Görünmez Savaşın Açığa Çıkışı Sinyal İstihbarat Savaşlar - M5 Dergi
Makaleler

Görünmez Savaşın Açığa Çıkışı Sinyal İstihbarat Savaşlar

Abone Ol 

Orta Doğu’da görünenin haricinde görünmez bir savaş başladı. Bunun adı sinyal istihbarat savaşı. Sinyal savaşları, günümüz muharebe alanlarında konvansiyonel savaşlara destek niteliği taşıyor. Şu anda Orta Doğu, radarlar, elektronik harp ve savunma sistemleri, sinyal istihbarat sistemleri gibi ileri teknoloji savaş sistemleriyle çevrili.

Kuzeyde Ukrayna güneyde Suriye’de devam eden askeri gelişmeler, Avrupa Birliği cephesindeki mülteci krizi ve 15 Temmuz sonrasında daha da belirginleşen NATO’nun geleceği tartışmasıyla birlikte içinde bulunduğumuz jeopolitik alanda, büyük bir savaş daha veriliyor; Sinyal istihbarat savaşı.

8 Eylül 2018 sabahı tüm dünya Suriye’den gelen bir haberle çalkalandı. Suriye rejimine ait bir S-200 hava savunma sistemi, İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırısına karşı koymak isterken Rus ordusuna ait IL-20 uçağını düşürmüştü.

Rusya, saldırının faili olarak İsrail’i görüyor olsa da Rus ordusu ile Suriye rejim güçleri arasındaki iletişim kopukluğu hadisenin asıl nedeni olarak dikkatlerin yoğunlaştığı noktaydı. Buraya bir parantez açarak, “Acaba Suriye rejimi İdlib anlaşmasından duyduğu rahatsızlığı göstermek için bu karışıklıktan mı faydalandı?” sorusunun da akıllara geldiğini söyleyebiliriz.

IL-20 uçağının Suriye Rejimi tarafından vurulması hadisesi, uçağın sahip olduğu sinyal istihbaratı kabiliyeti açısından bizi ayrıca ilgilendiriyor. Rusya’nın, Türkiye’nin kuzey kıyılarında yıllardır yaptığı sinyal istihbarat faaliyetleri ülkemizin güney kıyılarına da inmiş durumda.

YENİ NESİL SAVAŞ

Bölgemizde süren ve altıncı yılına girecek olan Suriye iç savaşında taraf olan ABD, İngiltere ve Rusya’nın başı çektiği topluluk, Doğu Akdeniz’e ve Suriye-Irak hattına akın ettiler. Bu akın genel olarak kara birlikleriyle olmadı. Deniz ve hava kuvvetlerinin yoğun olarak kullanıldığı sahada sadece özel kuvvet desteği ile yapılan yeni bir savaş konsepti son yıllarda bölgemizde uygulamaya kondu.

Bununla birlikte Orta Doğu, batılı devletlerin yeni silahlarını denemeleri için bir nevi test merkezi haline geldi. ABD 2014 yılında seyir füzelerini Akdeniz’den ateşleyip Halep’i vurmuştu. 2015 yılında Rusya, Hazar Deniz’inden 26 adet 2600 km menzilli seyir füzesi ateşleyip Suriye’deki hedeflerine gönderdi. Bu füzelerden dört tanesinin İran topraklarına düştüğü iddia edildi.

SİNYAL SAVAŞLARI

Orta Doğu’da görünenin haricinde görünmez bir savaş başladı. Bunun adı sinyal istihbarat savaşı. Sinyal savaşları günümüz muharebe alanlarında konvansiyonel savaşlara destek niteliği taşıyor. Orta Doğu, radarlar, elektronik harp ve savunma sistemleri, sinyal istihbarat sistemleri gibi ileri teknoloji savaş sistemleriyle çevrili.

RUS CASUSU SURİYE SEMALARINDA

2016 yılında Rusya, Suriye’nin Lazkiye şehrindeki Hmeymim Hava Üssü’ne TU-214R casus uçağı konuşlandırdı. TU-214R casus uçağı, Rusya’nın Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’dan havalanarak sırasıyla Hazar Denizi, İran ve Irak toprakları üzerinden geçerek Suriye’ye ulaştı.

Batılı askeri kaynakların bu hamleye ilişkin yorumu “Rusya Suriye hava sahasını tamamen kontrol altına aldı” şeklinde oldu.

Sovyet döneminden kalan IL-20 casus uçaklarının yerine alınan TU-214R, AWACS benzeri erken uyarı radar sistemlerinin yanı sıra, yüksek çözünürlükte optik gözlem yapılabilmesine olanak sağlayan aygıtlarla donatılmış durumda. Ayrıca bünyesinde gelişmiş elektronik savunma sistemleri de bulunduruyor.

Rusya, casus uçağı ve elektronik harp gemileri vasıtasıyla NATO sistemlerinin sinyal analizini yaparak NATO sistemlerine karşı savunmasını güçlendirmeye çalışıyor.

Bununla birlikte Rusya 2013 yılında, İsrail ve Amerika’nın Doğu Akdeniz’de gizlice yapmaya çalıştığı balistik füze denemesini, Armavir erken uyarı ufuk radarıyla tespit edip dünyaya servis etti

RUS KRASUKHA SURİYE’DE

Rusya, sinyal savaşları için uçak ve gemilerinin yanı sıra kara sistemlerini de Suriye’ye getirdi. 2015 yılında, Savaş uçaklarını bulundurduğu Lazkiye bölgesinde sinyal kesici sistem Krasukha-4’ü konuşlandırdı.

Elektronik harp sistemi olarak bilinen Krasukha-4 ile Rusya, kendi savaş uçakları ile birlikte Esed ordusuna Lazkiye semalarında 300 kilometrelik güvenli bir hat oluşturdu. Lazkiye’deki sistemin Krasukha-4’ün 2015 modeli olduğu belirtiliyor. Sistem, menzili içerisinde düşman insansız hava araçlarını etkisiz kılmak ve radar görevi görmenin yanı sıra elektronik savaş amaçlı da kullanılıyor. Sinyal bozucu jammer vazifesi gören sistem, uydu sinyallerini bozduğu gibi, radyo-elektronik cihazlara da kalıcı zararlar veriyor.

Rusya, Krasukha-4 ile 300 km menzilde tüm hava araçlarının sinyalini kesecek, uçakların ve İHA’ların iletişim sistemlerini kilitleyebilecek, haberleşme bağlantılarını koparabilecek. Sistem nedeniyle koalisyon uçaklarının birbirleriyle iletişim kurmakta ve vuracakları hedefe ilişkin teyit almakta zorluklar yaşayacakları uzmanlar tarafından dile getirildi.

NATO’NUN AWACS UÇAKLARININ ETKİNLİĞİ

Doğu Akdeniz’e savaş gemilerini yığan NATO, bu gemilerde bulunan elektronik savunma sistemleriyle sinyal savaşına dahil oluyordu. Rusya’nın yeni nesil casus uçağını bölgeye göndermesinden sonra, NATO’nun havadan erken uyarı ve tepsi uçağı (AWACS) bölgeye geldi.

2015 yılında Türkiye ve Rusya arasında yaşanan uçak düşürme krizinin tekrar yaşanmasını engelleme isteğiyle Suriye sınırında hava sahasını kontrol etmek için NATO’ya bağlı AWACS uçuşlarına başladı.

NATO, Orta Doğu’ya AWACS uçakları haricinde elektronik harp kabiliyeti bulunan EA-18G Growler uçaklarını da gönderdi.

Rusya Suriye’ye yerleştirdiği S-400 füze savunma sistemlerini ayrıca Norveç’in de kıyı komşusu olduğu Baltık Denizi kıyılarına yakın bir noktaya yerleştirdi. Norveç, burada toplayacağı bilgileri Baltık denizinde kendisine tehdit unsuru olarak gördüğü Rusya’ya karşı kullanmayı amaçlıyor.

Norveç Baltık kıyısında kendisine de tehdit teşkil eden S-400 hava savunma sisteminin radarlarının herhangi bir hedefe karşı aktif edilmesine karşın, elektronik harp kabiliyetini ölçmeyi ve sinyal istihbaratı çalışmaları yapmayı hedefliyor.

Bu yoğunlukta bir mücadelenin asıl amacı ABD, İngiltere ve Rusya gibi devletlerin birbirlerine karşı sinyal istihbaratı faaliyeti yürütüp yeni sistemler geliştirip olası bir çatışmada düşmanlarına üstün gelme çabasıdır.

RADAR VE DİNLEME ÜSSÜ ‘KIBRIS’

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin topraklarında bulunan Ağrotur İngiliz Üssü, büyük bir elektronik istihbarat tesisi ile Orta Doğu kara ve hava kuvvetleri karargahı statüsünde.

Dikelya Üssü’nde ise çok iyi ve ileri teknolojiyle donanmış iki adet istihbarat istasyonu bulunuyor. Bu istasyonlarda toplanan bilgiler kalabalık bir uzman personel grubunca deşifre ve analiz edilmekte.

Kıbrıs, İngiltere ve ABD için Akdeniz’in ortasında içinde geniş elektronik istihbarat ekipmanları barındıran, aynı zamanda uçak ve füzeleriyle konvansiyonel operasyon yapabilmelerine olanak sağlayan uçak gemisi görevi görüyor.

Dikelya ve Dikelya Askeri üsleri haricinde İngiltere’nin ada üzerinde sahip olduğu başka askeri istihbarat ve savunma tesisleri de mevcut. Trodos Dağı üzerinde yerleşik olan ve kubbe şeklini andıran tesiste doğrudan CIA, MI6 ve özellikle NSA (Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu) için hizmet verilmekte. Trodos dağı üzerinde bulunan bu tesis sayesinde Orta Doğu ile Mısır’dan Libya’nın batısına kadar olan bölge, Avrupa ve ayrıca Kafkasya’ya kadar olan bölge, büyük bir tele kulak gibi dinlenip izleniyor. Trodos Dağı’nın Agios Nikolaos mevkiinde kurulu olan son teknoloji ürünü İngiltere’ye ait Radar, ABD’nin Küresel Gözetim Ağı olarak bilinen ünlü “Echelon” sisteminin bir parçası olarak çalışıyor. Bu radar ile sadece Orta Doğu değil, Orta Asya ve Avrupa’daki tüm haberleşmeler de izlenmekte ve ABD’ye servis edilmekte.

TÜRKİYE SİNYAL SAVAŞININ NERESİNDE?

Türkiye gelişen savunma sanayisiyle beraber kendi çözümleriyle bu savaşa katılmaya ve kendini savunmaya çalışıyor. ASELSAN tarafından üretilen KORAL ED/EW sistemimiz bunun en büyük örneği. KORAL, Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizi sonrasında Suriye sınırına yerleştirildi ve Rus yetkililer tarafından S-400 radarlarını % 20 oranında karartabileceği kabul edilidi. KORAL’ın teslimatları hali hazırda devam ediyor.

TÜRKİYE’NİN SİNYAL AVCISI

KORAL, savunma ve saldırı görevini icra ederken bir başka yerli ve milli sistem olan BayraktarTB2 İHA, sahip olduğu Havadan elektronik (ELINT) ve haberleşme istihbaratını (COMINT) toplamaya uygun elektronik donanım ve yazılımıyla KORAL ED/EW sistemine destek oluyor.

Bayraktar TB2, sahip olduğu milli Havadan elektronik (ELINT) ve haberleşme istihbaratını (COMINT) radar ve telsiz sinyallerini toplayarak analiz edilmesinde ve bunlara karşı önlem alınmasında TSK’nın gücünü arttırıyor.
BSI-101 adıyla geliştirilen sinyal istihbarat sistemiyle hem karadan hem de İHA’lar ile havadan, sabit ve hareketli düşman radarları, telsiz konuşmaları ve uydu sinyalleri tespit ve takip ediliyor. Ayrıca bu sinyaller üzerinden verici konumları hassas bir şekilde belirlenebiliyor. BSI-101’leri yüklenen İHA’lar, barış zamanında yaptığı keşif uçuşları ile sahada bulunabilecek bütün radar ve telsiz sinyallerini algılayıp kayıt ederek veri bankasının oluşturulmasına katkı sağlayacak.

TÜRKİYE’NİN DERİN KULAĞI

Eski adı Genelkurmay Elektronik Sistemler komutanlığı (GES) MİT’’in bünyesinde bulunan Elektronik ve Teknik İstihbarat’a (ETİ)devredildi. Eski GES komutanlığının; Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’da elektronik izleme ve dinleme kapasitesine sahip uydu ve yer sistemlerinden oluşan, Türkiye genelinde 13 üssü bulunuyor. ETİ biriminin merkezi MİT’in Gölbaşı kampüsünde bulunuyor.

Gölgelerde yaşanan Sinyal istihbarat savaşı, sahada yaşanan asıl konvansiyonel savaşta tarafların birbirlerine karşı üstün gelmesi açısından önem teşkil ediyor.

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close