‘Uçak Gemileri’nin Ortaya Çıkış Serüveni
Askeri anlamda her buluş, bulanın bölgesel veya küresel dengeleri kendi lehine çevirmesine neden olur. Aske-ri anlamda değişen denge, politik ve ekonomik dengelerin de değişiminin önünü açar. Örneğin ilk en eski silah olarak mızrak kalıntıları M.Ö. 400 bin yıl öncesine işaret etmekte. M.Ö. 20 binli yıllara kadar bıçak da mızrağın yanında kullanıldı. Bu tarihlerden itibaren daha etkili bir silah olan ok ve türevleri icat edildi. Bu durum savaşlarda dengeleri değiştirmeye başladı. Atların da savaşlarda devreye sokulmasıyla silahlı güçlerin yapısı değişti. Daha sonra kılıç, mancınık, savaş arabaları gibi gelişen askeri teknolojide barutun icadı bütün dengeleri değiştirdi. Ateşli silahlar devrinde denge yavaş yavaş Batı lehine gelişmeye başladı. Özellikle İslam’ın altın çağı olarak nitelenen dönemin sona ermesi ve Batı dünyasının güçlenmesiyle askeri teknoloji giderek bu gücün tekeline girdi.
Son iki yüzyılda ise araç gereç yönün-den de gelişim gösteren teknolojiler-de en önemli alanlardan biri denizler oldu. Özellikle denizlere hakim olmanın önemini fark eden medeniyetler, deniz araçlarını savaşlarda kullanıla-cak şekilde de dizayn etmeye başladı. Denizlere hakim olanın gerek bölgesi-ne gerek dünya küresine hakim oldu-ğu dönemde, deniz güçleri olan ülkeler adım adım emperyal karakter kazan-maya başladı.
HAVACILIĞIN GELİŞİMİ
1800’lü yılların sonundan itibaren gelişen havacılıkla denge bu sefer de “göklere hakim olan yer küreye ha-kim olur” anlayışının önünü açtı. Hava gücü, topçu atış tanzimi ve bombardıman gibi askeri operasyonlarda en önemli faaliyetlerden olan keşif-gözetleme faaliyetini artırdı. Önce Sıcak Hava Balonları sonra Planörler ve ilk uçakların ortaya çıkmasıyla bu faaliyetlerin havadan yapılabilmesi fikri doğdu. Uçakların üretilmesi ve sonra gemiler üzerine konuşlanmasına geçilmeden önce Sıcak Hava Balonları, keşif- gözetleme ve bombardıman amacıyla kullanılmaktaydı. Nitekim Uçak Gemileri’nin atasıda Sıcak Hava Balon’u taşıyan gemilerdir.
lik Sıcak Hava Balonu uçuşu 4 Haziran 1783 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Fransız Joseph Michel ve Jacques Etienne Montgolfier kardeşlerin ürettiği bu balon, 10.5 metre çapındaki keten bir torbadan yapıldı. İçi sıcak havayla doldurulan Balon, 450 metre irtifaya kadar yükseldi. Bu uçuştan sonra zamanla Sıcak Hava Balonları gelişti ve askeri operasyonlarda kullanılabilir seviyeye ulaştı.
Lakin Sıcak Hava Balonları menzil yetersizliği yaşayınca, onları askeri operasyon bölgelerine gemilerle taşıyabil-me fikri üzerine çalışılmaya başlandı. Bu kapsamda yapılan çalışmalar sonucunda, 1849 yılında Vulcano adlı Avusturya gemisi, Sıcak Hava Balonlarıyla seyre çıkarak, Viyana’ya hava bombardımanı gerçekleştirdi. Sıcak Hava Balonları’nın son derece düşük sürati, hava koşullarından fazlaca etkilenmesi, yetersiz menzili ve yok dene-bilecek düzeydeki manevra kabiliyeti gibi sebepler askeri operasyonlarda verimli kullanılmalarını oldukça güç kılıyordu. Balonları Zeplinler, elektrik motorlu Zeplinler ve Planörler takip etti.
Wright Kardeşlerin 17 Aralık 1903’de motorlu bir uçakla gerçekleş-tirdikleri ilk uçuş, uçak gemilerine giden yolun da başlangıcı oldu. Havadan keşif- gözetleme, topçu atış tanzimi ve bombardıman gö-revlerine uçakları adapte etme fikri, askeri çevreler tarafından 1903 yılındaki o ilk uçuştan itibaren hemen düşünülmeye başlandı.
1920’lere doğru safkan uçak gemisi geliştirme ve üretim hamleleri başladı. Bu kapsamda 1919’da deniz indirilen ve 1924 tarihinde Ingiliz Donanması’na teslim edilen HMS Hermes, uçak gemisi olarak tasarlanıp üretilen ilk gemi oldu. Aynı yıllarda Amerikalılar ve Japonlarda safkan uçak gemilerini üretmeye başlamış ve II. Dünya Savaşı ile beraber yoğun kullanıma almışlardır.
WRIGHT KARDEŞLERİN İCADI DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ
Lakin her şey, 1903 yılında Wright Kardeşler’in icadıyla bambaşka bir boyu-ta geçti. Wright Kardeşlerin 17 Aralık 1903’de motorlu bir uçakla gerçekleştirdikleri ilk uçuş, uçak gemilerine gi-den yolun da başlangıcı oldu. Havadan keşif- gözetleme, topçu atış tanzimi ve bombardıman görevlerine uçakları adapte etme fikri, askeri çevreler ta-rafından 1903 yılındaki o ilk uçuştan itibaren hemen düşünülmeye başlandı. İlk etapta üretilen savaş uçakları hava meydanlarından kalkıp, sınırlı men-zillere uçabiliyordu. Ülke sınırlarından uzak noktalardaki harekatlara katıla-bilmeleri mümkün değildi.
GEMİDEN İLK UÇAK KALKIŞI DENEMESİ 1910’DA
Ayrıca, 1900’lerin başlarında savaş gemilerinde radar olmaması sebebiyle gemiler, görüş hattı ötesinde ne olup bittiğinden, hangi tehdidin bulunduğundan habersiz seyir gerçekleştiriyordu. Uçakların, hem gemilerin bu sorununu çözmesi hem de ileri hare-kat alanlarına operasyon yapabilmesi için uçak taşıyan gemilerin çalışmalarına başlandı. Ayrıca uçaklar da yerin-de saymıyordu ve Fransız Henri Fabre tarafından Mart 1910 tarihinde ilk deniz uçağı geliştirildi. Lakin gemiden ilk uçuş denemesi Kasım 1910 tarihinde Amerikalılar tarafından yapıldı. Güvertesi piste dönüştürülen Amerikan USS Birmingham gemisinden bu uçuş gerçekleştirildi. 1911’de ise Fransız Foudre Mayın Gemisi’ne ilk deniz uçağı konuşlandırıldı.
Ateşli silahlar devrinde denge yavaş yavaş Batı lehine gelişmeye başladı. Özellikle Islam’ın altın çağı olarak nitelenen dönemin sona ermesi ve Batı dünyasının güçlenmesiyle askeri teknoloji giderek bu gücün tekeline girdi.
Uçaklar gemi kıyıya yaklaşınca vinç ile denize indiriliyor, ardından uçak deniz-den havalanıyordu. Görev dönüşü iniş yaparken de uçak önce denize iniyor ardından vinç ile gemiye alınıyordu. Bu meşakatli sürecin son bulması için çalışmalar devam etti ve Kasım 1913’te uçakların doğrudan gemiden kalkış yapabilmesi için Foudre gemisine 10 metrelik fırlatma bölümü eklendi.
Aynı tarihlerde İngiltere, Birleşik Devletler ve Japonya gibi ülkeler de çalışmalarını sürdürüyordu. İngilizlerin geliştirdiği HMS Ark Royal gemisi, taşıdığı deniz uçaklarıyla Çanakkale Savaşı’n-da oldukça kısıtlı seviyede de olsa keşif ve bombardıman görevi icra etti.
İLK UÇAK GEMİSİ İNGİLİZLERİN
Ayrıca 1914’de Tsingtao savaşında Japonya’ya ait IJN Wakamiya gemi-sinden kaldırılan deniz uçakları, Çin’in Tsingtao Limanı’nda bulunan Alman hedeflerine başarılı taarruzlar gerçekleştirdi. 1916 yılına gelindiğinde deniz uçağı taşıyan gemi ilk kez Türkler tarafından batırıldı. Ben My Chree isimli İngiliz Deniz Uçağı Gemisi, 27 Aralık 1916’da Topçu Mülazım Mustafa Ertuğrul tarafından batırıldı. Bu tarihlere kadar güverte ve üst yapıları tadil edilen sivil ve farklı maksatlı savaş gemileri uçak taşıyıcı gemi olarak kullanılırken 1920’lere doğru safkan uçak gemisi geliştirme ve üretim hamleleri başladı. Bu kapsamda 1919’da deniz indirilen ve 1924 tarihinde İngiliz Donanması’na teslim edilen HMS Hermes, uçak gemisi olarak tasarlanıp üretilen ilk gemi oldu.
Aynı yıllarda Amerikalılar ve Japonlar-da safkan uçak gemilerini üretmeye başlamış ve II. Dünya Savaşı ile beraber yoğun kullanıma almışlardır. Önemini arttırarak ve gelişerek günümüze gelen uçak gemileri, ülkelerin askeri kapasitelerinde en önemli çarpa-lardan biri olarak yer tutmaya devam etmektedir.
Gelecek sayımızda dünyadaki uçak gemisi bulunan ülkeleri ve onların bu alandaki güçlerini işleyeceğiz.