Milli Stratejik İçgüdü; Mavi Vatan - M5 Dergi
MakalelerSayı 350 Eylül 2020

Milli Stratejik İçgüdü; Mavi Vatan

Abone Ol 

Türk devleti daima, bütünlüklü, tertip-düzenli, belli oturmuş çerçeveyle hareket etmiştir. Zaman zaman görülebilen dağınık, tutarsız işleyiş, süratle toparlanmak suretiyle düzeltilir. Bu tarihte de bugün de böyledir. Tertipli, düzenli ve belli oturmuş çerçeveyle hareket etme gereğinin denizci diliyle cari ifadesi Mavi Vatandır.

MİLLİ KARAKTER

Her milletin “tek bir” temel Anayasa-Sözleşmesi bulunur. Milletlerin temel Anayasa-Sözleşmeleri, az ya da çok, er ya da geç, Devlet Anayasası haline gelir. Buna, millet hukukunun pozitifleşmesi, şekil ve içerik kazanması olarak bakılmalıdır.

Pozitifleşme; davet edici, yetmediğinde emredici niteliktedir. Bu nitelik, milletlerin, rafine kurum ve usullerle zamana yayılmasının mekaniğidir. Zamana yayılma mekanikleri kırıldığında kayıtsız-şartsız millet egemenliği, kendini reddeden tüm güçler karşısında en kıyıcı-yakıcı enerjidendir.

Milletin politik ve idari karakteri, devletini, şöyle ya da böyle, genel-geçer muğlaklıklar olarak değil, emredici kategoriler halinde biçimlendirir. Siyaset kurumu ve aktörler, askerî dâhil diğer kurumlar, bundan ne müstesna ne de kaçınabilirdir. Cari işleyişte millet temel Anayasa’sından sapmalar olduğunda bu, etkinlik kazanan gerçeklikler halinde düzeltilir.

Milletimizin kadim “sadece ürettiğini kullan, kullandığını üret” düsturuna daha çok bağlı kalınabilir. Fikirler kadar onların metodik hale getirilmesi de “milli cevhere” bağlı kalmalıdır. Tabii ki denizcilik, deniz kuvvetleriyle ve genel olarak askeriyeyle alakalı yabancı askerî yazında muazzam hacim ve ederde bilgi/prensip mevcuttur. Bunların Mavi Vatan’la etkileşimi yine amirallerimizce eksiksiz kotarılacaktır

DOKTRİN FORMATTA DERLİTOPLU DÜZENLİ HAREKET ETME ÇAĞRISI

Türk devleti daima, bütünlüklü, tertip-düzenli, belli oturmuş çerçeveyle hareket etmiştir. Zaman zaman görülebilen dağınık, tutarsız işleyiş, süratle toparlanmak suretiyle düzeltilir. Bu tarihte de bugün de böyledir. Tertipli, düzenli ve belli oturmuş çerçeveyle hareket etme gereğinin denizci diliyle cari ifadesi Mavi Vatandır.

Dolayısıyla, Mavi Vatan, her ne kadar doktrin olarak tanımlanabilirse de esas zemin, yukarıda nakledilen milletin idari ve askerî karakterinin dışa vurması, bunun, amirallerimizce belli ölçüde teknik hale getirilmek istenmesidir.

Doktrin Latince kökenli kavramdan olup kullanımı, esası bilindikten sonra mahsurlu değildir. Kavram kökeninde “doctrina/doctrinae”, “documenta” ve “trinae/trina(triple)”, “üçleme bulunur. Üçleme yahut teslisi dokümana bağlamak, prensip ve kaideler silsilesini kâğıda dökmek (doctrinaire), muhakkak, büyük bir bilgi birikimi ve ustalık gerektirir.

Kilise bu yüzden, doktrine dayandırma yahut üçlemeyi kâğıda bağlamayı “ancak” ruhaniyet yapar demek suretiyle ilmin kapısını kapatmak, klasik eserler dâhil okunma ve geliştirilme/yorumlanmasını tekeline almak istemiştir. Doktrin, tarihte fikir ve kurumların ilim ve irfanın, teknik ve kurumların geniş manada insanlığa açılmaları değil kapanmaları için teknikti.

Oysa Türk milleti yukarıda değinilen yapıda, siyasi, idari ve askerî aklın ortak olduğu, millet mensubu herkeste az çok bulunduğu vasıftadır. Bu yüzden “Ok”, “Uz”, birey, akıl ve uzlaşıya dayalı akıl ortak, “Ok-Uz”, Oğuzdur. Böyle bakıldığı ve temellendirildiğinde Mavi Vatan, doktrin değil, Türk milletinin tereddütsüz benimsediği tam-milli kavram çiftindendir.

Mavi Vatan bu açıdan derli toplu, tertipli, düzenli ve belli oturmuş çerçeveyle hareket etme gereğini başarıyla ifade etmektedir. Öte yandan, böyle temellendirildiğinde Mavi Vatan, bize göre birkaç açıdan elzem gerekliliği de daha rahat ve etkili biçimde ifa edebilecektir.

MAVİ VATAN; GELECEĞİMİZİN HİKÂYESİ DEĞİL MEVCUDUMUZUN TEDBİRİ

İlki; milletimizin kadim “sadece ürettiğini kullan, kullandığını üret” düsturuna daha çok bağlı kalınabilir. Fikirler kadar onların metodik hale getirilmesi de “milli cevhere” bağlı kalmalıdır. Tabii ki denizcilik, deniz kuvvetleriyle ve genel olarak askeriyeyle alakalı yabancı askerî yazında muazzam hacim ve ederde bilgi/prensip mevcuttur. Bunların Mavi Vatan’la etkileşimi yine amirallerimizce eksiksiz kotarılacaktır.

İkincisi; Mavi Vatan, kendi içyapı ve temellerini daha tam teşkil ettirmeden, iç örgüsü kararlılık kazanmaksızın, farklı şart/ortamda uyarlanabilme yeteneklerini test etmeksizin hareket edilmemelidir.

Kısaca Mavi Vatan teknik manada doktrin niteliği henüz kazanmamıştır. Mavi Vatan, kendini saklama ve nesilden nesle transfer modalitelerini set etmeden, karakter edinme, kemikleşme ve kazanımlarından beslenen hale gelmeksizin gelmiş gibi kabullere dayanmak, daha yeni şekillenen kritik yaklaşımı boğmaktır.

Üçüncüsü; bu yüzden, milletin her bir ferdinde mevcut cevherin işin ehilleri elinde şekillenmesi için sabredilmeli, kurumlarımıza güven ve inan duyulmalı, zaman tanınmalıdır. Mevcut durum da bize göre budur. Cari siyasi ortam ve eğilimler, aslî olanın, yani milletin idari-askerî karakteriyle ortak aklının etkinleşmesinin, bunun denizcilikte kurumlaşma ve teknikleşme sürecinin önünde engel teşkil etmemelidir.

Dördüncüsü; Mavi Vatan, salt askerî mantıkla temellendirilebilir değildir. Salt askeri mantıkla temellendirilen hangi yaklaşım ülkeyi ayakta tutabilir, ayrı meseledir. Öncelikli ve daha yoğunlaştırılmış zemin, denizci olabilen millet ve karaya körlükle bağlanmaksızın, öncelikle denize dayanan devlettir.

Amirallerimiz bunu özellikle ikaz etmektedir. Anlamayandan Gemi Tasarımı çalışmamızda denizcilikle alakalı endüstrilerin nasıl çok-disipline dayalı olduğunu, yarıaskeri endüstriyel kapasitenin bütünlüklü işletilme gereğini ikaz etmiştik.

Sonuncusu; Mavi Vatan, Türkiye’nin yeni düşman edinme daha çok savaşması, daha çok/büyük deniz kuvveti teşkil ettirip kaynaklarını gereksiz harcaması için hezeyan dalgası değildir. Aksine, daha çok dost ve müttefik üretme, kaynakların rasyonel kullanımıyla temellendirilebilir tedbirler manzumesidir.

Mavi Vatan; karmaşık, kervan yolda düzülür mantığının alelacele seslenişi değil, sabrın, sakinlik ve sükûnetin ürettiği teknikleşme ve vukufiyettir. Milletimizin kadim “kötü ürüyen it sürüye getirir kurt” düsturu durum ve icabını özetleyicidir.

ASLÎ ZEMİN / COĞRAFİ KAPSAM

Mavi Vatan’ın kapsamı sadece Türk denizleri değildir. Mavi Vatan’ın güzergâhı kendi denizlerimiz ve Akdeniz’le sınırlı değil, Süveyş’ten çıkış/girişle Kızıldeniz’den Doğu Afrika’dan Hint Okyanus kıyılarına, misal dost ve kardeş Pakistan’a, Doğu Asya limanlarına dek erişmekte, Cebelitarık’tan çıkışla Atlantik, Afrika batısından Güney Amerika’ya dek uzanmaktadır.

Mavi Vatan 14 “devletle” (Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, KKTC, GKRY, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Libya) bir yerde zarurî hukuki bağ tesisini gerektirmektedir. Mavi Vatan 10 “devletle” hukuki, iktisadi ve ticari tam işbirliği gerektirmektedir (Tunus, Cezayir, Fas, İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Arnavutluk).Şeklen bakıldığında Mavi Vatan, ekonomik, ticari, siyasi kapsam ve potansiyeliyle Avrupa Birliği-Türkiye etkileşiminden misliyle büyüktür.

Türkiye, salt Mavi Vatan yaklaşım yoksunluğundan, küresel etkileşimini sığ/mahdut yapılandırıp tekil denebilecek işleyişe tıkamıştır. Mavi Vatan Türkiye’nin küresel etkileşimini mevcut monolitik yapıdan çoklu hale (polylithic) getirip çeşitli akslarda işleyen niteliğe büründürücüdür.

Mavi Vatan, ülke dış etkileşimini dar inisiyatif yahut –misal- sürekli dış açık üretici ekonomik maduniyet çağrıştırıcı mevcuttan çıkartıcı, yüksek inisiyatif ve mafevk konum çağrıştırıcıdır.

MAVİ VATAN, SÜVEYŞ, CEBELİTARIK

Mevcut ve geleceğiyle Türkiye’nin toplam ekonomik aktivitesi, şimdiki dar kalıplara sığdırılamaz. Türk ekonomisinin küresel etkileşimi ziyadesiyle dar mesafe sınırlı aksta işletilmekte, uzak erişimli, farklı aksta eşanlı çoklu etkileşime geçmek zorundadır. Dolayısıyla, mevcuttan çıkıldığı ve Mavi Vatan ekonomik/ticari kayda değer ölçüde işletilebildiğinde görülen, üç giriş ve çıkışıyla Akdeniz Türkiye’nin nefes borusudur.

Akdeniz ülkemizin nefes borusu ve Boğazlardan başka iki giriş/çıkışı daha vardır; Süveyş ve Cebelitarık. Süveyş kanalı imal edilmiş suyolu kabul edilmekte, bu yönüyle Mısır tamegemenliğinde görülmektedir. Böyle değildir. Süveyş kanalı kayıtlı şartlı inşa edilip faaliyete geçmiş suyoludur.

Türkiye, Süveyş kanal temel-statü anlaşmasının asli tarafı, müdahale hakları bulunan kurucu devletidir.

Halen Süveyş kanalı geçiş ve ücretlendirmede, büyük gemiden küçük gemiye devirli mal taşımada, Türk ekonomisine zarar veren, girdi maliyetlerini yükselten işleyiştedir. Suud-Körfez tekelci bölgesel ticari networkları halen Türkiye karşıtı konumlanmış, ticari blokajlar devrede, Süveyş kanal gelirleri bu networklara temditlidir. Cebelitarık’ta pürüz yok, bunda, İspanya-İngiltere ve AB jeopolitiğinin libere edici mimarisi amildir.

MAVİ VATAN, KOMŞULARLA SIFIR SORUN, KLASİK TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Kalıp gibi göründüğünden, Mavi Vatan, Stratejik Derinlikyahut Komşularla Sıfır Sorun yaklaşımları ve klasik Türk Dış politika temellendirmeleri karşılaştırılmalıdır. Stratejik Derinlik; ülke dış politik etkileşimini yapılandırmada tarihî ve siyasi sütunlara dayanmaktaydı. Siyasi ve kültürel mirası, Osmanlı’nın üstünde temellendiği tarihî arka planı araçsallaştırmaktaydı.

Oysa (düzenli orduya dayalı kaideli milli devlet) Türkiye, dış etkileşiminde, bugün ve yarına dair örtük ya da açık üstünlük ithamı besleyici Osmanlı bagajıyla değil modern eşitlikçi TC yaklaşımıyla temellendirmeliydi. İktidarda bulunan Ak Parti’nin kalkınma temelli ilk/orijinal yapılanması da esasen “modern dünyada siyasi marka” hedeflemekteydi.

Stratejik derinlik tarih ve siyasetten alınan güçle hedef etkileşim bölgeleri yanında örtük ya da açık denetim bölgeleri öngörmekte ve bunlar, Balkanlar/Ortadoğu sair şeklinde sayılmaktan başka “erişim havzaları” olarak sınıflanmaktaydı. Stratejik Derinlik denizde işleyişten söz etmekle birlikte salt karacı yaklaşımdan olup, denizleri adeta gömmekteydi.

Mavi Vatan, ülke dış etkileşimini tarih ya da siyasetle değil, uzak mesafeli geniş spektrumlu, yani sınırlı-tarihî etkileşimden bağımsız temellendirmektedir. Mavi Vatan, yakın komşuluklar, tarihî bagajlar, siyasi etkileşimlere değil; ekonomik, ticari güncel çıkarları esas almakta, gönüllülük ve kaidelilik temellidir.

Tarih ve siyasetin dışlanıp ekonomik ve ticari işbirliğinin merkeze alındığı ve bunun endüstriyel arka planla yapılandırıldığı işleyiş, esasen, Çin, Japonya, G. Kore’nin yaptığından farksız, bunları ayrıca Atlantik ve hedef pazarlara Doğu Asya uzaklığından değil hemen yakınlarında işletmektir.

Türk dış politikasının stratejik koridorlar (doğuda kuzey/güney Kafkas koridoru, güneyde doğu/batı İran-Irak-Suriye-Akdeniz koridoru, batı ve kuzey batıda güney/kuzey Boğazlar koridoru) üstünde muhakkak denetim klasik yaklaşımıysa denizlere dayanmak ve denizleri görmekten öte karadeniz uyumluydu.

Mavi Vatan, Stratejik Derinlikten uzak değil zıddında, TC’nin klasik dış politikasının ise bir tık ilerisinde, devamen geliştiricisidir. Bu yönüyle Mavi Vatan aslında Ak Parti iktidar döneminin Stratejik Derinlik ve Sıfır Sorun yıkıcı yaklaşımlarının hem onarıcı hem de TC klasik dış politikasının geliştiricisidir.

Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun yaklaşımlarının merkezî unsuru, ayrılmaz bileşeni, tarihî/siyasi ünsiyeti bugüne transferin mekaniği, devlet altı örgütlenmelerle artan rabıta ve operatif devlet uygulamalarına geçişti. Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun yaklaşımıyla tarihî eşleşme, Arap Baharı’ydı.

Bölücü, radikal-silahlı terörist ve devlet altı örgütlenmelerin artan etkinliği, bunlardan üçünün (Barzani, IŞİD-Boko Haram) sıçrama şeklinde artan petrol arzıydı. Bu yolla Rusya’yı gelir cihetinden sınırlarımızdaki devletleri merkezî idari-askerî kapasiteler bakımından çökertme hedeflenmiştir. Netice; sınırımızdaki devletleri çökertmek, devlet altı örgütlenmelerle petrolü eşleştirmekti, kısmen başarılmıştır.

Mevcut ve geleceğiyle Türkiye’nin toplam ekonomik aktivitesi, şimdiki dar kalıplara sığdırılamaz. Türk ekonomisinin küresel etkileşimi ziyadesiyle dar mesafe sınırlı aksta işletilmekte, uzak erişimli, farklı aksta eşanlı çoklu etkileşime geçmek zorundadır. Dolayısıyla, mevcuttan çıkıldığı ve Mavi Vatan ekonomik/ticari kayda değer ölçüde işletilebildiğinde görülen, üç giriş ve çıkışıyla Akdeniz Türkiye’nin nefes borusudur.

Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun ayrıca, operatif devlet uygulamasına geçiş, bunun devlet altı örgütlenmelerle birlikteliği, daha önemlisi, terör örgütleriyle müzakere şeklinde kaideli milli devleti yıkıcı bileşimdeydi. Ki, bu yüzden Suriye’de operatif devlet uygulaması, CENT-COM-PKK eşleşmesi ve içeride Çözüm Süreci eşanlı hale getirilmişti. Bunlar biri birilerinin tamamlayıcısıydı.

Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun ayrıca, operatif devlet uygulamasına geçiş, bunun devlet altı örgütlenmelerle birlikteliği, daha önemlisi, terör örgütleriyle müzakere şeklinde kaideli milli devleti yıkıcı bileşimdeydi. Ki, bu yüzden Suriye’de operatif devlet uygulaması, CENTCOM-PKK eşleşmesi ve içeride Çözüm Süreci eşanlı hale getirilmişti. Bunlar biri birilerinin tamamlayıcısıydı.

Türk devleti, yukarıda değinilen derli toplu hale gelme, düzenli orduya yaslanma ve kaideli milli devlet esaslı olma bakımından süratle toparlanmıştır. 15.Temmuz darbe girişiminden sonra Ağustos.2016’da Türkiye, operatif devlet uygulamasından çıkmış, düzenli ordusuyla önce Suriye sonra Irak’a girmiş, kalıcı biçimde konuşlanmıştır.

Kaideli milli devleti tahrip edici Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun yaklaşımlarından süratle çıkılmış, devlet altı örgütlenmelerle rabıta kesilmiş, 2017’de Barzani bağımsız devlet referandum girişimi derdest edilmiştir. 2018’de Zeytin Dalı, 2019’da Barış Pınarları Harekâtıyla CENTCOM-PKK birlikteliği geniş kitlelerle etkileşimden ve sınırdan uzağa itilmiş, birliktelik ölçek ve ederi çok ciddi küçültülmüştür.

Hulâsa Mavi Vatan, aynı klasik Türk dış politikasındaki gibi kaidesiz devlet ve işleyişe, operatif uygulamaları redde dayalı, ancak devletten devlete resmî, açık, gönüllü, çıkara dayalı antlaşmalar düzeniyle işletilebilirdir. Mavi Vatan yaklaşımını yükselen/genleşen bölgesel askerî gücün yeni bir yayılma hamle ya da modalitesi görmek, en hafifinden, ahmaklıktır.

Aksine Mavi Vatan, tam-bağımsızlık, tam-güvenlik ve refah kovalayan, devletten devlete eşitlikçi, kaideli, gönüllü mekaniklere dayalı, verimli ortaklık esaslı, barış hedeflemeli yaklaşımdır. Mavi Vatan savaş çığırtkanlığı değil profesyonel ve teknik güvenlik parametrelerini ikmal etmiş işbirliği çerçevesidir.

Gemilere rejim, siyaset, asker, silah koymayacağız. Gemi ve hatları karşılıklı çıkarlara dayalı işbirliğiyle, gönüllü hatlarla güvenli güzergâha kavuşturacağız. Gemilere savaşçı ve silah doldurup işgaller için salmayacak, ürün ve hizmetlerin en akılcı ve karşılıklı refah temin edici dolaşımı için üretim / sevk / tesisleşme / düzenli hat ve işleyiş hedeflemekteyiz.

Mavi; serbestinin, zenginlik ve adaletin, açıklık ve demokrasinin, dayanışma ve işbirliğinin rengidir. Mavi Vatan, sınırları ve sınır yönetimlerimizi riske edici değil berkitici, hemen yanı başımızda sürüye kurt getirici değil uzaklarda ülke refahımıza katkı sağlayıcı ürün ve hizmetleri bulma, seçme, tedarik ve ürünlerimize mahreç maksattadır.

Mavi Vatan, salpa zayıfın maksatsız dalaşma değil kaideli, denetimli ve hazırlıklı güçlünün bağdaşma maksatlı zeminidir. Böyle bakıldığında Mavi Vatan ayrıca, siyaset kurumuyla askeriyemiz arasında denizciler üstünden şekillendirilip ülke bütününce süratle benimsenen ve ülke geleceği konusunda daha güçlü/işlevsel bir anlayış birlikteliği, ortak geliştirilmesi teknik ve zaruri hale gelmiş yol-harita çatma zeminidir.

Mavi Vatan, mahiyeti gereği, tarihî ve siyasi anlayışlarla temellendirilmiş ülke dış etkileşimi değil, deniz yoluyla, hacimli, düzenli ve yine mahiyeti gereği ancak kaideli ve kalıcı ticari ilişki tesisiyle zemin atmaktadır. Mavi Vatan, ardında, tarihî ya da siyasi güç ve temeller bulunan etkileşime yaslanmamakta, endüstriyel güç ve rekabete dayanan işbirliği önermektedir.

Herkesi ülkemize karşı mobilize etmek yahut ülkemizi belli jeo-politik eksene konuşlandırtmak, misal Avrasyacı herhangi küresel eksene zapt etmek, Mavi Vatan’ın zıddındadır. Aksine, Mavi Vatan ideolojik manada da çoklu / esnek / serbest düşünme ve hareket etmenin zeminidir. Mavi Vatan, adı üstünde ve çağrıştırdığı gibi düşünce boyutunda da kapanmayı / kapatmayı ret, tam açıklıktır.

Emekli Büyükelçi Onur Öymen’in ikazındaki gibi, ülkeler; dış politikalarını ideolojik yaklaşımlarla temellendiremez. Böyle yaparlarsa iç ve dışarda temel iddialarına destek üretemezler. Türkiye’nin bazı mahfilde radikal revizyonist olduğu algısı süratle düzeltilmelidir. Ülkemiz ayrıca kendisine yönelik hasmane hatta ileride cezalandırıcı (chastened) potansiyellerdeki dış politik ortamı kırmalıdır.

Mavi Vatan, ülke dış etkileşiminde savaşkan ve ideolojik kalkanı değil pozitif, rasyonelleştirici, teknikleştirici kaldıracıdır.Mavi Vatan, ülke dış etkileşiminde münhasıran özel sektöre dayalı ve aynı zamanda ciddi kamucu planlama, hazırlık, birlikte hayata geçirme, güçlenme, nispi üstünlük ya da avantaj üretmek suretiyle dış etkileşime girmeyi zorlayıcıdır. Mavi Vatan, ülkece girilen dış etkileşimi objektif koruma ve makûliyetle sürdürme çerçeveli, bu yönüyle, siyasi değil ekonomik ve ticari temellendirmeye dayalıdır. Mavi Vatan, sürekli rasyonalite ve tedbirli davranmaya dayalı çerçeve teşkil ettirmektedir.

Stratejik Derinlik ya da Komşularla Sıfır Sorun, daha ilk argümanından rahatça anlaşılacağı üzere er ya da geç hasmane potansiyelleri tetikleyiciydi ki, öyle de olmuştur

.Mavi Vatan, uzak erişimli çoklu etkileşimli yapısıyla esnek, güncellenebilir, karadan sabit yerine denizden rotatif muhataplıklarıyla kesintisiz rasyonalite gerektirici çerçevedendir. Mavi Vatan’ın sınır dâhil etrafımızda askerî çatışma tetikleyici potansiyeli yok, buna mukabil, ülke savunmasını uzakta başlatmak bakımından yapısal gerekliliktir.

Klasik Türk dış politikası üç temel parametreyle özetlenebilirdir; tam bağımsızlık, tam güvenlik ve refah. Bu parametreler, Dışişleri Bakanlık temel politika metinlerinde sürekli vurgulanırdı. Ülkemiz dış politik etkileşiminde en temel savunma ittifakının ülkemize dönük çöktüğünü dillendiren hatta bunu genel kanaat olarak gören çok sayıda yazar bulunmakta. Gerçekten de, NATO, ülkemiz etrafında hemen her meselede ülkemize karşı işleyiştedir. Kısaca NATO-Atlantik İttifakının ülkemiz için tamgüvenlik üretmesi söz konusu bile değildir.

Herkesi ülkemize karşı mobilize etmek yahut ülkemizi belli jeo-politik eksene konuşlandırtmak, misal Avrasyacı herhangi küresel eksene zapt etmek, Mavi Vatan’ın zıddındadır. Aksine, Mavi Vatan ideolojik manada da çoklu / esnek / serbest düşünme ve hareket etmenin zeminidir. Mavi Vatan, adı üstünde ve çağrıştırdığı gibi düşünce boyutunda da kapanmayı / kapatmayı ret, tam açıklıktır.

TZDKK STRATEJİK YAPILANMASI, GÜVENLİK ZEMİNİNDE MAVİ VATAN

Çöken Osmanlı’nın kendince rasyonalitesi denizden gelen riskleri göremez, görse de cevaplayamaz haldeydi. Türkiye Cumhuriyeti denizden gelen riskleri görmezden gelme ve tek başına tam cevaplayamamayı katiyen taşıyamaz.

Türkiye daima, Anadolu yarımadasını uzaktan koruyabilmeli. Çanakkale’de üstümüze çullanan yedi düvel, muazzam askerî gücü sıkıntısız biraraya ve Çanakkale önüne dek getirebilmiş, karada rahatça yığınak yapabilmişti.

Amiral C. Gürdeniz’in kulak ardı edilemeyecek ikazıyla bu tür hata, tekrarlanamazdır. Temel savunma ittifakımızla mesafemiz hayli açılmış, kati çözüm, güçlü deniz kuvvetleridir. Nakiller TZDKK Deniz Kuvvetleri Strateji (2015) belgesinden:

“Deniz kuvveti, bir ülkenin toplam denizcilik gücünün ana unsurlarından birisidir. Denizcilik gücü ülkenin denizlerle ilgili maddi ve manevi tüm varlık ve faaliyetlerinin toplam verimliliğini tanımlarken; deniz gücü denizci personel, deniz ticareti, limanlar ve tersaneler dâhil altyapısı ile deniz ticaret filosu ve bahriyenin toplamını; deniz kuvveti ise deniz stratejisinin uygulayıcısı olan deniz gücünün askerî bileşenini ifade etmektedir. Bu bağlamda, bahriye ile deniz ticaret filosu arasında yakın bir ilişki vardır ve tarih boyunca bahriye, deniz ticaret yolları üzerinde taşımacılık yapan deniz ticaret filosunun korunmasında en önemli rolü üstlenmiştir.”

“Her bir donanma unsuru, açık denizlerde serbestçe dolaşabilen yüzer birer büyükelçilik; Deniz Kuvvetleri ise bu unsurlarıyla dünyanın aynı anda dört bir yanında etkinlik gösterebilen büyük bir diplomatik misyon görevi icra etmektedir.”

“Deniz Kuvvetleri, seyyaliyet, esneklik, uzun süreli harekât, kendi kendine yeterlilik ve açık denizleri serbestçe kullanabilme gibi ayırt edici özelliklere sahiptir.”

“Deniz Kuvvetleri bu özellikleriyle çevre denizlerdeki faaliyetlerinin yanı sıra, dünya denizlerinde ülke çıkarının olduğu her coğrafyaya nüfuz edebilmekte, bu bölgelerde sürekli olarak varlık gösterebilmekte, taşıdığı diplomatik ve askerî gücün etkisini sürekli olarak idame ettirebilmektedir.”

“Ayrıca, çatışma durumunda; erken ihbarikaz, keşif, gözetleme ve istihbarat ihtiyaçlarının karşılanması, deniz ulaştırma hatlarının açık bulundurulması ve korunması, harekât alanında deniz kontrolünün tesis edilmesi, karada konuşlu kritik hedeflerin imha edilmesi, bölge hava savunmasının desteklenmesi, güç aktarımı yapılması, gerektiğinde amfibi harekât icra edilmesi gibi faaliyetlerle müşterek harekâta katkı sağlamaktadır.”

“Deniz Kuvvetleri, sahip olduğu yeteneklerle insani/doğal afet yardımı ile bir sıcak çatışma ortamında muharip olmayanların tahliyesi faaliyetlerinde de etkin rol alabilmektedir. Bu özellikleriyle Deniz Kuvvetleri, barış, kriz ve çatışma durumlarının gereklerine göre uygun bölgelerde konuşlanarak;”

Çöken Osmanlı’nın kendince rasyonalitesi denizden gelen riskleri göremez, görse de cevaplayamaz haldeydi. Türkiye Cumhuriyeti denizden gelen riskleri görmezden gelme ve tek başına tam cevaplayamamayı katiyen taşıyamaz. Türkiye daima, Anadolu yarımadasını uzaktan koruyabilmeli. Çanakkale’de üstümüze çullanan yedi düvel, muazzam askerî gücü sıkıntısız biraraya ve Çanakkale önüne dek getirebilmiş, karada rahatça yığınak yapabilmişti.

“• Ana vatana yönelik tehlikeleri en uzak mesafede bertaraf etmek,”

“• İkili ya da çok uluslu iş birliği girişimlerini desteklemek, ilişkilerin geliştirilmesine ve bölgesel/küresel istikrarın idamesine katkı sağlamak,”

“• Etkili bir kriz yönetiminde oynadığı rol ile diğer aktörlerin davranışlarını şekillendirmek,”

“• Deniz hak ve menfaatlerimizi korumak, gibi hem fiziksel hem psikolojik etkileri bulunan muhtelif görevleri icra etmek suretiyle savunma ve güvenlik politikalarını desteklemekte; karar vericilere konjonktüre en uygun mukabele tarzını belirlemede değişik alternatifler sunmaktadır.”

“Bir başka deyişle Deniz Kuvvetleri uluslararası toplumun, muhasımın ve müttefiklerin karar verme mekanizmalarını ve davranışlarını doğrudan etkileme gücüne sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle bir ülkenin deniz kuvvetlerini kullanma şekli, o ülkenin dış politika karakterini de ortaya koymaktadır.”

“Deniz Kuvvetlerinin belirtilen özellikleri, küreselleşmenin güvenlik alanındaki karşılıklı etkileşimi artırdığı ve ülkeleri kaçınılmaz olarak uzak bölgelerdeki kriz alanlarına daha duyarlı hâle getirdiği; krizlerin de çok kısa sürede ortaya çıkabildiği ve yayılabildiği günümüzün dinamik güvenlik ortamında çok daha fazla önem kazanmıştır.”

“Türk Deniz Kuvvetlerinin Stratejisi; Türkiye’nin Millî Güvenlik Siyaseti ile buna bağlı olarak belirlenen Millî Askerî Stratejisinin deniz ortamına bakan iz düşümüdür.”

“Bu hiyerarşi içinde, millî güç unsurları ve teknolojik gelişmelerin doğrudan etkilediği savunma ve güvenlik durumu, dış politika hedefleri ve denizcilik hedefleri Deniz Kuvvetleri stratejisinin temel girdilerini teşkil etmektedir.”

“Bu girdilerin, Deniz Kuvvetlerinin ilgi ve görev alanı ile örtüşen bölümü, Türk Deniz Kuvvetlerinin hedeflerini belirlemektedir. ““Bu hedefleri elde etmek üzere Deniz Kuvvetlerinin nasıl kullanılacağı, nasıl geliştireceği ve etkileşim içinde olduğu sivil/asker, ulusal/uluslararası paydaşlarla nasıl bir iş birliği tesis edeceği sorularının cevabı mahiyetindeki faaliyetler de Deniz Kuvvetleri stratejisini oluşturmaktadır.”

“Stratejiye temel girdi teşkil eden bahse konu parametrelerin zamana bağlı olarak değişkenlik arz etmesi nedeniyle, Deniz Kuvvetleri Stratejisi sabit bir metinden ziyade, dinamik bir süreci ifade etmektedir.”

NETİCETEN

Mavi Vatan, milli karakterden neşet etmiş, derli toplu siyaset, idare ve askeriye teknik ve kalıplaşmamızın denizcilik cihetinden güncel ifadesidir. Mavi Vatan, ekonomik, ticari, endüstriyel ve kurumsal kapasitelerin birliktelik zemininde işletilebilen, rasyonel, işbirliği esaslı, siyasi ve ideolojik değil, gönüllü-kaideli işbirliği çerçevesidir. Mavi Vatan, ülke dış etkileşiminde akılcı, sağlam ve barışçıl çağrıdandır. Mavi Vatan, TZDKK stratejik çalışmalarının tam uyumlu bileşenidir.

MİSYON VE GÖREVLER

Türk Deniz Kuvvetlerinin misyonu; ana vatan savunmasına katkı sağlamak; Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki hükümranlık haklarını, deniz alaka ve menfaatlerini korumaktır. Deniz Kuvvetleri’nin görev spektrumu, aşağıdaki görev türlerini ihtiva etmektedir:

• Deniz kontrolü,

• Güç intikali,

• Denizden karaya darbe harekâtı,

• Denizlerin serbestçe kullanımının engellenmesi,

• Deniz ulaştırmasının korunması,

• Deniz güvenlik harekâtı,

• Deniz yetki alanlarının kontrolü,

• Bayrak ve varlık gösterme,

• Barışı destekleme harekâtı,

• Kolluk harekâtı (Yetkili makamlarca talep)

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close