MİT'in Dekapitasyon Operasyonları - M5 Dergi
DergiÖne ÇıkanStrateji Analiz

MİT’in Dekapitasyon Operasyonları

Abone Ol 

“Türkiye Cumhuriyeti belki yarına bırakır ama ihaneti ve terörü kimsenin yanına kâr bırakmaz.”

                                                                                                   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Güvenlik Uzmanı Tuğba KOÇ tarafından M5 Dergi Ağustos 2024 sayısı için kaleme alınmıştır.

Dekapitasyon. Sözlük anlamı ile kafanın bedenden ayrılması. Peki bu tıbbi terim istihbarat operasyonlarında neden ve nasıl kullanılır? Terörle mücadelede dekapitasyon ne anlama gelir?

Military Strategy dergisinde Antulio J. Echevarria, dekapitasyon ile ilgili şunları not etmiştir: “Baş kesme ve hedefli öldürmeye yönelik askeri stratejiler sırasıyla yerinden etme ve yıpratmadan kaynaklanmaktadır. Baş kesme, bir grubu liderliğini ortadan kaldırarak felç etme veya yok etme girişimidir ve hedefli öldürme, bir örgütün üyelerinin ister liderlikte kilit pozisyonlarda olsun ister rütbe ve sıralarda olsun, sistematik olarak ortadan kaldırılmasıdır.” Bir diğer deyişle “dekapitasyon,” genellikle bir terörist veya suç örgütünün lider kadrosunun hedeflenmesi ve etkisiz hale getirilmesi stratejisini ifade eder. Bu yaklaşım, örgütün en tepedeki liderlerini, kilit karar vericilerini veya en etkili üyelerini ortadan kaldırarak, örgütün operasyonel kapasitesini zayıflatmayı amaçlar. Bu süreç liderlerin yakalanması ve öldürülmesi yani tutuklama veya öldürme, liderlerin güvenilirliklerini ve meşruiyetlerini zayıflatma yani itibarsızlaştırma ya da liderlerin mali ve lojistik kaynaklarını kesme yani finansal ve lojistik kesinti olarak gelişebilir. Bu stratejinin başarılı olup olmayacağı, örgütün yapısına, liderlerin yerine geçecek kişilerin varlığına ve örgütün adaptasyon yeteneğine bağlıdır. Bazı durumlarda, liderlerin ortadan kaldırılması örgütü ciddi şekilde zayıflatabilirken, diğer durumlarda yeni liderler hızla ortaya çıkabilir ve örgüt faaliyetlerine devam edebilir.

MİT’in Dekapitasyon Stratejisi

Millî İstihbarat Teşkilâtı Türkiye’nin ulusal güvenliğini korumak ve iç ve dış tehditlere karşı bilgi toplamak amacıyla faaliyet gösteren önemli bir istihbarat kurumudur. Dekapitasyon stratejisi de dahil olmak üzere çeşitli yöntemler ile terör örgütleri ve diğer tehditlere karşı operasyonlar yürütmektedir. MİT’in operasyonel kapasite, teknolojik ve analitik yetenekler ve uluslararası iş birlikleri konusundaki kabiliyetleri dekapitasyon sürecindeki başarılarının önemli faktörlülerinden bazılarını teşkil eder. MİT, değişen tehdit ortamlarına hızla adapte olabilen bir yapıya sahiptir. Bu durum, örgütlerin lider kadrolarının sürekli değişen taktiklerine karşı etkili stratejiler geliştirebilmesini sağlar. Geniş bir operasyonel kapasiteye sahip olan ve hem yurt içi hem de yurt dışında operasyonlar düzenleyen Teşkilat aynı zamanda bu kapasite sayesinde lider kadroları hedef alma ve etkisiz hale getirme konusunda başarısını artırdığı gibi dekapitasyon stratejisini de geliştirmiştir zira bu süreç hem uzun vadeli hem de sürdürülebilir çözümler bulunması açısından önemlidir. Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde MİT tarafından yönetilen dekapitasyon stratejisi büyük öneme sahiptir çünkü başta PKK olmak üzere ülkenin mücadele ettiği terör örgütlerinin genel yapısı lider kadrolarına bağımlıdır. PKK açısından bu durum özellikle Abdullah Öcalan’ın liderliği hususunda örgüt üyeleri arasında bir bağlılık ve motivasyon kaynağı oluşturmaktadır. Liderlerinin merkezdeki rolü, örgütün stratejik karar alma süreçlerinde belirleyici olmuştur. Bu liderlerin kaybı ya da etkisiz hale getirilmesi ise örgüt içinde iç çatışmalara ve bölünmelere sebep olmaktadır.

PKK gibi örgütlerde liderlerin etkisiz hale getirilmesi örgütün moralini ve operasyonel kapasitesini zayıflatır zira örgüt lider kaybının ardından yeni liderlik mücadeleleri ile karşılaşır. Bir başka deyişle, merkezi liderliğin zayıflaması, örgütün uzun vadeli planlarını uygulamasını zorlaştırır. Bu durum diğer terör örgütleri için de geçerli olup dekapitasyon operasyonlarının önemi burada açığa çıkmaktadır. Değişen her lider her örgütün iç yapısında çatışmalara yol açar. Örneğin, MİT tarafından gerçekleştirilen Fehman Hüseyin (Bahoz Erdal) ve İsmail Özden (Mam Zeki Şengali) gibi terör örgütünün önemli isimlerine yönelik operasyonlar özellikle örgütün askeri kapasitesini zayıflatmıştır. Bu tür operasyonlar terörle mücadelede önemli bir araç olarak kullanılmakta ve örgütlerin etkinliğini azaltmaktadır. Yürütülen KCK operasyonları ile de PKK’nın şehir yapılanması örgütün lider kadrosu ve üst düzey yöneticilerinin tutuklanması sonucu ciddi bir darbe almıştır.

Dolayısıyla, özellikle MİT tarafından gerçekleştirilen dekapitasyon operasyonlarındaki en önemli gaye bu surecin hedeflenen terör örgütüne etkisinin ne olacağıdır, yani örgüt bu operasyonlar sonucu zayıflayacak mı yoksa eylemlerini mi hızlandıracak? Millî İstihbarat Teşkilâtı 2023 yılında yayınladığı bir raporda, çoğunluğu SİHA destekli 181 operasyonda örgütün sözde sorumlularının yer aldığı 201 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtmiştir. Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde genellikle asker, polis, jandarma ya da korucu vasıtasıyla gerçekleştirilen ve terör örgütünün üst düzey kadrosuna yönelik nokta operasyonların Teşkilat tarafından planlanması ve uygulanması esasen Teşkilatın operatif başarısı açısından önemlidir.  Bu başarılı operasyonların terör örgütünün yönetim kadrosunu zayıflattığı gibi örgüt içerisinde de dağılmalar yaşattığı aşikardır. Bir başka deyişle, “yılanın başını kesmek” olarak da sahada uygulanan dekapitasyon operasyonları örgütlerin eylemsel yönlerini zayıflatmak açısından çok elzemdir.

MİT’in Suriye’de gerçekleştirdiği operasyon sonucu etkisiz hale getirilen terör orgütü DEAŞ’ın lideri Ebu Hüseyin el Kureyşi’nin operasyon sırasında bulunduğu bina.

Millî İstihbarat Teşkilâtı yalnızca PKK terör örgütü karşısında dekapitasyon stratejilerini geliştirmemiştir. Son olarak terör örgütü DEAŞ’ın lideri Ebu Hüseyin el Kureyşi’nin Suriye’de Türk istihbarat servisi tarafından etkisiz hale getirilmesi, servisin bu konudaki kararlılığı ve kabiliyetinin en önemli göstergesidir. Bir diğer önemli operasyon da örgütün Türkiye sorumlusuna karşı yapılmıştır. Bu operasyon, örgütün Türkiye’deki faaliyetlerine büyük bir darbe vurmuştur. Özellikle 2016 tarihinde başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması ve bölgedeki terör tehdidinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Fırat Kalkanı Harekâtında sağlanan bu istihbarat desteği, harekatın başarısına önemli bir katkı sağlamış ve DEAŞ’ın Suriye’deki harekât alanını daraltmıştır. Ayrıca, MİT’in DEAŞ liderlerine yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar ise örgütün liderlik yapısını hedef alarak terör faaliyetlerinin koordinasyonunu ve moralini zayıflatmayı amaçlamıştır. Bu harekât ve operasyonlar, Türkiye’nin terörle mücadele stratejisi kapsamında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmelidir.

Dekapitasyon Operasyonlarında BAYKAR imzası

İnsansız hava araçları ve özellikle Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2 gibi araçlar dekapitasyon operasyonlarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu araçlar, yüksek hassasiyet, esneklik ve düşük risk avantajları sunarak terörle mücadelede etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bilindiği üzere İHA’lar yüksek çözünürlüklü kameralar ve ileri seviye sensörler kullanarak hedefleri tespit etme ve takip etme yeteneğine sahiptir. Bu durum özellikle lider kadroların hedef alındığı dekapitasyon operasyonlarında büyük bir avantaj sağlar. Ayrıca SİHA’lar hedeflere nokta atışı yapabilme yeteneğine sahip olup sivil kayıpları en aza indirerek operasyonların başarı oranlarını artırmaktadır. Bu araçların gerçek zamanlı veri iletimi ile komuta merkezlerine anlık bilgi aktarımı hızlı karar almayı ve müdahaleyi mümkün kılmaktadır. Üstelik İHA’ların kullanımı insanlı operasyonların getirdiği riskleri ortadan kaldırır, böylece pilot güvenliğini riske atmadan yüksek riskli bölgelerde operasyonlar gerçekleştirilmektedir.

Bayraktar TB2 Türkiye’nin çeşitli terörle mücadele operasyonlarında etkin bir şekilde kullanılmıştır. Özellikle PKK ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyonlarda başarıyla görev yapmışlardır. Hedeflerin hassasiyet ile vurulmasında ve etkisiz hale getirilmesinde bu yüksek teknoloji araçların başarısı tartışılmazdır. Bayraktar ürünleri uluslararası alanda da dikkat çekmiş ve Baykar’ın başarısını pekiştirmiştir. Türkiye’nin terörle mücadele stratejisinde önemli bir rol oynayan bu teknolojiler, aynı zamanda uluslararası alanda da büyük bir başarı elde etmiştir. Baykar’ın inovatif yaklaşımı ve teknolojik yetkinlikleri İHA’ların gelecekteki operasyonlarda daha da etkin kullanılabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla bu durum terör örgütleri arasında hem motivasyon hem de taktikleri açısından bozulmalara sebep olmaktadır.  Son yıllarda bazı ülkeler tarafından da önemli dekapitasyon operasyonları gerçekleştirilmiştir. Fransa’nın AQIM liderlerine karşı ve Ukrayna’nın Kırım’daki Rusya filosuna karşı gerçekleştirdiği dekapitasyon operasyonları terör örgütlerinin veya düşman güçlerin liderlik yapısını hedef alarak onların operasyonel kapasitesini ve moralini zayıflatmayı amaçlamıştır. Ancak dekapitasyon operasyonları daha geniş çaplı bir terörle mücadele ve güvenlik stratejisinin parçası olmalıdır. Bu operasyonların başarılı olmasının en önemli araçlarından biri günümüzde kullanılan yüksek teknolojili araçlar, yani IHA ve SİHA’lardır. Özellikle Baykar tarafından geliştirilen ve MİT tarafından operasyonlarda kullanılan insansız hava araçlarından insan kaybını minimuma indirerek maksimum başarı amacıyla yoğun şekilde istifade edilmektedir. Buna en iyi örneklerden biri MİT tarafından gerçekleştirilen ve kod adı Mam Zeki Şengali olan İsmail Özden operasyonudur. PKK’nın üst düzey liderlerinden biri olan ve örgütün Sincar yapılanmasından sorumlu olan Özden SIHA destekli bir operasyon ile 2018 yılında MİT ve TSK tarafından yapılan ortaklaşa operasyon ile etkisiz hale getirilmiştir.

Özden’in etkisiz hale getirilmesi PKK’nın bölgedeki faaliyetlerine ciddi bir darbe vurmuş ve örgütün moralini olumsuz etkilemiştir. Bu operasyon Türkiye’nin terörle mücadelede kararlılığını ve MİT’in operasyonel kapasitesini göstermesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Özellikle PKK’nın lider kadrosunu hedef alarak örgütün etkinliğini ve lojistik kapasitesini zayıflatmayı amaçlayan bu tür operasyonlar Türkiye’nin güvenlik stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

M5 Dergi Ağustos sayısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.kopernikkitap.com.tr/m5-dergisi-sayi-397-agustos-sayisi 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close