PKK Terör / Tecavüz / Kadına Şiddet Örgütü - M5 Dergi
Makaleler

PKK Terör / Tecavüz / Kadına Şiddet Örgütü

Abone Ol 

BİR MEKTUBUN ORTAYA KOYDUĞU GERÇEK

PKK TERÖR/TECAVÜZ/KADINA ŞİDDET ÖRGÜTÜ

PKK terör örgütü elebaşlarının gerek örgüt militanı gerekse örgüt dışındaki kadınlara yönelik politikaları incelendiğinde, örgütün çok sayıda kadının katledilmesinin sorumlusu olduğu ortaya çıkıyor. PKK’dan kaçan kadınların itirafları, yazdıkları mektuplar ve tuttukları günlükler bu gerçeğe dikkat çekiyor.

PKK, sadece terör değil aynı zamanda taciz ve tecavüzlerle anılan bir örgüt. Bu gerçek, teslim olan kadın teröristlerin ifadeleriyle gün yüzüne çıkmıştı. Ayrıca istihbarat raporları da bu gerçeği ortaya koymuştu. Ancak örgüt elebaşları, sempatizan kitlenin tepkisini önlemek için her zaman “Bunlar devletin iftiraları. Onlar ajanlaşmışlardı,” diye savunma yaptılar. Peki, örgütün ifadesiyle “ajanlaşmayan”, yani devlete teslim olmayan bir kadının mektubunda ne
yazıyordu?

Hendek ve barikat kalkışması döneminde gerçek bir olaydan yola çıkarak, gerçek ile kurguyu harmanlayıp yazdığım Günlük adlı ilk romanımın araştırması sırasında derinlemesine bir şekilde PKK’nın kadın düşmanlığını incelemeye çalışmıştım. Bu yöntem, yıllardır eylemlerini, taktiklerini, stratejisini incelediğimiz terör örgütünün insanları zihnen teslim alma taktiklerinden biriydi. Örgütün elebaşılarının en tepesinden aşağı doğru gerek örgüt militanı gerek örgüt dışından kadınlara yönelik politikaları incelendiğinde, örgütün aynı zamanda çok sayıda kadının katledilmesinin sorumlusu olduğunu ortaya koyuyor. PKK’dan kaçan kadınların itirafları, yazdıkları mektuplar ve tuttukları günlükler bu gerçeğin altını kırmızı kalemle çiziyor. Ancak örgütün savunma mekanizmaları “onlar devlete teslim oldular, ajanlaştılar ve bu ifadeleri işkenceyle veriyorlar” minvalinde propaganda yaparak bu gerçekleri örtmeye
çalıştı.

Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan, yakalandığı ve Türkiye’ye teslim edildiği 1999 yılına kadar çok sayıda propaganda konuşması ve çalışmasında “örgütün kadına özgürlüğünü” verdiğinden dem vurmaktadır. Örgüt de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde güçlü bir şekilde etkisini sürdüren feodalizm ile bağlantılı sorunlar yaşayan genç kızları ve kadınları hedef kitlesi olarak belirlemişti. Bu taktik çerçevesinde hem örgütün 1990’lı yıllardan bu yana yaptırdığı kitlesel eylemlerde hem de kurulan partilerde kadın yöneticiler ön plana çıkarıldı, deyim yerindeyse vitrin olarak kullanıldı. Amaç “kadın hakları, özgürlüğü” hassasiyeti  olan kesimlerin desteğini almak ve örgüte siyasi meşruiyet zemini kazandırmaktı. Ancak gerçekler hiç de bu propaganda da yansıdığı gibi değildi. Çok sayıda kadın terörist, örgüt elebaşılarının tecavüzlerine uğradı, örgüt militanlarının yaptığı saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk öldürüldü.

Devamı M5 Dergisi Aralık Sayısında…

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close