Ölüm Denklemi
The Washington Post gazetesinde Condoleezza Rice tarafından kaleme alınan 7 Ağustos 2003 tarihli ısmarlama makalede, Orta Doğu’da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, Türkiye dâhil 22 ülkenin sınırlarının değişeceği ifade ediliyordu. Sıralama bile belliydi. Önce Irak, ardından Suriye, sonra İran ve Türkiye.
Yıl 1991… Amerika…
İkiz Kuleler, anlaşılamayan bir nedenden dolayı yerle bir oldu. Tüm dünya büyük bir şaşkınlık içindeydi. Zira Amerika’nın en yüksek iki kulesi, sözde terör saldırısı sonucu yerle bir edilmiş ve yüzlerce insan hayatını kaybetmişti. Kulelerden ne hikmetse bir tek o gün işe gitmeyen Yahudiler kurtulmuştu…
Kulelerin neden yıkıldığı günler sonra ortaya çıktı. Amerika, bu saldırıları bahane ederek Afganistan’ı işgal etti. Bu saldırıdan hemen sonra Amerika’nın başkanı oğul Bush, kameralar önüne çıktı. Baba Bush’tan kanlı kılıcı teslim alan Siyonist kanadın silahşoru başkan, kameraların karşısında tüm dünyaya meydan okuyan şu duyuruyu yaptı:
“Bu, bir Haçlı Seferidir, artık ya bizdensiniz ya onlardan.”
TÜRKİYE DAHİL 22 ÜLKENİN SINIRI
Haçlı ordusu sefere çıkmıştı. Ardından bu ordu hedefini 2003 yılında net olarak açıkladı. The Washington Post gazetesinde Condoleezza Rice tarafından kaleme alınan 7 Ağustos 2003 tarihli ısmarlama makalede, Orta Doğu’da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, Türkiye dâhil 22 ülkenin sınırlarının değişeceği ifade ediliyordu. Sıralama bile belliydi. Önce Irak, ardından Suriye, sonra İran ve Türkiye.
Bu açıklama aslında okumayı bilen için Büyük İsrail’in ilanıydı. Bu proje dünyaya, “Büyük Orta Doğu Projesi” olarak lanse edildi ancak doğru isim “Büyük İsrail Projesi” idi. Proje başlangıçta onların istediği gibi ilerledi. Irak yerle bir edildi. Suçsuz, günahsız, kadın çocuk, ihtiyar genç milyonlarca Iraklı katledildi. Amerika’nın katil ordusunun generali Colin Powel; “Irak’ta milyondan fazla insan öldü ama sonuç buna değdi” diyecek kadar caniydi. Açıklamaya göre, sıradaki ülke Suriye idi. Sıra şaşmadı. Zaman, katiller, ilke değişse de oyun değişmiyordu. Suriye, Irak’ta olduğu gibi yerle bir edildi, milyondan fazla insan katledildi.
HAYÂSIZCA AKIN
Peki, bu kısır döngü, hep mi böyle devam edecekti? Kötü, hep mi kazanacaktı? Bu hayâsızca akına göğsünü siper edecek, artık yeter diyecek birileri yok muydu? Elbette vardı. İşte o beklenen birileri, tarihin her döneminde olduğu gibi, mazlumun bekçisi aziz Türk milletiydi.
Siyonistlerin 1897 yılında İsviçre’nin Basel kentinde tohumlarını attığı ve karşılıklı anlaşma sonucu 1917 yılından itibaren de İngilizler tarafından yoğun olarak desteklenen işgal ve yayılmacı politikaları, “Fırat Kalkanı Harekâtı” ile durduruldu, “Zeytin Dalı Harekâtı” ile püskürtüldü, “Barış Pınarı Harekâtı” ile de yıkılmaya başladı. Her biri destan bu üç harekât ile insanlık tarihinin en kritik tarihi süreci başlamış oldu ve emperyalist katiller, işgal ettiği topraklardan sürülmeye başlandı. Barış koridoru, bu büyük mücadelenin daha elif bası…
Süreç, kullanmayı ve okumayı bilene Türk milletinin geleceğini doğrudan etkileyecek tarihi fırsatlar sunuyor. Gelişmeleri iyi okuyup, tahlilleri doğru yaparsak; kimin vatansever kimin vatan haini olduğunu, kimin Türk kimin İrlandalı olduğunu, kimin korkak kimin cesur olduğunu, kimin devrin adamı kimin gerçek dost olduğunu, hangi ülkenin bize dost hangisinin düşman olduğunu net olarak görebilir, anlayabiliriz. Bu anlayışı kolaylaştırmak için kısaca süreci özetleyelim:
Devamı M5 Dergisi Kasım 2019 Sayısında…