Yazılımlarda Telif Hakkı Koruması - M5 Dergi
Makaleler

Yazılımlarda Telif Hakkı Koruması

Abone Ol 

Bir yazılımın, birbirinden ayrılması ve gözlemlenmesi mümkün olan, program akışı, algoritma, kaynak kodu, amaç kodu ve kullanıcı ara yüzü ve bunun gibi unsurlardan oluştuğu düşünüldüğünde; farklılaştırılarak ortaya çıkartılan yazılımlarda, söz konusu ürünlerin özgünlüğü, ancak yapılacak karşılaştırmalı ve teknik kaynak kod incelemesi ile anlaşılabilecektir.

Türk Savunma Sanayiinde geliştirilen teknolojilerin yaygınlaşması ile oluşan marka, patent, faydalı model, tasarım gibi 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu konusu, hakların yanı sıra ortaya çıkan makale, yayın ve yazılım gibi eserler açısından 7981 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK” veya “Kanun”) kapsamında telif koruması hakkı bulunmaktadır. Marka ve patent gibi sınai mülkiyet konusu haklar kadar gündeme gelmeyen ancak etkin ve çok daha uzun yıllar koruma sağlayan “telif hakkı koruması” ve bu konudaki bilinçlenme, özellikle sektöre giriş yapan küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişiminin önünü açmaktadır.

Tarihsel olarak yaklaştığımızda, Türkiye’de ilk fikir ve sanat eserleri kanunu olan “Hakkı Telif Kanunu” 8 Mayıs 1910 tarihinde çıkarılmıştır. Türkiye’nin 1886 Bern Sözleşmesi’nin 1948 belgesine katılmasını gerçekleştiren 5777 sayılı Kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1952 tarihine kadar, Türkiye’de uluslararası alandaki gelişime paralel bir gelişim yaşanmamıştır. Devam eden yıllarda yapılan değişiklikler ile çağın gereksinimleri yakalanmış ve özellikle yazılımlar Kanun kapsamında koruma altına alınmıştır.

Kanuna göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilmesi ve koruma altına alınabilmesi için, fikri bir çabanın ürünü olması; sahibinin hususiyetini taşıması; şekillenmiş olması; kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi (İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri, işlenme ve derlemeler) gerekmektedir.

Yine Kanun’a göre “Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları” ilim ve edebiyat eserleri olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak her tür yazılım, program, işletim sistemi, ara yüzler ve kaynak kodları eser sayılmakta ve telif korumasından yararlanmaktadır. Bu noktada tamamlanmamış algoritmalar, akış şemaları Kanun kapsamında telif korumasından yararlanamamaktadır. Kanun’un 3’ncü maddesi “Ara yüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir öğesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar” demektedir.

Devamı M5 Dergisi Aralık Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close