Hamas’a destek veren Husiler’in kim oldukları, tarihleri ve askeri güçleri üzerine insanların merakı da artmış durumda. Peki, Husiler ile ilgili neler biliniyor?
Yemen’deki Husi hareketi, başkent Sana’nın 1600 kilometre uzağındaki İsrail’i vurabilen balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları ile dikkat çekiyor. 100 binin üzerinde savaşçısı bulunan Husiler, Kızıldeniz’de seyreden İsrail bağlantılı gemilere saldırılarıyla uluslararası arenada gündeme geliyor.
Husiler, Yemen’in kuzeyindeki Sada’da ortaya çıkan ve Şiilerin Zeydi mezhebinin bir parçası olan bir hareket olarak biliniyor. Zaman içinde güçlenerek ülkedeki çatışmalara etki eden Husiler, özellikle Suudi Arabistan ile yaşanan sınır çatışmalarıyla dikkat çekiyor.
ABD, Husi hareketini terör örgütü olarak ilan etmiş olsa da 2021’den bu yana Biden hükümeti tarafından bu tanım kullanılmıyor. Husiler, Orta Doğu’da İran’ın çeşitli etkinliklerine karışan bir grup olarak da biliniyor.
2011 yılında başlayan halk gösterileri (Arap Baharı) Husilere siyasi varlıklarını güçlendirebilecek fırsatlar sundu. Husiler, 2014’te hükümetin petrol fiyatlarını yükseltmesi sonrasında destekçilerine başkent Sana’ya ilerleme talimatı vererek ülkenin merkezine doğru ilerledi. Bu süreçte Husiler, ulusal orduya ait silahları ele geçirerek kara, hava ve deniz güçlerini geliştirdi.
Yemen savaşı sırasında Husilerin gücü artarken, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu, Yemen hükümetini desteklemek üzere müdahalede bulundu. Ülkede devam eden iç savaş, insani krizin en ağır şekilde hissedildiği Yemen’i etkiliyor.
Başkent Sana ve diğer önemli şehirlerin kontrolünü elinde bulunduran Husiler, ülkenin kuzeyinde büyük etki sahibi. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresi boyunca İran’a karşı sert yaptırım kararları almasının bir devamı olarak Husiler ve hareketin bazı liderleri terör listesine alındı. Ancak Biden yönetimi 2021’den itibaren Husileri terör örgütü olarak görmüyor.
Husilerin Orta Doğu’daki rolü, Gazze’deki çatışmaya dahil olmalarıyla daha da arttı. İsrail’e yönelik insansız hava aracı ve füze saldırılarıyla dikkat çeken Husiler, tehditlerini artırarak Kızıldeniz’de seyreden tüm gemilere uyarılarda bulundu.
ABD, Husilere yönelik İran destekli saldırılarla ilgili suçlamalarda bulunyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ise İran’ı; Husileri silahlandırmak, eğitmek ve finanse etmekle suçluyor. Husiler ise İran’ın vekil savaşçıları olmadıklarını iddia ediyor ve kendi silahlarını geliştirdiklerini belirtiyor.
Husilerin envanterinde, İsrail’i vurabilecek balistik füzeler ve insansız hava araçları bulunuyor. Askeri uzmanlar, Husilerin sahip olduğu Tufan, Burkan ve Kudüs füzelerinin İran yapımı silahları örnek alarak 2000 kilometre uzaklıktaki hedeflere ulaşabildiğini ifade ediyor.
Makineli tüfeklerle donatılmış hızlı botları kullanarak deniz taşımacılığına yönelik operasyonlarda bulunan Husilerin, 100 binin üzerinde ağır silahla donatılmış savaşçısı bulunuyor.
Kaynak: IntellStrategy
