TCG Anadolu Cumhuriyet Donanmasını Bir Üst Lige Atlatacak

Türkiye birçok problem ile birçok yerde ve aynı anda karşı karşıya kalma riski her geçen gün artan bir ülkedir. İstenmeyen durumla karşılaşıldığında ya problem sahasında veya problem sahasına yakın bölgede askeri güç bulunduracak ya da kriz anında hızlı bir şekilde askeri gücünü aktarmalıdır. Tüm problem sahalarında askeri güç konuşlandırmak zor ve maliyetli olduğuna göre asıl önemli olan askeri gücün hızlı bir şekilde aktarılabilmesidir. İşte tam da bu noktada TCG ANADOLU’ya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tip gemiler ile hiçbir üs desteği olmadan güç aktarımı hızlı bir şekilde yapılabilmektedir.

2000’li yıllardan itibaren millileşme projelerine hız vererek güçlenen Türk Deniz Kuvvetleri’nin mottosu 2015 yılında yenilendi ve en son 1997 yılında yayınlanan strateji belgesi 18 yıl sonra yeni bir vizyon ile yeniden yayınlandı. Bahse konu belgeye göre Türk Deniz Kuvvetleri ülkenin menfaatleri kapsamında çevre denizleri yanında Cebelitarık’tan Süveyş Kanalı’na, Süveyş Kanalı’ndan Babül Mendep’e, Babül Mendep’ten Hürmüz Boğazı’na kadar olan yerleri ilgi göstereceği yerler olarak tanımlandı. Anavatanda güvende olmak ve dış politikayı desteklemek için Akdeniz, Kardeniz, Ege, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nda varlık gösterecekleri ve denizlerde güçlü olacakları vurgulandı. Bu kapsamda yeni ilke “Anavatanda Güvende Olmak İçin Denizde Güçlü Olmak, Dünyada Söz Sahibi Olmak İçin Tüm Denizlerde Var Olmak” şeklinde değiştirildi.

Stratejide yaşanan bu değişimi gerçekleştirmenin yolu, eldeki deniz unsurlarının hem sayısını hem de niteliğini arttırmaktan geçmektedir. Bu kapsamda yürütülen birçok proje mevcuttur. Bunlardan Türkiye’de üretimi gerçekleştirilecek en pahalı savunma projesi olan havuzlu çıkartma gemisi (Landing Platform Dock (LPD)) en önemlisidir. Sedef Tersanesi’nde inşasına başlanan, 2021 yılında Deniz Kuvvetleri’ne katılacak LPD için ilk ödeme, hükümet tarafından Eylül 2015 itibariyle gerçekleştirildi. Ancak bu kadar büyük bir gemiye Türkiye’nin ihtiyacı olup olmadığına yönelik tartışmalar halen sürmektedir. Özellikle Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle doğal bir uçak gemisi olduğunu ve bu sebeple bu tarz gemilere ihtiyaç olmadığını savunanlar bulunmaktadır. Bu yazıda Türkiye’nin çevre denizlerinde yaşanan gelişmeler ve izlediği dış politika kapsamında LPD’ye ihtiyacı olup olmadığı değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Devamı M5 Dergisi Ocak 2019 Sayısında…