Enerji Arz Güvenliği İçin Önlemler - M5 Dergi
Makaleler

Enerji Arz Güvenliği İçin Önlemler

Abone Ol 

Enerji Arz Güvenliği İçin Önlemler
Petrol ve Doğal Gaz Boru Hatlarının Korunması

Ülkemizdeki Petrol ve Doğal Gaz Boru Hatlarının korunması için standart güvenlik önlemlerine ilave olarak saldırı girişimlerini erkenden tespit edip güvenlik güçlerinin anında müdahalesine imkân kılacak sistemler de (İHA, akıllı sensörler, istihbarat, gözetleme ve keşif (İGK) sistemleri vs.) kullanılmalıdır. Tüm bu çalışmalar tehditlere yönelik en etkin sonucu ve caydırma unsurunu sağlayacak ve Türkiye’nin bölgede lider enerji oyuncu olma hedefine ulaşmasında büyük katkıda bulunacaktır.

GİRİŞ

Bugün Türkiye; Rusya, Hazar Denizi ve Orta Asya’nın ham petrol ve doğal gaz rezervlerini boru hatları ile Avrupa ve dünyaya ulaştırmakta ve Orta Doğu’nun ham petrol yataklarına komşu bir ülke konumu ile stratejik önemini korumaktadır. Fosil enerji arzı açısından fakir olan ülkemiz, Asya ve Avrupa arasında enerji koridoru konumuna gelerek enerji politikaları üzerinde söz sahibi olmayı hedeflemektedir. Türkiye bu hedef doğrultusunda hali hazırda, Mavi Akım, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) gibi birçok önemli projeyi hayata geçirmiştir. Financial Times enerji yazarı Nick Butler, Osmanlı’dan bu yana Türkiye’nin önündeki en büyük tarihi fırsatın enerjide olduğunu belirterek, “Türkiye’den geçen enerji hacmi, yakında Hürmüz Boğazı’nı aşabilir” demiştir (http://blogs.ft.com/nick-butler/2013/10/02/the-turkish-choice-rhetoric-or-relevance/). Uzmanlar, Türkiye’nin doğru hamleler yapması durumunda ‘Pipelineistan’ yani bir boru hattı diyarı olacağı konusunda hemfikirdir.

Örneğin,  Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Kerkük – Ceyhan ham petrol boru hatlarının kapasitesini dikkate alırsak, Ceyhan’a günlük 4.5 milyon varil ham petrolün akması ve bu miktarın dünya pazarlarına ulaştırılmasının söz konusu olduğu görülmektedir. Ceyhan Yumurtalık’taki tesislerin kapasitesinin dünya talebinin yaklaşık % 5’ini karşılayacak miktarda olması, buradaki tesislerin güvenliğini ön plana çıkarmaktadır.   Sadece  Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’ndan dünya pazarlarına ulaştırılacak petrol miktarı olan günlük 1 milyon varil, Suudi Arabistan’ın günlük 7 milyon varillik üretimi yanında küçük kalsa da bugünün dünya piyasası petrol arzında değişen küçük miktarların bile petrol fiyatlarına büyük yansıması olmaktadır. Nitekim 5 Ağustos 2008 tarihinde  Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nı günlerce devre dışı bırakan bir patlama nedeniyle dünya piyasalarına ihraç edilen petrol akışı durmuş ve ihraç edilemeyen 17 Milyon varil petrolun zararı 2 milyar doları bulmuştur.

Diğer uluslararası önemli proje olan TANAP’ın 2018’de devreye girmesiyle birlikte senede 6 Milyar m3’lük doğal gaz, Eskişehir ve Çanakkale’den Türkiye pazarına verilecektir. Bu miktar 2018’deki tüketimin %11’ine denk gelmektedir.  BOTAŞ’ın her 1000 m3 gaz için 70-80 ABD doları gaz iletim bedeli aldığı varsayılırsa, 2026 sonrasında senede 2 Milyar Dolar sadece TANAP boru işletmeciliğinden gelecektir. Ama bundan daha da önemlisi, TANAP sayesinde ithal edilecek 6 Milyar metreküp gaz, Türkiye’nin gaz ithalatı için m3 başına ödediği bedelin %5-10 daha az olmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla TANAP’ın devre dışı kaldığı her gün için ülkemiz 6 Milyon Dolar kaybedebilecektir.

Devamı M5 Dergisi Kasım Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close