Çin ile gerginliği üst seviyeye taşıyan Amerika Birleşik Devletleri, Pasifik’te olası bir çatışmaya milyar dolarlar harcayarak hazırlanıyor.
Küresel kırılganlıklar anlamında dünyanın gözü son bir senedir, Rusya ile Ukrayna arasında olan savaşta ve Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal etmesi artık bir yıpranma savaşına dönmüş durumda. Batı’nın da askeri yardımlarını alan Ukrayna cephedeki mücadelesini devam ettiriyor.
Dünyadaki bir başka fay hattı ise Çin-Tayvan-ABD üçgeni. Son 12 aydır, ABD bu bölgede askeri varlığını artırmak isterken, Tayvan ordusu için de çalışmalar yapıyor. Çin zaman zaman diplomatik olarak zaman zaman da askeri gücünden örnekler sergileyerek, ABD’yi Tayvan’dan uzak durması gerektiği konusunda uyarıyor.
Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin geçen sene Tayvan’a düzenlediği ziyaret bölgedeki tansiyonu başka bir seviyeye taşımıştı. Bugün ABD’nin güneybatısında konuşlanmış bazı kuvvetler ise Çin ile olası bir Pasifik savaşının provasını yapıyor.
California eyaletinin 29 Palmiye ismi verilen bölgesinde bulunan 3 bin kilometrekarelik askeri tesis Çin savaşı provasının sahnesi. Önümüzdeki iki yıl boyunca provalar burada devam edecek, Nisan ayında Filipinler’de yapılacak tatbikat önemli. Amerikan ordusu için bugün gerçekleşecek bir kara savaşı, 11 Eylül sonrasından farklı olacak çünkü artık cephede İHA’lar ve cep telefonu sinyalinden bile yer tespit ederek saldırıya geçebilen roketler bulunuyor.
‘ESKİ EĞİTİMLERİ UNUTMALIYIZ’
Piyade birliklerinden sorumlu Orgeneral David H. Berger, “Eski askeri eğitimleri unutmalıyız” demekte. Berger, “Şimdi iletişim dönemindeyiz, eskiden piyadelerden günlerce haber alamadığımız olurdu” demekte.
Çin’in geçtiğimiz günlerde bir casus balonunun ABD hava sahasında yakalanması infial yaratmıştı. Bu olaydan sonra Pasifik Adaları’na yönelik güvenlik endişeleri arttı ve buradaki tatbikatları pek çok üst düzey subay da takip etmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD Pasifik adaları ile yakından ilgileniyordu. Nükleer bombaların testleri de bu adalar üzerinde yapılmıştı.
Berger, Çin’in Pasifik’teki deniz gücünü her geçen gün biraz daha arttırdığını aktarıyor. Burada görev yapmaya hazırlanan ABD askerlerinin en büyük hedefi, elektromanyetik dalgalar da kullanarak devasa Pasifik haritasındaki Çin askeri varlığını tespit etmek. Ayrıca bölgedeki kuvvetler daha önce kullanılmamış hava savunma sistemlerini de deniyor.
Pentagon, Çin ile yaşanabilecek bir askeri çatışmanın Okinawa, Tayvan ve Malezya’nın aşağısında yer alan ‘ilk ada zinciri’ bölgesinde olmasını bekliyor. ABD, Filipinler’den Tokyo ve Guam’a kadar uzanan bölgeyi ise ‘İkinci ada zinciri’ olarak tanımlıyor. Bugün Pasifik bölgesinde yaşanabilecek bir askeri çatışmanın en zor noktalarından biri ordunun ikmal ihtiyacını karşılamak. ABD ordusu bu noktada birliklerini yerel halkla ile iyi ilişkiler kurmaları ve onlardan yiyecek ile yakıt almaları konusunda eğitiyor. Ayrıca okyanus suyunu arıtarak içmek de son derece önemli olabilir. Pek çok ABD askeri bu noktada vahşi hayvanları öldürüp nasıl avlanabileceği hususunda da eğitiliyor. Olası bir Pasifik çatışması aynı zamanda bir hayatta kalma savaşı olacak gibi.
İHALAR ÖNEMLİ
Bugün Pasifik’te görev yapmak için eğitilen ABD askerleri küçük İHA’ların savaş alanında ne kadar etkili olduğunu anlamaya çalışıyor. Askerler düşman tarafından çekilebilecek olası görüntülerinin sosyal medyaya sızdırılmasından da endişeli. Bugün Ukrayna savaşında sosyal medyada bu kadar görüntü olması hatta taarruz görüntüsü olmasının temel sebebi insansız hava araçları. F-35’ler de olası bir Pasifik çatışmasında ABD’nin en büyük kozlarından.
Bugün California ve Hawaii’de yapılan bütün askeri çalışmalar daha büyük bir Pasifik birliğine hazırlık. 12. Piyade Kıyı Birliği 2025 yılında Japonya topraklarındaki Okinawa’da kurulacak.
Japonya, Çin ile ABD arasındaki bu askeri gerilimine ABD’nin yanında saf tutuyor ve ordusunu da bu doğrultuda güçlendiriyor ancak ABD’li diplomatik kaynakların aktardığı bilgilere göre; Japonya, ABD’nin Çin’i Tayvan üzerinden tahrik etmesinden de pek memnun değil. Çin her ne kadar ABD’nin global rakibi olsa da Japonya için çok daha yakın bir güvenlik meselesi anlamına gelebiliyor.
Avrupa-Atlantik İttifakı (AUKUS) ismi verilen oluşum ile ABD, Çin’in etrafını bir yay ile sarmış durumda. Japonya, Güney Kore, Tayland, Filipinler, Singapur ve Yeni Zelanda’nın da Batı ittifakında yer aldığı net bir şekilde ortada.
CIA Başkanı William Burns Çin ile ilgili olarak, “Giderek daha da düşmanca davranan Çin hükümeti, 21. yüzyılın en önemli jeopolitik tehdidini oluşturuyor” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: M5, Global, New York Times
