Hipersonik Rus gemisavar füzeleri ve Amerikan süper uçak gemileri - M5 Dergi
DergiMakalelerSayı 347 Haziran 2020Son sayı

Hipersonik Rus gemisavar füzeleri ve Amerikan süper uçak gemileri

Abone Ol 

Dünyada yeni hipersonik füzelerin orduların envanterine girmeye başlamasıyla, özellikle süper uçak gemilerinin önemi daha da azaldı. Manevra ve savunma kabiliyetleri bu füzelere karşı oldukça zayıf olan bu dev gemilerin yerini amfibik çıkarma gemileri alacak gibi görünüyor. Gelişmeler, Türkiye’nin dev bir uçak gemisi yerine TCG-ANADOLU ile amfibik çıkarma gemisi ile bu platformda yer alma kararının da ne kadar doğru olduğunu ortaya koymakta.

26 Aralık 2019 tarihinde Ferhat Ünlü’nün hazırlayıp sunduğu Kozmik Masa programında yeni süpersonik Zirkon Gemisavar füzelerinin özellikle ABD uçak gemileri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu, bir anlamda bunları demode hale getirdiğini söylemiştim. Birkaç ay sonra Amerikan basınında çıkan iki yazıda bu konu ele alındı. Bunlardan ilki, 9 Mart 2020 tarihinde Business Insider sitesinde yayınlanan Ryan Pickrell imzalı yazıydı.1 Yazar, ABD Deniz Kuvvetleri Genel Sekreteri Thomas Modly’nin yaptığı açıklamalara dayanarak, ABD’nin Ford Sınıfı 4 adet süper uçak gemisinin 2032 yılına kadar hizmete girmesinden sonra bu tip büyük uçak gemileri yaptırmayacağını belirtmiş; Rus füze tehdidi ve diğer faktörleri göz önüne alarak en iyi seçeneğin F-35 taşıyan düz güverteli amfibik çıkarma gemileri olduğunu öne sürmüştü.

Bir anlamda Türkiye’ye F-35 verilmemesinin nedenlerinden birinin, bu geminin yapılması olduğu tezimiz de anlaşılır hale gelmektedir. Zira dış politikada daha bağımsız bir hale gelmekte olan ülkemizin eli, TCG-ANADOLU’nun yapılmasıyla çok daha kuvvetlenecek ve Türkiye kontrol edilmesi daha da zor bir ülke haline gelecekti.

Katıldığım televizyon programında Türkiye’nin inşa etmekte olduğu TCG-ANADOLU’nun aslında F-35 taşıyacak şekilde dönüştürülmüş bir amfibik çıkarma gemisi olduğu ve Türkiye’nin bu tercihinin çok isabetli olduğunu söylemiş olduğum için, aktardığım yazı bir anlamda benim kanaatlerimi de teyit etmiş oluyordu. Bir anlamda Türkiye’ye F-35 verilmemesinin nedenlerinden birinin, bu geminin yapılması olduğu tezimiz de anlaşılır hale gelmektedir. Zira dış politikada daha bağımsız bir hale gelmekte olan ülkemizin eli, TCG-ANADOLU’nun yapılmasıyla çok daha kuvvetlenecek ve Türkiye kontrol edilmesi daha da zor bir ülke haline gelecekti. Amerikan basınında çıkan ikinci yazı ise, Kyle Mizokami imzasıyla 12 Mart 2020’de Popular Mechanics savunma sitesinde yayınlandı.2 Mizokami, Business Insider’daki yazıda öne sürülen görüşlere katılmakta ve süper uçak gemileri yerine amfibik çıkarma gemileri yapılmasının daha ucuz ve bakımının daha az masraflı olacağını belirtmekte. Yazar, sözlerini şöyle sürdürmekte: “Amerikan donanması için bir tercih, Amerika Sınıfı amfibik taarruz gemilerini esas alan daha küçük uçak gemileri inşa etmeye başlamaktır. Amerika Sınıfı, 20 taneye kadar F-35B Joint Strike Fighter (F-35’lerin dikey iniş kalkış yapabilen versiyonu) taşıyabilmektedir.”

Kyle Mizokami, gemisavar füzeleri konusunda ise şunları söylemektedir: “Ford Sınıfı uçak gemileri ile ilgili ikinci problem, gemisavar silahların artan tahrip gücüdür. Çin’in DF-21D uçak gemisi katili gemisavar balistik füzesi ya da Rusya’nın Kinjal hipersonik silahı bir uçak gemisinde ciddi tahribat yapabilir; hatta batırabilir.” Geçtiğimiz nisan ayında ikisi Amerikan biri Rus medyasında çıkan ve aşağıda söz edeceğimiz üç yazıdan öğrenebildiğimiz kadarıyla, yakın zamanda bu silahlara Rus Yasen Sınıfı nükleer denizaltılardan fırlatılabilen Zirkon hipersonik füzesi eklenecektir. Regnum internet sitesinde, Vladimir Vasilyev imzası ile yayınlanan yazıda3 yazar, zaman zaman The National Interest’te 17 Nisan 2020’de yayınlanan Caleb Larson’un4 makalesinden alıntılar yaparak, hipersonik Rus füzeleri ve bunların fırlatılacağı platformlarla görüşlerini açıklamaktadır.

The National Interest’teki yazıda ise Caleb Larson, The Diplomat’ta 12 Mart 2020’de yayınlanan Franz-Stefan Gady’nin makalesindeki bilgileri esas almakta.5 Biz Vasilyev’in yazısını sizler için özetlerken, bazı konuları daha fazla açıklık getirebilmek için zaman bu iki makaleye ve başka kaynaklara da başvurmak zorunda kaldık. Yeri geldikçe bunlardan da söz edilecektir. Yalnız yeni geliştirilen silahlarla ilgili yazıların yoğun bir propaganda ve psikolojik savaş boyutu taşıdığına dikkatinizi bir kere daha çekmek istiyoruz. Bu nedenle Vasilyev’in öne sürdüğü iddialardan hangilerine katılmadığımızı da yazının sonunda belirteceğiz.

Vasilyev, “Zirkon ABD Uçak Gemisini Nasıl Batıracak?” başlıklı yazısına söyle başlıyor: “Hipersonik Zirkon roketlerinden birinin bile isabet etmesi, herhangi bir büyük su üstü gemisinin servis dışı kalmasına yeterli olacaktır. 24 tane bu roketten oluşan savaş kiti, 1.000 kilometre uzaklıktan ABD Deniz Kuvvetleri’nin saldırı uçak gemisi grubundaki tüm su üstü gemilerini savaş dışı bırakma imkanı vermektedir.”

Böyle bir füzenin bir uçak gemisine isabet etmesi halinde sonucun nasıl olacağı ise National Interest’teki yazıda aşağıdaki gibi tarif edilmektedir:

“5 Mach’ın üstünde hareket etmek öyle büyük bir kinetik enerji oluşturur ki başlık betonla doldurulmuş olsa bile toprağa çarptığında büyük bir patlama ya da uçak gemisinde büyük bir delik açar.

“Üstelik hipersonik füzelere karşı savunma yapmak son derece zordur. Daha önce de yazdığım gibi bu silahların kendileri de yüksek manevra yeteneğine sahip oldukları için kaçıp kurtulma manevrası yapma ihtimali azdır. Kinetik önleyiciler kullanılarak süpersonik bir füzeyi düşürmek ise, mermiyi mermi ile vurmaya benzer.”

“Ayrıca birçok füze savunma sistemi genellikle belirli var olan bir tehdide göre optimize edilmiştir. Saniyede 2 mile yakın bir hızla giden hipersonik füzeler bunların menüsünde değildir.”

Kyle Mizokami, gemisavar füzeleri konusunda ise şunları söylemektedir: “Ford Sınıfı uçak gemileri ile ilgili ikinci problem, gemisavar silahların artan tahrip gücüdür. Çin’in DF-21D uçak gemisi katili gemisavar balistik füzesi ya da Rusya’nın Kinjal hipersonik silahı bir uçak gemisinde ciddi tahribat yapabilir; hatta batırabilir

Vasilyev, bu hipersonik füzelerin atış platformları hakkında da şunları söylemektedir: “Yeri gelmişken söyleyelim, Amerikan dergisindeki yazı, ‘Yasen Sınıfı’ çok maksatlı (üniversal) ‘Severodvinsk’ denizaltısından planlı ‘Zirkon’ atış testleri ile ilgili Rus basınında çıkan haberlere bağlı olarak yayınlandı.

“Günümüzde sözü geçen füzenin test platformu olarak serinin pilot projesi, Proje 22350 Amiral Gorşkov Fırkateyni görevi yapmaktadır. Bu platformun uzun menzilli ana vuruş gücü, her birinde yedi adet Üniversal Gemiden Atış Kompleksi UKSK 3C-14 bulunan iki standart modülden oluşmaktadır. Şunu da belirtelim ki, dikey atış rampası UKSK 3C-14 eşsiz birçok yönlülüğe sahiptir. Bu rampadan ‘Kalibr’, ‘Oniks’ ve ‘Zirkon’ kanatlı roketleri atılabilmektedir. Zirkon’un ilk deneme atışı 2020 Ocak ayında Amiral Gorşkov Fırkateyni’nden yapıldı. Barents Denizi sularından atılan roket 500 kilometreden fazla uçarak askeri poligondaki kara hedefini tam isabetle vurdu.”

HİPERSONİK FÜZE (RESİM REGNUM.RU)

“Geçenlerde Rus basınına, Proje 22350’nin 5. ve 6. fırkateynlerine ek olarak üçüncü bir sekiz gözlü UKSK 3C-14 standart modül konulacağına dair bilgi sızdı. Böylece Amiral Amelko ve Amiral Çiçagov yirmidörder adet dikey atış rampasına sahip olacaklar. Bu karar, plan gereği 28 Nisan 2020’de kızağa konulacak olan bu seriden iki fırkateynde de uygulanacaktır.”

Aktarılan bilgilere göre, böylece 24 Hipersonik Zirkon roket bulunduran bir set sayesinde, bir fırkateyn de ABD Deniz Kuvvetleri’nin uçak gemisi saldırı gücü ile savaşacak hale gelmiş olacaktır. Böyle bir saldırı gücü kural olarak şunlardan oluşmaktadır:

• Nükleer uçak gemisi

• 1-2 tane “Ticonderoga Sınıfı” roket taşıyan kruvazör

• 3-4 tane “Arleigh Burke Sınıfı” güdümlü füze destroyeri

• 1-2 tane “Los Angeles Sınıfı” çok amaçlı nükleer denizaltı

• 1-2 tane İkmal gemisi.

PROJE 22 350 AMİRAL GORŞKOV FIRKATEYNİ

“Böyle bir saldırı gücündeki uçak gemisinin güvertesindeki uçakların muharebe yarıçapı 800 kilometredir. Zirkon füzesinin menzili ise 1.000 kilometreden fazladır. Füze 9 Mach hızıyla bu mesafeyi yaklaşık 6 dakikada kat etmektedir; yani uçak gemisi taarruz gücünün bu süre içinde güvertedeki uçakları kullanabileceği menzile yaklaştırmasının imkanı yoktur.

“Füzelerin hedeflere tevziine gelince, bir tane Zirkon füzesinin isabeti bile büyük bir su üstü gemisini savaş dışı bırakmaya yeterlidir. 24 tane böyle füze bulunduran bir ünite 1.000 kilometre mesafeden uçak gemisi taarruz gücündeki tüm suüstü gemilerini vurabilir.

“Rusya Federasyonu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı daha 2017 yılında roket taşıyan Proje 22350 fırkateynlerinin açık deniz ve okyanustaki Rus savaş gemilerinin temelini oluşturacağını açıklamıştı.”

RUS FIRKATEYNİNDEN FÜZE ATIŞI

“Bununla beraber Proje 22350’den sorumlu konstrüksiyon bürosu, projeyi geliştirmeye devam ediyor. Fırkateynin tam yüklü deplasmanı 7.000 tona çıkarılarak Oniks, Kalibr ve Zirkon füzeleri için dikey atış rampalarının kapasiteleri 48 birime ulaştırıldı. Bu arada hatırlatalım ki, Amiral Gorşkov ve onu izleyen üç fırkateynin tam yüklü deplasmanları 5.400 tondur.

“Proje 22350 kapsamındaki fırkateynin taarruz gücü, Proje 22350 kapsamındaki (24 atış rampalı) fırkateyninkinin iki katı, (16 atış rampalı) olan fırkateynin ise üç katı olduğu ortaya çıkmaktadır.

“Böylece 2020 yılında hipersonik, kanatlı gemisavar 3M22 Zirkon’un Rusya Federasyonu Deniz Kuvvetleri’nin envanterine girdiği andan itibaren, batının denizlerdeki egemenliği sona erecektir: NATO ülkelerinin su üstü filosu bir avuç korunmasız hedef haline gelecektir.”

Gady’nin the Diplomat’taki yazıyı yazmasının nedeni, Rus medyasında dalmış durumdaki bir Yasen Sınıfı denizaltıdan Zirkon hipersonik füze atışlarının yapılacağına dair haberlerdi. Gady, yazısına şu ifadelerde başlamış: “Rus savunma sanayi kaynaklarına göre, Rusya, Proje 255 Yasen Sınıfı, seyir füzesi taşıyan çok maksatlı nükleer denizaltı K-329 Severodvinsk’ten 3M 22 Zirkon hipersonik gemisavar füzesi test satışı yapacaktı.

YASEN SINIFI DENİZALTI

“Söz konusu kaynağa göre Zirkon hipersonik füzenin dalmış durumdaki Severodvinsk denizaltısından atılması planlamıştı. Zirkon hipersonik GSF, P-800 Onyx gemisavar füzenin bir başka türevi olarak düşünülüyordu, P-800, 2.9 Mach maksimum hıza ve 500 kilometre azami menzile sahipti. Buna karşılık katı yakıtlı bir hızlandırıcı motor (boost engine) ve süpersonik yanmalı scramjet7 ile sevk edilen Zirkon ise 1.000 kilometre uzaktaki hedefleri vurabilecek yetenekteydi. Daha uzun menzilin hipersonik seyir füzeleri için özel geliştirilmiş Detsilin-M yeni yakıtı sayesinde olduğu öne sürülmektedir.

“Zirkon’un test atışı Ocak 2020’de daha önce Barents Denizi’nde bulunan Proje 22350 Amiral Gorşkov fırkateyninden, 500 km uzaktaki bir kara hedefine yapılmıştı. Söz konusu kaynak denizaltıdan atış yapmadan önce Amiral Gorşkov fırkateyninden üç-dört atış daha yapılacağını belirtmekte,

fakat Severodvinsk’ten atışın ne zaman yapılacağına dair bilgi vermemektedir.

“Gene aynı kaynağa göre, Donanma, Severodvinsk’ten değil de Projesi 885 sınıfının ilk NGFD (Nükleer Güdümlü Füze Denizaltısı) Kazan’dan Zirkon’u atmak niyetindeydi. Fakat 2017 Mart’ında Severodvnis k’teki Sevmaş Tersanesi’nden denize indirilen Kazan’ın testleri beklenenden daha uzun sürdü. Bu yüzden geminin bu yılın sonu ya da 2021’e kadar hizmete girme ihtimali kalmadı.”

Yazar, 2018 Aralık ayında söz konusu denizaltının teknik karakteristikleri ve silahları hakkında aşağıdakileri yazdığını belirtmektedir:

“Yasen M Sınıfı geliştirilmiş nükleer denizaltı, iddia edildiği gibi ABD’nin Virginia sınıfı denizaltılarına denk değildir. Teknik açıdan daha çok ABD donanması tarafından 1989-2005 yılları arasında inşa edilen daha eski U.S. Seawolf Sınıfı nükleer denizaltılar denk olsa da, Rus denizaltılarının su altındaki hızlarının Amerikalılarınkinden daha az olduğu rapor edilmektedir.

“Kazan Sınıfı sekiz adet CM-346 (3P-14B) denizaltı seyir füzeleri için dikey atış rampası ve 10 adet torpido tüpü ile donatılmışlardır. Severodvinsk, 40’a kadar Kalibr seyir füzesi taşırken, Kazan 32 adet taşıyabilmektedir.

“Kazan, Yasen Sınıfı’ndan yaklaşık 12 metre daha kısadır. Sonuç olarak Yasen M Sınıfı, Kalibr ve Zirkon gemisavar füzelerini bir arada taşıyabilmektedir.”

Caleb Larson ise, The National Interest’teki yazısında Yasen Sınıfı denizaltılar hakkında, şu bilgileri vermekte: “Ateş Platformu olarak Rusya’nın en yeni ve en geliştirilmiş Yasen Sınıfı nükleer tahrikli seyir füzesi denizaltısının kullanılacağı açıktır. Geliştirilmiş Yasen Sınıfı, düşük manyetik ya da manyetik olmayan çelikten yapılma bir gövdeye sahiptir ve bu durum geminin manyetik imzasının8 çok düşük olmasını ya da hiç olmamasını sağlamaktadır.

“Geliştirilmiş Yasen Sınıfı, ABD gemilerine göre daha yavaş olmakla beraber daha eski -ABD Donanması tarafından 1985 ve 2005 yılları arasında inşa edilen- Seawolf Sınıfı nükleer denizaltılara denktir. Amerika’nın Virginia Sınıfı’nın sahip olduğu yeteneklere sahip değildir.

“Geliştirilmiş Yasen Sınıfı, ABD gemilerine göre daha yavaş olmakla beraber daha eski -ABD Donanması tarafından 1985 ve 2005 yılları arasında inşa edilen- Seawolf Sınıfı nükleer denizaltılara denktir. Amerika’nın Virginia Sınıfı’nın sahip olduğu yeteneklere sahip değildir.

“Hem Yasen hem de geliştirilmiş Yasen Sınıfı’nda gemiden gemiye/gemiden karaya atış yapabilen sekiz tane düşey atış rampası bulunmaktadır.”

“İki gelişmiş Rus sistemi, yeni ve güçlü bir biçimde bir araya gelmektedir. Gelişmiş nükleer denizaltı dizaynı, gelişmiş su altından atılan hipersonik seyir füzeleri ile birleşmektedir. Su altında kuvvet dengesini sağlayacak adım bu olabilir mi?”

Füzelerin hedeflere tevziine gelince, bir tane Zirkon füzesinin isabeti bile büyük bir su üstü gemisini savaş dışı bırakmaya yeterlidir. 24 tane böyle füze bulunduran bir ünite 1.000 kilometre mesafeden uçak gemisi taarruz gücündeki tüm suüstü gemilerini vurabilir.

SONUÇ:

Gerek yazdıklarını aktardığımız Rus yazar gerekse batılı yazarlar hipersonik füzelerin envantere girmeye başlaması, süper uçak gemilerinin inşa; daha sonraki işletme bakım ve tutum masraflarının yüksek olması (bunlara biz de Covid-19 sonrası artan ekonomik sıkıntıları da ekleyelim) gibi nedenlerle bu tip gemilerin inşasına devam edilmeyeceği konusunda birleşmekte.

Amerikan donanmasının süper uçak gemileri yerine düz güverteli amfibik çıkarma gemilerine yönelmesi, Türkiye’nin TCG ANADOLU ile ilgili verdiği kararların isabetliliğini kanıtlamaktadır. Fırsat bulursak TCG ANADOLU’yu ayrı bir yazıda ele alacağız.

Rus yazar Vladimir Vasilyev’in yeni geliştirilen hipersonik füzeler nedeniyle ABD ve NATO gemilerinin savunmasız birer hedef haline geldiği; bir fırkateynin bir ABD süper uçak gemisi taarruz gücündeki tüm su üstü gemilerini yok edecek ateş gücüne ulaştığı iddialarını biraz abartılı buluyoruz.

Bir fırkateynin böyle bir hamleyi yapabilmesi için, Rusya’nın, ABD ve NATO ile topyekün bir savaşı göze alması gerektiğini unutmayalım. Ayrıca ABD’nin hiç de yabana atılmayacak üstün teknolojilere sahip savunma sanayinin bu füzelere karşı savunma olanaklarını geliştirmeye başlamakta çok gecikeceğini sanmıyoruz. Bu, her gün rakiplerden birinin bir adım öne geçtiği bir maraton yarışı…

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close