Terör Sözlüğü - M5 Dergi
Makaleler

Terör Sözlüğü

Abone Ol 

NASYONAL SOSYALİST YERALTI (NSU)

2000 ile 2007 yılları arasında Almanya’nın değişik bölgelerinde birbiriyle hiçbir bağlantısı bulunmayan 8’i Türk, 1’i Yunan ve niçin öldürüldüğü hâlâ bilinmeyen 1 Alman polis memuru, esrarengiz şekilde katledildi. Türk’e benzediği için öldürülen Yunan ve 8 Türk’ün ortak noktaları, hepsinin geçimlerini küçük esnaf olarak temin etmeleri, dikkat çeken herhangi bir siyasi, sosyal, kültürel veya dini aktivitelerinin olmamasıydı. Tam anlamıyla sıradan insanlardı. Örgütün tesadüfen ortaya çıkmasından sonra bu cinayetler dışında 1999-2004 yılları arasında Köln’deki Türk Caddesi Keupstrasse’deki 2 bombalama ve 1998-2011 yılları arasında 15 banka soygununun aynı odaklarca gerçekleştirildiği anlaşılacaktı.

İlk cinayetten itibaren katillerin hiçbir iz bırakmayacak kadar profesyonel hareket ettikleri ve cinayetler sonrasında iz sürmeye yardımcı olacak belirti bulunamayışı dikkat çekmekteydi. Türk ve yabancı düşmanlığının yükselişini sürdürdüğü 11 Eylül’den sonra İslam karşıtlığının körüklendiği bir dönemde ırkçı aşırı sağ unsurlara dönüp bakmak kimsenin aklına gelmedi. Buna dikkat çekmek isteyenler ciddiye alınmadı, hatta susturulmaya çalışıldı. Alman medyası cinayetlere ‘Döner Cinayetleri’ adını koyarak doğrudan bir algı operasyonuna girişti. Algı operasyonu mafya cinayeti, namus cinayeti, Türk-Kürt kavgası, alacak-verecek kavgası şeklindeki yönlendirmelerle sürdü. Cinayetleri aydınlatmakla görevli emniyet birimleri de bu algıyı sürdürerek cinayetlerin izini sürmekle görevli ilgili özel komisyona ‘Boğaziçi-Bosphorus’ ismi verildi.

Gayesi dehşet duygusu yayarak ülkedeki Türkleri ürkütmek olan NSU örgütünün varlığı, bir banka soygunu ile tesadüfen ortaya çıktı. Örgüt üyeleri, 4 Kasım’da Thüringen eyaletine ait Eisenach kasabasındaki Sparkasse şubesini soyarak 71 bin 920 Euro çaldı. Bisikletle kaçan soyguncu Naziler, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt yakında park ettikleri karavanlarına gittiler. Polis, yolları keserek yaptığı, helikopterlerin de katıldığı arama çalışmalarına rağmen suçluları bulamadı.

Daha sonra dikkatli bir vatandaşın ihbarı ile karavanın yerini tespit eden polis, araca yaklaştığında önce içeriden gelen silah seslerini duydu, ardından da karavanda çıkarılan yangınla karşılaştı. Sonradan yapılan adlî tıp incelemesine göre, failler intihar ederken karavanı da ateşe vermişlerdi. Karavandaki yangına rağmen çalınan paralarla birlikte, aralarında 8 Türk ve 1 Yunan’ın katledildiği silah ile öldürülen polise ait tabancanın da bulunduğu birçok delil elde edilmişti. Aynı gün örgüt üyelerinin birlikte kaldıkları ev, hücrenin üçüncü üyesi Beate Zschäpe tarafından ateşe verildi. Firar eden Zschäpe, 8 Kasım’da Jena’da polise teslim oldu. Ardından tutuklandı ve hücrenin sağ kalan tek üyesi olarak mahkemeye sevk edildi.

DÖNER CİNAYETİNDEN CESKA CİNAYETLERİNE

Üye ve destekçi sayısı tam olarak ortaya çıkartılmayan NSU’nun aktif üyeleri arasında Alman gizli servis elemanları, muhbirler ve değişik konumlardaki ajanların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle katillerin yıllarca aktif olmalarına ve işledikleri cürümlerle ilgili çok sayıda bilgi, belge, şüphe ve ihbarlar bulunmasına rağmen bir kaza neticesi deşifre oluncaya kadar polis ve istihbarat birimlerince korundukları ortaya çıktı.

Devamı M5 Dergisi Temmuz 2019 Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close