatörü iken bu rakam 2019 yılında 95’e yükselmiştir. ABD bu verimli piyasada oldukça önemli bir tekel kurmuş ancak bu durum daha sonra Türkiye ve İsrail gibi ülkeler tarafından değiştirilmiştir. Örneğin, ABD 2006 yılında İHA piyasasının %60’ını kontrol ederken bu oran 2012 yılında %40 seviyesine gerilemiştir. Devletlerin İHA’ları savaş alanında tercih etmesinin en temel sebepleri, askeri personel içerisinde en maliyetli olan pilotların riskten uzaklaştırılması, aktif hava savunma radarlarına karşı kırım maliyeti ve frekans izinin daha düşük olması ve üretim maliyetinin muharip uçaklara göre oldukça az olmasıdır.
TÜRKİYE’NİN İHA SERÜVENİ
Türkiye’nin İHA endüstrisinin gelişim süreci incelendiğinde ise bu atılımın 1990 yılında başladığı görülmektedir. Bu dönemde hem keşif hem de hedef drone açısından ABD ve Birleşik Krallığa bağımlı hale gelen Türkiye, 1995 yılında TAI ve Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan sözleşme ile birlikte bu alandaki çalışmalarına başlamıştır. Bu proje neticesinde hedef droneları olan Turna ve Keklik 2001 yılında TSK envanterine girmiştir. Türk savunma sanayii için dönüm noktası olarak görülen 2004 yılında ise Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Türkiye’nin mini, taktik ve MALE (orta irtifa uzun uçuş) sınıfı İHA’ları üretmesi için görevlendirilmiştir. Bu bağlamda Çaldıran (Taktik), ANKA (MALE), Malazgirt (döner kanatlı), Bayraktar (sabit kanat) ve Şimşek (hedef drone) İHA’ların konsept çalışmaları yapılmış ve üretim aşamasında geçilmiştir.
TÜRKIYE’NİN MİNİ İHA’LARI
Türkiye’nin yerli imkânlarla geliştirdiği ve envanterde 200’ün üstünde sayıda yer alan en güçlü mini İHA’sı Bayraktar mini İHA’dır. Kalekalıp ve Baykar işbirliği ile geliştirilen bu mini İHA sistemi, 2006’da üretilmeye başlanmış ve taktik sınıf İHA’ların envantere girmesine kadar terörle mücadelede etkin bir şekilde kullanılmıştır. Yine Baykar tarafından geliştirilen Malazgirt mini İHA’da 2006 yılında üretimi başlayan ve tam anlamıyla otonom ilk yerli döner kanatlı İHA’dır. Türkiye’nin tek katapult atımlı İHA’sı olan Gözcü mini İHA ise bu platformlar içerisinde en uzun süre havada kalan hava aracıdır. Türkiye’nin 2004 sonrasında gelişen diğer mini İHA’ları incelendiğinde ODTÜ öncülüğünde ortaya çıkan Güventürk ve İTÜ öncülüğünde prototipleri üretilen RIHA-1 ve RIHA-2 diğer önemli mini İHA projeleridir.
TSK’nın hem tedarik zinciri hem de kapasite bakımından Bayraktar mini İHA’yı tercih ettiği ancak Malazgirt İHA’nın da zorlu topografik koşullarda öne çıktığı görülmüştür. Türkiye’nin 2010 sonrasında gelişmeye başlayan kamikaze İHA üretimi ise Alpagu, Kargu projeleriyle pratiğe dönüşmüştür. 2018’den beri envantere alından Alpagu ve Kargu, dolanan mühimmat droneları 5 km. menzildeki hedeflere sırasıyla 400 ve 1000 m. İrtifadan yaklaşabilirken, STM’nin başka bir mini İHA projesi olan Togan ise 1 saate yakın havada kalma süresine ve gece görüş sistemine sahiptir.
TÜRKIYE’NİN TAKTİK İHA’LARI
Türkiye’nin ilk yerli taktik İHA’sı olan Bayraktar-Çaldıran, 450 kg kalkış ağırlığı ve 14 saate kadar havada kalma yeteneğine sahiptir. 2009 yılında ilk uçuşunu gerçekleştiren bu sistem, TSK envanterine 6’şar adetlik dört sistem halinde girmiştir. Günümüz itibariyle TSK envanterinde toplam 23 adet Bayraktar İHA bulunduğu bilinmektedir. Bu alanda Türkiye’nin İHA envanterinin bel kemiğini oluşturacak olan Bayraktar TB2 versiyonu ise Bayraktar-Çaldıran İHA’nın taktik seviyede ve taarruz amaçlı kullanılabilen versiyonudur. 2014 yılında ilk test uçuşları gerçekleştirilen bu sistem 650 kg. maksimum kalkış ağırlığı ve 55 kg. faydalı yük (mühimmat + keşif kapasitesi 150 kg.) ve 24 saat havada kalabilme kapasitesi ile TSK’nın devlet dışı aktörlere ve Suriye’de rejim unsurlarına karşı en etkin kullandığı İHA platformu haline gelmiştir. Günümüz itibariyle 71 adet Bayraktar TB2 İHA’nın TSK envanterinde olduğu bilinmektedir ancak bu sayı Libya ve Suriye’deki kayıplar (en az 5) düşünüldüğünde güncel anlamda 65 adet civarındadır.
Devletlerin İHA’ları savaş alanında tercih etmesinin en temel sebepleri, askeri personel içerisinde en maliyetli olan pilotların riskten uzaklaştırılması, aktif hava savunma radarlarına karşı kırım maliyeti ve frekans izinin daha düşük olması ve üretim maliyetinin muharip uçaklara göre oldukça az olmasıdır.
Türkiye’nin diğer bir taktik İHA’sı ise Vestel tarafından geliştirilen Karayel’dir. 20 saate kadar havada kalabilen Karayel 120 kg faydalı yüke sahiptir ancak tam kapasite kullanımda havada kalma süresi 8 saate kadar düşmektedir. Vestel Karayel TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hizmet satın alımı yöntemiyle belirli zamanlarda kiralanmıştır ancak TSK envanterine alınmamıştır.
Devamı M5 Dergisi Mart 2020 Sayısında…