Editörden Kasım 2019 - M5 Dergi
Editörden

Editörden Kasım 2019

Abone Ol 

Merhaba kıymetli okuyucularımız…

Birbirinden değerli isimlerin kaleme aldığı yeni bir sayıyla karşınızdayız.

Ülkelerin coğrafi konumları; dış politika, güvenlik ve savunma politikalarının belirlenmesi sürecinde referans alınan temel parametrelerden birisi. Zira bir ülkenin coğrafi konumu, askeri ve ekonomik güç olmasında ne kadar belirleyici ise ülke halkının kaderinde de o denli belirleyici.

Diğer yandan her devletin sınırının bir adım ötesi, başka bir devletin yetki alanını ve güvenlik çizgisinin başladığı noktayı oluşturuyor. Dr. Emre Çıtak’ın da belirttiği gibi, devletler birbirlerine ‘sınır uçlarıyla’ bağlı.

Biz de bu sayımızda ‘Sınır Güvenliği’ meselesini enine boyuna inceledik. Kapak konumuzun işlendiği makalelerin her biri meseleye farklı bir bakış açısı getiriyor.

***

Bu ay derinlemesine incelediğimiz bir başka konu ise İran oldu. Çağatay Balcı, ‘İran’ın Savunma Doktrini: Değişik ve Süreklilik’, Dr. Ümit Alperen ise ‘Çin-İran: Askeri İlişkileri’ başlıklı makaleleri kaleme aldı. Özer Çetinkaya da ‘Aryan Irk Büyük İskender ve İran’ başlıklı makalesinde bu ülkeden kaçarak Batı’ya iltica eden İranlıları anlatırken şöyle diyor:

“ABD’ye yapılan iltica başvurularında, Tahran rejiminin dini ve sosyal baskıları gerekçe gösterilir. Almanya’ya başvurularda ise Farsların, aryan ırktan geldikleri vurgulanarak, etnik köken gerekçe olarak büyükelçiliğe sunulur.

Renkli gözlü, beyaz tenli ve rahat tavırlı bu gençlerin, ilk bakışta bir Orta Doğu ülkesinden geldiklerine kimse inanmayabilir. Çünkü bu farkı anlamak için antik çağa kadar gitmek gerekir. Zira Büyük İskender’in Asya seferi sırasında İran’da bıraktığı generalleri, 2 bin 500 yıllık İran kültürünü ve daha önemlisi bugünlere ulaşan devlet yapısını şekillendirmiştir.”

Bunlara ek olarak, Mehmet Alaca’nın kaleme aldığı, ‘Irak’ın Yeni Dış Politika Girişimi Başarılı Olur Mu?’ başlıklı makalede de İran izleri bulacaksınız.

***

Önemli bir sosyal medya mecrası olan Twitter, bugün etkili bir psikolojik harp vasıtasına dönüştü. Türkiye de tam bu noktada Twitter üzerinden yürütülen psikolojik harp operasyonlarının açık hedefi haline geldi.

Bu nedenle Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorunu ortadan kaldırmak için başlattığı “Barış Pınarı Harekâtı”nda mukavemet ile karşılaştığı kaynaklar PKK/PYD terör örgütü, ABD ve bazı Avrupa Birliği ülkeleri ile sınırlı değil. Küresel sosyal medya mecrasının önde gelen enstrümanlarından olan Twitter da Türkiye’nin manipülatif haberlere karşı yürüttüğü mücadeleyi engellemek için dikkat çeken bir çaba içerisinde. Bu çaba, TRT World’ün “Barış Pınarı Harekâtı”na dair içeriklerine yönelik sınırlamalar ile kendisini gösterdi. Tüm bunları dikkate alarak ‘Asimetrik Bir Silah Olarak: Twitter’ başlıklı makalemizi okumanızı öneriyoruz.

***

Bu aydan itibaren ilgiyle takip edeceğinizi düşündüğümüz yeni bir sayfa yapmaya başladık. ‘Kitaplık’ adını verdiğimiz bu sayfayı sizler için birikimi, çalışkanlığı ve üretkenliğini gıptayla izlediğimiz değerli yazarımız Mehmet A. Kancı hazırlayacak.

‘Kitaplık’ta her ay düzenli olarak dergimizin konseptine uygun araştırma, inceleme, biyografi, anı gibi farklı alanlardaki eserleri sizlere tanıtmaya gayret edeceğiz. Bu kitapların, yeni basılmış eserler olduğu kadar gündemdeki gelişmelere bağlı olarak yeri geldiğinde sahaflarda ya da internetteki kitap satış sitelerinde izi sürülmesi gereken eserler olmasını planlıyoruz.

Aralık sayımızda görüşmek ümidi ile.

Saygılarımla…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close