İşgalci İsrail'in Ramazan ayının sonlarına doğru Filistinlilere yönelik saldırıları sebebiyle çatışmalar ileri boyutlara taşındı. Son altı gün içerisinde İsrail'in saldırıları sebebiyle 41'i çocuk olmak üzere 145 Filistinli hayatını kaybetti. Peki, saldırılar nasıl başladı, gün gün neler yaşandı? 3 mayıs günü İsrail, 12 Filistinli aileyi evinden atıp, evleri İsrailli işgalcilere teslim etmek istedi. 3 Mayıs akşamı, Doğu Kudüs'te Eski Şehir yakınlarındaki Şeyh Carrah mahallesinde, Filistinli aileleri desteklemek için gösteriler düzenlendi. Akabinde İsrail polisinin sert müdahalesi sebebiyle çatışmalar çıktı. Uluslararası çağrı Gösteriler ve İsrail'in sert müdahaleleri devam etti. 6 Mayıs'ta Türkiye ve Batı ülkelerinin de dahil olduğu pek çok ülke, İsrail'in "işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşimleri genişletme politikasına son vermesini" ve Doğu Kudüs'teki tahliyeleri durdurmasını istedi. 7 Mayıs’ta Birleşmiş Milletler, İsrail'i Doğu Kudüs'teki Filistinlilere yönelik tüm zorunlu tahliyeleri durdurmaya çağırdı ve eylemlerinin "savaş suçu" teşkil edebileceği uyarısında bulundu. Yine 7 Mayıs’ta Yahudilerin Süleyman Mabedi'nin üzerine inşa edildiğine inandıkları El Aksa Camii'nin avlusunda on binlerce Filistinli, Ramazan'da son Cuma namazını kılmak için toplandı. O gün İsrail Polisi, Filistinlerin onları saldırdıklarını iddia edip Filistinlilere karşı plastik mermi dahil aşırı güç kullandı. 8 Mayıs’ta Doğu Kudüs'ün diğer mahallelerinde yeni gösteriler ve bu gösterile çok sert müdahaleler yaşandı. Ertesi gün, BM Genel Sekreteri İsrail'i yıkım ve tahliyeleri durdurmaya çağırdı. 10 Mayıs’ta özellikle Mescid-i Aksa'da meydana gelen çatışmalarda yaklaşık 520 Filistinli ve 32 İsrailli polis yaralandı. Bu, İsrail'in 1967'de Doğu Kudüs'ü işgalini ve ilhakını kutladığı "Kudüs'ün Birleşme Günü" nün yıl dönümünde geldi. İsrail ile Hamas arasında çatışmalar 10 Mayıs günü Gazze Şeridi'ndeki "Filistinli Direniş Gruplarının Ortak Odası’, İsrail’e, askerlerini El Aksa Camii ve "Şeyh Jarrah" dan çekmesi için Pazartesi günü saat 18: 00'e kadar süre verdi. Filistin’in direniş grupları, isteğini karşılamayan İsrail’i vurmaya başladı. 10 Mayıs Akşamı İsrail, Hamas yönetimindeki topraklardan atılan roketlere tepki olarak da Gazze Şeridi'ne şiddetli saldırılar düzenledi. 11 Mayıs’ta İsrail’in Al-Şuruk kulesine vurmasına karşın, Filistin direniş hareketleri Tel-Aviv’e yoğun roket saldırısı gerçekleştirdi. 10 ve 11 Mayıs'ta atılan roketlerin bazıları Iron Dome, hava savunma sistemi geçerek çeşitli şehirlere isabet etti. Sonraki günlerde İsrail, El cevhere ve El-Henadi kuleleri dahil pek çok yeri hedef aldı. Direniş hareketleri bu saldırılara sessiz kalmayıp İsrail’in çeşitli şehirlerini hedef almaya devam etti. Şehirlerde karışıklılar başladı. Lod, Hayfa, Yafa, Alramle gibi şehirler de Filistinliler ile işgalciler arasında çatışmalar yaşandı. Lod şehrinde olağan üstü hal ilan edildi. Ben Gurion Havalimanı'ndaki uçuşlar geçici olarak askıya alındı. Başbakan Netanyahu orduyu Filistinliler ve İsrailliler arasındaki karma şehirlere girmeye çağırdı. Savunma Bakanı Gantz reddetti Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in zulmüne karşı çeşitli ülkelerle temasa geçip, Filistin diplomasisi yürüttü. İsrail ordusu, Filistinli silahlı grupların ayın onundan beri Gazze Şeridi'nden İsrail'e yüzlerce roket attığını duyurdu Roketlerden bazıları Demir Kuvbe'yi aşarak çeşitli İsrail şehirlerine isabet etti. Direniş Hareketleri güdümlü tanksavar füzeleri, A120 roketi, Ayyash füzesi ve Q20 füzesini kullandı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Filistinliler için Uluslararası Koruma Gücü oluşturulması çağrısında bulundu. Bu olaylar esnasında İsrail ile Filistinliler arasındaki tırmanışı ele almak için ikinci bir BM oturumu düzenledi fakat Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) İsrail’in zorla tahliye ve şiddet eylemlerini durdurmasına ilişkin yayına hazırlanan bildirinin ABD’nin girişimleriyle engellendiği öğrenildi. İsrail Ordusu 14 Mayıs 00:31'de Gazze'ye yönelik hava ve kara saldırısı başlattığını açıkladı. Lakin Gazze'ye içlerine herhangi bir askeri birlik girmedi. Topçu birlikleri ve hava saldırısı gerçekleştirildi. İsrail saldırılarında 34'i çocuk olmak üzere 145 kişi hayatını kaybetti. Yine saldırılar sonucu Gazze'deki yüzlerce binada çeşitli çapta hasarlar meydana geldi.