Türkiye'nin savunma sanayii kümesi: OSSA - M5 Dergi
MakalelerSayı 348 Temmuz 2020

Türkiye’nin savunma sanayii kümesi: OSSA

Abone Ol 

Ankara OSTİM Organize Sanayii Bölgesi’nde kurulu bulunan OSSA, savunma sanayiinde üretim yapan 255 üye firmasıyla sektörün ihtiyacı olan her alanda faaliyet gösteren bir kümelenme haline geldi. OSSA, yerli üreticiyi geliştiren politikaların üretiminden tanıtım, eğitim, danışmanlık faaliyetlerine kadar çok sayıda alanda öne çıkmaya başladı.

Türkiye savunma sanayiinde son yıllarda çok önemli hamleler yapıyor. Ancak bu hamlelerin bir altyapısı olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Aslında yıllardır verilen mücadelenin artık adım adım meyvelerinin toplandığını söylemek çok daha doğru olacaktır. Hala yolun başındayız ve bu çerçevede irili ufaklı Türk savunma sanayii firmaları çalışmalarını son hızla sürdürüyor. Yıllardır savunma ve havacılık alanında mücadele eden yapılardan bir tanesi de kısa adı OSSA olan OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi. Bu sayımızda Ankara Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Organize Sanayi Bölgesi’nde öncülüğünde 2008 yılında kurulan OSSA’nın hikayesini sizlere aktarmak istedik.

OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi kısa adı ile OSSA, 2008 yılında OSTIM Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren sektörlerin, uluslararası rekabet düzeylerinin analizi sonucunda OSTİM OSB’nin öncülüğünde kuruldu. 2008 yılında OSTİM OSB tarafından yapılan sektörel analiz çalışması sonucunda 77 savunma ve havacılık firması ile kurulan OSSA, bugün 255 üye firması bulunan ve sektörün ihtiyacı olan her alanda faaliyet gösteren bir kümelenme haline geldi.

OSSA, bölgede doğal olarak var olan sektörel yoğunlaşmayı dünya ölçeğinde görünebilir hale getirmek için savunma ve havacılık konusundaki tüm aktörleri; yani kamu kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve üniversiteleri bir araya getirerek çalışmalarını sürdürmekte.

OSSA; T.C Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, T.C. Ticaret Bakanlığı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TOBB, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliği, OSTİM OSB Müdürlüğü, Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, SASAD, TÜBİTAK, KOSGEB, Üniversiteler ve Teknoparkler gibi kurum/kuruluşlar tarafından desteklenen yerli üreticiyi geliştiren politikalar üreten bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanıyor. Meksika, Malezya, Pakistan gibi birçok ülkede işbirliği protokolü imzaladı kurumlar bulunmakta.

NEDEN ANKARA?

Başkent Ankara’nın, savunma ve havacılık sanayisinin kalbi konumunda bulunması, savunma sanayiinin gözde şirketlerinin Ankara’da bulunması, başkentte doğal bir ekosistem oluşmasının önünü açmakta. Sivil havacılıkta kullanılan tüm uçaklarda mutlaka Ankara’da üretilmiş bir parça olması, savunma sanayiine yazılım üreten birçok yazılım şirketinin Ankara’da olması da bunlara eklenebilir. Savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu teknolojik gelişmişliğe en fazla sahip olan il olarak Ankara’nın öne çıkması da önemli bir etken. Başkent’te faaliyet gösteren işletmelerin gerek Türkiye ortalaması gerekse diğer gelişmiş ekonomik bölgelere göre daha ileri teknoloji alanlarında yoğunlaşma göstermekte. Ankara insan kaynakları açısından bakıldığında, yüksek öğrenimin her alanında oransal olarak tüm illerimizin önünde gelmekte.

OSSA yetkilileri ayrıca şu bilgileri paylaşıyor: “Teknolojik ürün ve hizmet üretiminde tüm Türkiye dikkate alındığında %20 üretim ile ilk sırada gelmektedir. Ayrıca savunma ve havacılık ihracatı konusunda da yine en önde gelen ilimizdir. OSSA olarak bu doğal ekosistem içerisinde yer alan alt yüklenicilerin ihtiyaçlarının karşılanması, kabiliyetlerinin geliştirilerek uluslararası pazarlarda da söz sahibi olabilmesi için öncelikle Ankara’da sonrasında da tüm Türkiye’de KOBİ’lerimize hizmet vermeye başladık ve hizmetlerimizi sürdürüyoruz.”

TÜRKİYE VE DÜNYADA KÜMELENME MODELİ

Kümelenme modeli hem dünyanın birçok ülkesinde hem de son zamanlarda sektöre olan katkılarının daha farkedilir hale gelmesi ile ülkemizde de sıklıkla kullanılmakta. Sektörde yer alan KOBİ’lerin kabiliyetten kaliteye, süreç yönetiminden kurumsallığa, dış ticaretten ihracata kadar ihtiyaçlarının devlet desteklerini de etkin bir şekilde kullanılarak geliştirilmesi kümelenmelerin yaptığı başlıca faaliyetler olarak öne çıkıyor. Dünya ölçeğinde; 17 ülkeden 42 kümelenmenin bulunduğu Avrupa Havacılık Kümelenmeleri Ortaklığı (EACP)’nın bir üyesi olan OSSA, bu alanda yapılan çalışmalar ve projelerin çalışma grupları içerisinde yer alarak uluslararası işbirlikleri açısından da üyelerinin kabiliyetlerini, ürün ve hizmetlerini çeşitli platformlarda ortaya koymakta. OSSA üyelerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında Ticaret Bakanlığı’nın yüzde 75 oranındaki URGE (Uluslararası Rekabeti Geliştirme) proje desteklerini en etkin şekilde kullanarak Türk firmalarına destek oluyor.

OSSA daha önce yürüttüğü URGE projelerinde 2 kez üst üste Ticaret Bakanlığı tarafından “İyi Uygulama Örnekleri” ödülüne layık görüldü. Şu anda da devam eden 2 URGE projesi bulunmakta.

KÜMELENME İLE ORGANİZASYON ARASINDAKİ FARKLAR

OSSA’nın yaptığı faaliyetleri maddeler halinde şu şekilde açıklamak mümkün:

• Tanıtım Faaliyetleri,

• Eğitim Faliyetleri,

• Danışmanlık Faliyetleri,

• Ana Sanayi ile Görüşmeler,

• Organizasyonlara Katılım,

• Etkinlikler Düzenleme,

• Devlet/Kurum ile İlişkiler.

OSSA, aktardığımız etkinlik ve faaliyetler sonucunda, katıldığı tüm yurtdışı Savunma ve Havacılık fuarlarında Türk firmalarının tanıtımlarını yapıyor, potansiyelleri ve becerileri hakkında yurtdışı firmalarını bilgilendiriyor. Tüm üye firmalarını ve çalışma alanlarını içeren Küme Matrisi bastırarak tek bir belgede üye firmalarına ait gerekli tüm bilgileri bir araya toplamış bulunmakta. OSSA, Küme Yönetim Sistemi’ni kurarak internet ortamında firmaları ile anında haberleşebiliyor, fırsatlardan ve ihtiyaçlardan kendilerini anında haberdar edebiliyor. Ayrıca Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) eğitimi sayesinde üye firmaların internet ortamında bulunabilirliğini kolaylaştırıyor ve Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) eğitimleri sayesinde bu firmaların malzeme, makina ve iş gücünü daha verimli kullanabilmesini sağlıyor. Ülkemizin önde gelen Savunma ve Havacılık ana sanayi firmalarının KOBİ’lere teknik eğitimler vermelerine destek olmak da yine OSSA’nın yaptığı faaliyetlerden biri. Ek olarak üye firmalarına sertifikasyon anlamında danışmanlıklar ayarlamakta ve kolaylıklar sağlamakta. Son yıllarda birçok üye firmanın AS 9100 sertifikası almasına ön ayak oldu. Ayrıca firmalarla sürekli iletişim halinde. OSSA yetkilileri üye firmaları sürekli ziyaret ederek durumları hakkında bilgiler alıyor, görüş ve önerilerini dinleyerek isteklerini yerine getirmeye çalışıyor. Tüm bu faaliyetler, kümelenme bünyesinde gerçekleşen ortak projeler, ortak alımlar ve organizasyonlara ortak katılımlar sayesinde hem daha verimli hale geliyor, hem de maddi anlamda devlet desteklerinin de kullanılabilmesi ile üye firmaların yükünü hafifletmeye vesile oluyor. Kümelenmenin en büyük avantajlarından biri de ortak ekosistem içerisinde yer alan firmaların birbirlerini tanıması, kabiliyetleri hakkında bilgi sahibi olması ve birlikte çalışmaya; ortak ürün ve hizmetler ortaya koymaya firmaları teşvik etmesidir.

OSSA, kümelenme olarak 3 yıllık süreler içinde gerçekleştirilen projelerin sonuçlarını üyelerinden topluyor. Zaten projeler sonucunda Ticaret Bakanlığı’ndan üst üste 2 kere iyi uygulama örneği ödüllerini aldılar.

GELECEK 10 YILLIK BÜYÜME PLANLAMASI

1950’li yıllardan 1970’li yıllara kadar olan süreçte Türk savunma sanayi ithal ikame ve ortak üretimle ihtiyaçların karşılanması gibi bir modelle çalıştı. Diğer bir ifade ile tasarım ve teknoloji yatırımı yerine üretim ağırlıklı yatırımlara yöneldi.

1980’li yıllarda Türk savunma sanayinin toparlanmaya, tasarım ve teknoloji edinim modeline doğru bir eğilimin canlanmaya başladı. “Joint Venture” olarak isimlendirilen, kısmen tasarım ve teknoloji edinimini sağlayan bir modelin, yaşanan örneklerle, istihdam ve teknoloji birikimine katkısı olmakla beraber, gereken hızda ve beklentilere uygun olarak özgün tasarım ve teknoloji üretir duruma gelmekte, beklenen katkıyı yaratmadığı görüldü.2000’li yıllara gelindiğinde, ana platformlar dışında, alt sistemler bazında, Türk savunma sanayinde, bilişim, elektronik ve otomotiv alanlarında, tasarım ve teknoloji ediniminde önemli gelişmeler görülmeye başlandı. Bunun en önemli nedeni, tedarik politikalarında benimsenen ve uygulanmasına başlanan yerli ana yüklenici kullanımı prensibi oldu. Sayılan alanlarda Türk sanayii önemli özgün tasarım ve teknolojilere sahip olmaya başladı. Lisansı yabancıya ait olan montaj ve üretim, özgünleşmeye başladı, tasarım ve Ar-Ge ağırlıklı üretimlere dönüştü. Bu konudaki gelişmelere, ülkemizde gelişmekte olan milli çözüm ve özgün gereksinimlerin Türk savunma sanayii tarafından karşılanmasına olan güvenin büyük katkısı oldu. Savunma sanayii faaliyetlerine yerli sanayinin katılımı çerçevesinde, KOBİ’lerin teşvik edilmesi büyük önem arz etmekteydi. KOBİ’lerin yaratıcı, esnek ve dinamik yapısı sektörü güçlendirecek, yerlileştirme hedeflerine ulaşılmasında önemli katkılar sağlayacak ve nihayetinde sektörde verimliliği arttıracaktı.

OSSA yetkilileri, 2023 hedefleri çerçevesinde, şu tespitleri yapmakta:

“Ulusal kapasitenin geliştirilmesi, askeri üstünlüğün korunması, diplomatik ve ekonomik araçlara daha çok yatırım yapılması, asimetrik tehditler için istihbaratın daha etkin kullanılması, ulusal güvenlik, yardım programları ve yumuşak güç mekanizmalarının yenilenmesi ve güçlendirilmesi üzerinde durulmalıdır. Türkiye, 2023 yılına doğru sürdürülebilir kalkınma, istikrar ve güvenliğini sağlamanın yanı sıra, bölgesinde de barış ve istikrara katkı için çaba göstermeli, korku ve tedirginliğe yol açmayan, umut ve güven veren bir savunma politikası yürütmelidir.

Savunma Sanayii’nde; yerli sanayi altyapısından azami ölçüde yararlanılması, ileri teknolojili yeni yatırımların yönlendirilip teşvik edilmesi, yabancı teknoloji ile iş birliği ve sermaye katkısını sağlanması, Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik edilmesi, dolayısıyla gerekli her türlü silah, araç ve gerecin olabildiği ölçüde Türkiye’de üretiminin sağlanması hedeflenmektedir.

OSSA olarak üye KOBİ’lerimizin tasarım ve üretim kabiliyetlerini arttırmak, savunma ve havacılık sektörlerine parça üretiminden ziyade sistem, alt sistem ve platform üretecek seviyeye gelmelerine katkıda bulunmak maksadıyla hem yurt içinde hem de yurt dışında çalışmalarımıza daha hızlı bir şekilde devam ederek sektörümüzün ve ülke ekonomimizin daha ileriye taşınmasına vesile olmayı hedefliyoruz.”

ÜYE ŞİRKETLERİN BAŞARILARI

OSSA üyeleri savunma ve havacılık sanayine özel hassas üretim süreçlerine sahip, alanlarında tecrübeli ve sektörün getirdiği özel kültür ile kendini geliştirmiş firmalar olarak dikkat çekiyor. Milli Savunma Bakanlığı ve ana sanayi firmalarının onaylı tedarikçiler olan OSSA üyesi firmalar arasında Ar-Ge merkezi özelliğine kavuşma konusunda ciddi bir artış da söz konusu. Mekanik üretim, makine imalat, tasarım, yazılım ve birçok farklı alanda kabiliyeti bulunduğu belirtilen firmaların birçok başarı hikayesi de bulunuyor. Yetkililerin aktardığı başarıların bazılarını şu şekilde sıralamak mümkün:

1. Havadaki virüslerin büyük bir kısmını kaldıran Virussafe üreticisi ayrıca zırhlı araçları lazer güdümlü füzelere karşı savunma kabiliyetini arttıran Lazer Tespit ve Sis Havanı Sistemlerini üreten Nero Endüstri,

2. İHA’ların silah sistemlerini karıştıran dünyanın en küçük Anti Jam GPS/ GNSS Sistemi çalışmaları ile Tualcom,

3. Aviyonik sistemler ve askeri bilgisayarlarda kullanılan kart kilitlerini üreten Ges Mühendislik,

4. Test Sistemlerini Millileştiren, titreşim ve iklimlendirme testlerinde akredite, pres makinası tasarımı imalatı yapan Bias Mühendislik,

5. Telsizlere telefon özelliği ekleyen Ser Elektronik,

6. Hava platformalarının yıldırım etkilerine karşı test edilmesini sağlayan Hızal Ltd.,

7. M60T Tankı Nişancı görüntüleme birimini millileştiren Digitest Savunma,

8. Elektromanyetik silah sistemi Şahi-209’u üreten Yeteknoloji A.Ş.,

9. Zırhlı araçların söndürme sistemlerini yerlileştiren Ema Sistem,

10. Airbus AS550 Helikopterlerine taban zırhlandırmasını üstlenen Ces Kompozit,

11. Drinns markası ile takım tezgahı, freze üreticimiz Dirinler Makine, bakım maliyetlerini düşüren yeni makinasını Avrupalı rakiplerini geçerek Hindistana kadar satabilmektedir,

12. Transmisyon sistemlerinin yüksek hassasiyetli dişli kutularını yerlileştirilmesini sağlayan Er Makine ve Anova Mühendislik iş birliği,

13. Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezine (CERN) katkı sunan MFK ve Dora Makine,

14. Yüksek standartlarda üretim yapan Boeing tedarik zincirine eklenen Gür Metal ve Yüksel Kompozit,

15. Suudi Arabistan ve Malezyada ortak üretim hattı kuran, Airbus alt yüklenicisi Me-Ge Teknik,

16. İHA’ların güvenlik seviyesini 3 kat arttırmaya yönelik çözüm üreten An
dar Elektromekanik,

17. Uçakların ve helikopterlerin motorlarına ilk hareketin verilmesini sağlayan yer destek cihazını yerlileştiren Arel Arçağ Elektrik,

18. Tüm sistemlere yönelik pil ve batarya üretimi yapan Aspilsan A.Ş.,

19. Kurşun geçirmez yelek ve miğferleri %100 Türkiyede üreten Garanti Giyim Kompozit ayrıca gemi ve helikopter zırhlaması için çalışmalarını sürdürmektedir,

20. Dünyada sadece bir firmanın imal ettiği F-16 Savaş Uçaklarının Motorlarının Soğutulmasında Kullanılan Soğutma Grubunu üreten ISISO A.Ş.

21. Görünür, kısa, orta ve uzun dalga boylu kızılötesi bantlarında kendi tasarladığı dedektör ve okuma devrelerini kullanarak ileri teknolojili kameralar üreten ve geliştiren Mikro Tasarım,

22. Alp Havacılık ile Sivil Havacılıkta Kullanılan Burçların Ham Malzemesinin Yerlileştirilmesine Yönelik İş Birliği yapan Sağlam Metal A.Ş.,

23. Uçaklarda endüstriyel kabin içi tasarımı ve sertifikalandırması ile TCI Kabin İçi Sistemleri A.Ş.

24. Silahlı Ağır Sınıf İnsansız Kara Aracı, Silahlı Orta Sınıf İnsansız Kara Aracı, Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracını yerli üreten Oğuzkağan Savunma A.Ş.

BEKLENTİLERİ

OSSA yetkililerine “Kümelenme için bunca zamandır çaba harcayan bir organizasyon olarak karar vericilerden beklentileriniz ne” sorusunu da yönelttik. Aldığımız yanıt şu şekildeydi: “Ticaret Bakanlığının destekleri ile Yurt içi ve Yurt dışında fuar ve kongrelere OSSA Heyetleri ile beraber katılım göstererek KOBİ’lerin bilinirliğinin ve görünürlüğünün artmasını sağlıyoruz. Üye firmaların istihdam ve kalite sistemlerinde gerçekleşen artışlara ve havacılık sektöründe çok önemli olan AS9100 sertifikasına sahip üye sayısının 2012 yılında 2 iken şu anda 90’a ulaşmasına katkılar sunduk.

Avrupa’ya, Amerika’ya ve Asya’ya kadar birçok firma ve yetkiliye; sivil havacılık ve savunma sektöründe yer alan üretim kabiliyetlerimizi ulaştırıyoruz. KOBİ’lerin iş alma fırsatlarını arttırmak için vizyoner çalışmalarda bulunmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda tedarikçi günlerinin yanı sıra OSSA kümelenmemizin, marka değeri bulunan ve SSB’nin destekleri ile gerçekleştirilen Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (ICDDA) etkinliğini, savunma ve havacılıkta 60 ülkeden katılımcıyı bir araya getirerek Ankara’da gerçekleştiriyoruz. 2018 yılında kayıtlı 5700 görüşmesinin gerçekleştirildiği etkinliğimiz daha önce SSB’den 2 kere sektör tanıtımına katkı ödülü kazanmıştır.

Kümelenmeler ‘bölgesel kalkınma modelleri’ oldukları için pilot projeler olarak ilgili politikalar kapsamında desteklenmelidir. Kore, Japonya gibi gelişmiş ülke modellerinde; stratejik ve seçici sanayi politikaları ile Samsung, Hyundai, Sony gibi küresel markaların ortaya çıktığı bilinmektedir. Türkiye’de sanayicilerimiz kalite ve tecrübeli iş gücü ile kendilerini kanıtlamaktadır. Yüksek yatırımları bulunan sektör firmalarımızın stratejik önemi ve değerinin, teşvikler ile arttırılması ve Kamu ihalelerinde, milli firmalarımıza öncelik verilmesi sanayicilerimizi mutlu edecektir.”

İSTATİSTİKLER

OSSA, kümelenme olarak 3 yıllık süreler içinde gerçekleştirilen projelerin sonuçlarını üyelerinden topluyor.

Zaten projeler sonucunda Ticaret Bakanlığı’ndan aktardığımız gibi üst üste 2 kere iyi uygulama örneği ödüllerini aldılar. Projeler kapsamında yer alan firmalar; kalite yönetim sistemleri ve ERP sistemleri konularında aldıkları eğitim ve danışmanlıklar ile kendilerini bir adım öteye taşımış, doğrudan veya dolaylı olarak ihracata giden yolda global firmalar tarafından beklenen istekleri karşılamak adına önemli adımlar attı.

Proje kapsamında gerçekleşen yurtdışı faaliyetler ve alım heyetleri faaliyetleri ile gelişen sistemlerini ve kabiliyetlerini yabancı firma ve kurumlara da göstermiş olan proje firmaları, global ölçekte taleplere karşılık verebilecek seviyeye ulaşmış durumda. Bu gelişim, firmalarda istihdam oranlarının da artmasına vesile olarak Türkiye’deki işsizlik sorununun çözümüne de bir nebze katkı sağlamakta.

Ayrıca projelerle ilgili çeşitli örnekler mevcut. Örneğin geliştirilen bir proje sonucunda; üye firmalarca, 72 ülkede 92 milyon USD satış sözleşmesi yapılmasını, proje süresince üç yılda gizlilik antlaşmalarında 126 adetlik, proje firmalarının ihracatında %107 ve ana sanayi firmalarının KOBİ’lere iş aktarımında %10 artış gerçekleşmesi sağlanmış.

Bir diğer projeden, alınan sonuçlara göre de; proje kapsamında yürütülen faaliyetlerle desteklenen firmalarda 866 kişilik istihdam artışı gerçekleşmiş, 3 firma sıfırdan ihracata başlamış, 11 firma aktif ihracat gerçekleştirmiş. İhracat yapan firmaların pazar sayısında 63 ülkelik artış yaşanmış.

Yetkililer, proje öncesi 3 yılın ortalama ihracat rakamı ile proje dönemindeki 5 yılın ortalama ihracat rakamları karşılaştırıldığında 15 milyon liralık artışın görüldüğünü aktarıyor.

Ayrıca proje tamamlandığında henüz ihracata başlamasa da yurt dışında firmalarla gizlilik sözleşmeleri imzalayan, teklif verme sürecine başlayan ve bu gelişmelerin ciroya/karlılığa yansımalarının gelecek yıllarda etkisini göstereceğini belirten firmalar bulunmuş. İstihdam oranındaki yüzde 62,5, pazar sayısındaki yüzde 317 ve ihracattaki yüzde 77’lik artış, yürütülen projenin başarısını ortaya koyması bakımından çarpıcı.

Proje kapsamında gerçekleşen faaliyetlerin artırdığı istihdam ve ihracata dönüşen ivmelenmeyle ülke ekonomimize girdi sağlandığı, ayrıca elde edilen nitelik kazanımlarıyla havacılık sektöründe ithal ikamenin önüne geçilerek yerli ve milli projelere katkı sağlanması konusunda büyük ilerlemeler kaydedildiği söylenebilir.

“Ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamak, ihracatı arttırmak için Üyelerimiz ile, taleplere cevap vermek için her göreve hazırız” diyen OSSA yetkilileri, KOBİ’lerin yerlileştirmeye katkıları; savunma ve havacılık sektöründeki yerli ve milli üretimin artışında ve KOBİ payında artış oranlarında görüldüğüne dikkat çekmekte. Ana yüklenicileri havacılık ve uzay, kara, deniz, mühimmat alanlarında destekleyecek şekilde tasarım, dizayn, sistem üretimi yapabilecek nitelikte kabiliyetler, KOBİ’lerin kurumsallaşması ve kalite standartlarında gösterdikleri gelişmelerde Kümelenme vizyon ve misyonunun katkısı bulunmakta.

Yetkililere “Kümelenme için ayrı bir organize sanayi sitesine ihtiyaç var mı” sorusunu da yönelttik. Kümelenme faaliyetlerinin bir model olduğunu belirten yetkililer M5’e şunları söyledi: “Diğer sektörlere, bölgelere, illere, kümelenmelere de ziyaretler yapıyoruz; gelen heyetler ile görüşüyoruz. Hem OSB modelimizi hem de kümelenme modelini anlatıyoruz.

Kümelenme yapısı için bir ekosistem oluşturulması gereklidir. Bu sadece OSB’lerde gerçekleşen bir konu değil, aynı zamanda Teknokentler de yer alan firmaların da yararlanabileceği bir durumdur.

Teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan firmaların ortak üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi, devlet desteklerinin de kullanılarak firmalara minimum yük getirecek şekilde ihtiyaçlarının karşılanması ve üretimlerinin ihracata dönüşmesi için çalışmalar yürütecek kümelenmeler de kurulabilmektedir. Kümelenme organizasyonu için önemli olan nokta her zaman söylediğimiz gibi bir ekosistem oluşturmaktır. Kümelenme organizasyonları dışarıdan kolay gibi görünmesine rağmen, birçok fedakârlık ve özveri isteyen faaliyetleri içeren yapılardır.”

SEKTÖRDEKİ İLK HİBRİT ETKİNLİK: ICDDA

Yetkililer, KOBİ’lerin ürün ve hizmetlerini uluslararası pazarda tanıtabilmeleri, yurtdışı firmalar ile işbirliği görüşmeleri ve anlaşmaları yapabilmeleri için 2 yılda bir OSSA tarafın düzenlenen Savunma ve Havacılıkta İşbirliği Günleri (ICDDA) etkinliği konusunda da bilgi verdi. Özellikle pandemi sürecinde sektörün canlanmasına katkı sağlayabilmek adına Türkiye’de bir ilke imza attıklarını belirten yetkililerin aktardığı bilgiler şöyle:

Katılımcı firma sayısı başına gerçekleşen kayıtlı ikili iş görüşmesi sayısında 21,92’lik bir oran ile dünyanın sayılı etkinliklerinden biri olan ICDDA, adeta bir ilke imza atarak KOBİ’leri, ana sanayii firmaları ile kurum ve kuruluşlarını, dünyanın önde gelen firma ve kurumlarının yetkilileri ile “hibrit” bir etkinlikte bir araya getirecek.

2 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 13-15 Ekim 2020 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek etkinlikte, savunma, havacılık ve uzay sektörünün dinamik ortamında, doğru kişilerle tanışmak ve yeni iş birlikleri başlatmak amacı ile bu kez hem sanal hem de yüz yüze ikili iş görüşmeleri (B2B) gerçekleştirilecek.

ICDDA 2020’de; sivil havacılık, kara-deniz-hava sistemleri, anayurt güvenliği teknolojileri ve tedarik zincirinin geliştirilmesi gibi konularda, deneyimli moderatörler eşliğinde, bir dizi panel düzenlenecek. Bu paneller; birçok ülkenin Türkiye’deki askeri, savunma ve ticari ataşeleri, kamu görevlileri, son kullanıcılar ile yurt içi ve yurt dışından firmaların temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 2000’in üzerinde kişinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Ayrıca etkinliğe yüz yüze katılım sağlayamayan yurtdışı katılımcılar da sanal ortamda panellere katkı sağlayacak. Panellerde, sektörle ilgili yenilikler ele alınacak; sektörün karşılaştığı problemler ve çözümleri tartışılacak.

Etkinlikteki amaç, ülkemizde de etkisi görülen pandemi sürecinde düşüşe geçen üretim ve iş gücünü tekrar canlandırmak. Böylece sektörel KOBİ’ler, ana sanayi firmaları ve kurum/ kuruluşlar yabancı firma ve kurumlar ile bir araya gelerek Türkiye ekonomisine ve sektörel kalkınmaya katkıda bulunacak. Etkinliğe katılım sağlamak isteyen ancak pandemi sebebi ile uçuşları konusunda sıkıntı yaşayan satın almacılar ve tedarik zinciri yöneticilerinin “Sanal Eşleştirme ve B2B Toplantı” platformu sayesinde ICDDA katılımcıları ile önceden randevulaşarak dijital toplantılar organize etmek için şansları olacak.

Bundan önce dördüncüsü yapılan ICDDA etkinliği, 23-25 Ekim 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilmişti. 2000’in üzerinde katılımcının yer aldığı etkinlikte 60 ülkeden, 260 firma ve kurum yer almış, 5.700 kayıtlı ikili iş görüşmesi gerçekleştirilmişti.

O tarihteki etkinliğe; Airbus, Azerbaycan Savunma Sanayi Bakanlığı, BAE Systems, Birleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri, Boeing, Brezilya Hava Kuvvetleri, CERN, Dassault Systems, International Group for Security and Safety (IGSS) Kuveyt, Korea Aerospace Industries, Leonardo, Katar Silahlı Kuvvetleri, Lockheed Martin, MBDA, Mexico Femia, NATO/NSPA, Navantia, Pakistan Hava Kuvvetleri, PTC, Rolls Royce, Sikorsky, Stelia, Ukroboronprom, Thales ve Thyssenkrupp gibi birçok uluslararası kurum ve firma katılmıştı. Bunun yanı sıra yurt içinden de Aselsan, Baykar, BMC, FNSS, Havelsan, Kale Havacılık, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Otokar, Roketsan, STM, TEI, THY Teknik, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii gibi ana yükleniciler, etkinlikte yerini almıştı. Ayrıca; AFAD, Ankara Kalkınma Ajansı, Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü, MSB Tersaneler Genel Müdürlüğü, Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Devlet Malzeme Ofisi, Emniyet Genel Müdürlüğü, KOSGEB, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği, TOBB, TÜBİTAK, SaSaD da etkinlikte yer alan yurt içi kurumlar olmuştu. 13-15 Ekim 2020 tarihlerinden gerçekleştirilecek ICDDA etkinliği içinde yine dünyada ve Türkiye’de sektörün önde gelen birçok firması ve kuruluşu ile görüşmeler gerçekleştirilmiş ve ön katılım teyitleri alınmış.
modelini anlatıyoruz. Kümelenme yapısı için bir ekosistem oluşturulması gereklidir. Bu sadece OSB’lerde gerçekleşen bir konu değil, aynı zamanda Teknokentler de yer alan firmaların da yararlanabileceği bir durumdur. Teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan firmaların ortak üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi, devlet desteklerinin de kullanılarak firmalara minimum yük getirecek şekilde ihtiyaçlarının karşılanması ve üretimlerinin ihracata dönüşmesi için çalışmalar yürütecek kümelenmeler de kurulabilmektedir. Kümelenme organizasyonu için önemli olan nokta her zaman söylediğimiz gibi bir ekosistem oluşturmaktır.

Kümelenme organizasyonları dışarıdan kolay gibi görünmesine rağmen, birçok fedakârlık ve özveri isteyen faaliyetleri içeren yapılardır.” Dünyanın sayılı etkinliklerinden biri olan ICDDA, adeta bir ilke imza atarak KOBİ’leri, ana sanayii firmaları ile kurum ve kuruluşlarını, dünyanın önde gelen firma ve kurumlarının yetkilileri ile “hibrit” bir etkinlikte bir araya getirecek.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close