Nisan 2020 – DÜNYAMIZI DEĞİŞTİREN ON İKİ HASTALIK – IRWİN W. SHERMAN…
M5 dergisinin değerli okurları, pek çoğunuzun muhtemelen gönüllü olarak kendinizi karantinaya aldığınız bu günlerde kitaplarımıza ve evdeki kişisel kütüphanemize bağlılığımızın en yüksek seviyede olduğu zamanları yaşıyoruz. Şüphesiz kitlesel düzeyde kitaba ve okumaya bu denli ihtiyacımız olan bir dönemi hayal etmek mümkün değildi. Kitap alışverişinin ancak internet üzerinden mümkün olduğu bu süreçte tavsiye edeceğimiz kitaplara da bu kaynaklardan ulaşılabilecek nitelikte olacak. Bu nedenle bazı kitapların yayıncılarını da belirteceğim. Nisan sayımızdaki ilk kitap tavsiyemiz de içerisinden geçtiğimiz bu salgın süreciyle ilgili olacak. İşte ilk kitabımız…
Küresel bir salgın tehdidiyle mücadele ederken her birimiz bir mikrobiyoloji uzmanı olamasak da en azından tarihten ders alarak süreci anlama ve kendi sınırlarımız içerisinde yönetme imkânına sahibiz. Kaliforniya Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi Irwin W. Sherman’ın bu eseri, insanlığın daha önce geçirmiş olduğu benzer sınavlara dair biz konunun amatörü olanlar için aydınlatıcı bir kaynak. Sherman kitabında bir yandan doğrudan yöneticilerde görülen hastalıkların ülke yönetimine etkilerini bir yandan da kitlesel salgınların ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal düzenlerine yansımalarını irdeliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2007 yılında basılan ve Türkiye’de ilk baskısı 2016 yılında yapılan kitapta “Grip” başlığına hatırı sayılır bir yer ayrılmış olması ilginizi çekecektir. “Grip” bölümünün finalindeki “Eğer virüsün yayılmasında rol oynayan çevresel faktörleri daha iyi tanımlayabilirsek, bir sonraki epidemiyi kontrol altına alabiliriz. 1918-1920 pandemisindeki gibi bir gelecek şoku için nasıl hazırlanabiliriz?” cümleleri bu eserin neden okunması gerektiğini ve yakın bir tehlikeye karşı dünyanın yaklaşık 15 yıl boyunca nasıl pasif kaldığını anlatmaya herhalde yeterli olur.
CESARET VE FAZİLET MÜCADELESİ
YAZAN: John F. Kennedy
Orijinal ismi “Profiles in Courage” olan kitap John F. Kennedy’nin henüz başkan olmadığı 1954 yılında bir fıtık ameliyatını takiben nekahat dönemini değerlendirmek için kaleme aldığı bir eser. Bu dönemde bu kitabı tavsiye etmemin sebebi COVID19 pandemisiyle mücadelede ilaçlar kadar gerçeğe de duyulan ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Şubat ayında salgının yıkıcı etkileri henüz Çin Halk Cumhuriyeti ve İran ile sınırlıyken M5 dergisine yazdığım “Psikolojik Harp Meydanlarının Yeni Savaşçıları: Doğal Afetler ve Virüsler” başlıklı makalede gerçek zamanlı bilgi paylaşımının ve şeffaflığın, kriz süreçlerini kontrol altında tutma konusunda ülke yönetimlerine yüklediği sorumluluklara işaret etmiştim. Salgın sonrasında şekillenecek yeni dönemde tatsız da olsa gerçekleri göğüsleyip bunu halkla paylaşan siyasetçilerin liderlikleri ön plana çıkacak. John F. Kennedy de Amerikan İç Savaşı’ndan başlayarak 2. Dünya Savaşı’na kadar ulaşan yaklaşık 200 yıllık süreçte gerçekleri savunmak adına siyasi hayatlarını riske atmayı kabul eden siyasetçileri anlatıyor. Kitap bu yönüyle konvansiyonel küresel jeopolitik mücadeleler kadar, salgınlarla mücadele edecek siyasi liderliğin kazanacağı önemin anlaşılması açısından okunmayı hak ediyor. Kitabın yeni ve güzel bir Türkçe ile baskısını bulmak kolay olmayacaktır. İkinci el kitap satışı yapan internet siteleri bu esere ulaşmanın şimdilik tek yolu.
KORE 1952-1953 “Bir Türk Subayının Cephe Günlüğü…”
YAZAN: Ahmet Eren
Mart ayında bu kısımda tanıttığımız Dr. Aynur Onur Çiftçi’nin Kore Savaşı’ndaki Türk esirlerin durumunu inceleyen “Ben Türk” adlı eserine Kore Gazisi merhum Ahmet Eren’in anılarıyla bir ek yapıyoruz. 1947 yılında Harp Okulu’ndan mezun olan Topçu Teğmen Eren’in Kore günlükleri 22 Mayıs 1952’de Kore Tugayı’nın toplandığı Seferihisar- Sığacık’tan başlayıp 20 Mayıs 1953’te 38. paralelin güneyinde ABD ordusu tarafından “Nevada Kompleksi” olarak anılan bölgede Çin topçusunun ateşiyle gazi olmasına kadar geçen süreyi kapsıyor. 2005 yılında vefat eden Ahmet Eren’in günlüğünü kitaplaştıran oğlu Mehmet Zeki Eren’in de önsözde belirttiği gibi, kitap yalnızca bir askeri harekâtın perspektifini çizmenin ötesinde dönemin siyasi havasını ve günlük yaşama dair ayrıntıları da içeren samimi görüşleri barındırıyor. Türk harp tarihine ilgi duyanların ilgisini çekecek 2017 yılında basılan bu kitaba ulaşmak yine internet siteleri aracılığı ile mümkün.
BEN TÜRK
YAZAN: Dr. Aynur Onur Çiftçi
Yakın tarihimizde hala yeterince irdelenmemiş bir alan olan Kore Savaşı’nda Türkiye’nin rolüne ilişkin yeni bir kitap Dr. Aynur Onur Çiftçi’nin geçmişi 2017 yılına dayanan özenli çalışması ile okuyucuların ilgisine sunuldu. Dr. Çiftçi kitabında Kore Savaşı’nın pek az bilinen sayfalarını aralıyor. Esir düşen Türk askerlerinin durumu üzerine hazırlanan “A Study of the Internment Experience of the Turkish Prisoners of War in Korea” başlıklı Milton Kovner imzalı rapordan yola çıkan Çiftçi, hem Türk askerlerinin deneyimlerini yeniden gündeme taşıyor, hem de Türk askerlerinin esaretteki davranış biçimlerinin ABD ordusuna etkilerini değerlendiriyor. Bahsi geçen rapor 1955 yılında yayımlanan ve ABD ordusu tarafından halen kullanılan “ABD Muharip Kuvvetleri İçin Davranış İlkeleri Rehberi” ( The Code of the U.S Fighting Force) ile “Hayatı İdame, Sorguya Mukavemet, Kaçma ve Kurtulma” ( SERE, Survival, Evasion, Resistance and Escape ) eğitiminin temelini oluşturuyor. Dr. Çiftçi’nin kitabı Türk harp tarihi üzerine yapılan çalışmaların seçkin bir örneği olarak meraklıların kütüphanelerinde yer almayı hak ediyor.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ESKİŞEHİR-İZMİT KONUŞMALARI 1923
Yayına Hazırlayan: Sinan Onuş
İçerisinden geçtiğimiz günler yaklaşık bir asır önce Cumhuriyeti kuran kadroların mücadelesini ve söylemlerini bir kez daha ancak daha derinlemesine idrak etmemizi gerektiriyor. İşte gazeteci Sinan Onuş’un yayına hazırladığı bu kitap da Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun hemen öncesinde topluma verdiği mesajlar açısından en az Nutuk kadar önem taşıyor. 1982 ve 1993 yılında yayımlanan bu konuşmaları Onuş’un kitabında orijinal metinlerin yeniden incelemesi sayesinde eksiksiz ve hatasız şekilde ilk kez okuyucuyla buluşuyor. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 14 Ocak 1923 ile 17 Şubat 1923 tarihleri arasındaki yurt gezisi esnasında yaptığı konuşmaları içeren kitap, Gazi’nin “Kürt Meselesi, Batı Trakya ve Rusya Türkleri”ne dair açıklamaları ile günümüzdeki yaşanan gelişmeler ışığında daha da ilgi çekici bir hal alıyor. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın halka hitaben yaptığı konuşmaların yanı sıra İstanbul gazetecileriyle İzmit Kasrı’nda yaptığı mülakat, dönemin ruhunun ve şartlarının kavranması açısından bu esere mutlaka el altında bulunması gereken bir kaynak özelliği kazandırıyor.