İstanbul Güvenlik Konferansının Ardından

“Endüstri 4,0” ve “Yapay Zekâ” olgularının ışığında “Geleceğin Güvenliği” ana teması ile bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Güvenlik Konferansı’nda Küresel güvenlik masaya yatırıldı. Geleceğin Balistik, Konvansiyonel Savunma ve Uzay Sanayi, Geleceğin Güvenlik Örgütlenmesi, Geleceğin İstihbarat Yönetimi Veri Ekolojisi, Ağ Güvenliği ve Siber Tehditler, Siber Ordu Yarışları, Dijital Ekonomi gibi konuların konuşulduğu konferansta gelişen ve değişen dünyada güvenlik konusunun çok önemli bir noktaya geldiğine dikkat çekildi.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Milli Savunma ve Güvenlik Enstitüsü tarafından Deep Learning Türkiye işbirliğinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Güvenlik Konferansı “Geleceğin Güvenliği“ ana teması altında 08-09 Kasım 2018 tarihinde gerçekleşmiştir. ABD’den Çin’e, Rusya’dan İran’a 40’a yakın ülkeden katılımcıları buluşturan İstanbul Güvenlik Konferansı 2018; “Endüstri 4,0” ve “Yapay Zekâ” olgularının ışığında, güvenliğin mimarisinde, Türkiye merkezli rekabetçi yeni perspektifler hedefinde önemli görüş ve düşüncelerin paylaşıldığı bir platform olmuştur. Açılış, konuşmalarında konvansiyonel güvenliğin son yıllarını yaşadığı ve “geleceğin güvenliğinin” değişen devlet doğası çerçevesinde şekilleneceği belirtilmiştir. Konferansta, geleceğin güvenliğinin bütün boyutlarına etki etmesi muhtemel faktörler, kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Konferans kapsamında “Siber Güvenlik”, “Derin Öğrenme” ve “Geleceğin Güvenliğinde Yapay Zekâ” panelleri düzenlenmiştir.

Konferans sırasında gündeme getirilen bazı konuları özetlemek gerekirse;

– Güçlü Türkiye, Körfez güvenliğinin de garantörüdür. Ayrıca Batı Balkanlar da güvenlik açısından çok kırılgan durumdadır. Bu bölgelerdeki çatışmalar, büyük güçlerin çıkarlarını yansıtacak şekilde gerçekleşmekte, insan hayatı siyasetin önünde görülmemekte, öncelikli olarak nitelendirilmemektedir.

– Hiçbir silahlı güç, sayı olarak mutlak bir değer ifade edemez. Ancak siyasi makamlar tarafından kendisine verilecek “caydırıcılık”, “müdahale” gibi görevleri yerine getirmesi halinde bir değer ifade edebilir, dinamik ve akışkan olabilir.

– Konvansiyonel savaş var olmaya devam edecektir. Hibrit savaş gibi yeni savaş türlerinin tek savaş yöntemi olacağı yönündeki düşünceler tekrar değerlendirilmelidir.

Devamı M5 Dergisi Aralık Sayısında…