Türkiye’nin değişen muharebe sahası: İHA-SİHA - M5 Dergi
KapakMakalelerSayı 351 Ekim 2020

Türkiye’nin değişen muharebe sahası: İHA-SİHA

Abone Ol 

Türkiye’nin yerli İHA/SİHA serüveni doksanlı yıllara kadar uzanıyor. Doksanlı yılların ortalarına doğru o dönemin Savunma Sanayii Müsteşarlığı (şimdi Savunma Sanayii Başkanlığı) TUSAŞ’a İHA geliştirmesi için 500 bin dolar AR-GE bedeli vermişti. NATO üyesi ülkelerden de çeşitli tiplerde İHA sistemleri tedarik edildi.

YERLİ İHA/SİHA VE İHA TEDARİKLERİ

Türkiye’nin yerli İHA/SİHA serüveni doksanlı yıllara kadar uzanıyor. Doksanlı yılların ortalarına doğru o dönemin Savunma Sanayii Müsteşarlığı (şimdi Savunma Sanayii Başkanlığı) TUSAŞ’a İHA geliştirmesi için 500 bin dolar AR-GE bedeli vermişti. NATO üyesi ülkelerden de çeşitli tiplerde İHA sistemleri tedarik edildi. İkibinli yıllarda
artan terör ve güvenlik endişesine ek olarak teknolojide yaşanan gelişmeler İHA’lara olan talebi artırdı. Türkiye o dönem ilişkilerinin iyi olduğu İsrail’den Heron İHA tedariği gerçekleştirdi. Ayrıca NATO müttefiki(!) ABD’den SİHA talebinde bulundu ve talepleri cevapsız kaldı.

ANKA – BAYRAKTAR

Türkiye bütün bu olumsuzluklar sonucunda yerli İHA projelerine hız verdi. TUSAŞ ANKA İHA/SİHA platformu, BAYKAR da BAYRAKTAR TB2 platformu üzerine çalıştı. Günümüzde bu iki İHA/SİHA sistemi de Türk güvenlik güçlerinin envanterlerinde yer alıyor. Güvenlik güçlerimizin envanterlerinde yer alan İHA/SİHA’lar şu şekilde sıralanabilir

:•110 adet BAYRAKTAR TB2 İHA/SİHA

•24 ad ANKA İHA/SİHA (4 adedi DzKK tarafından kullanılıyor. Sar radarı entegre edilmiş ANKA İHA platformu da Türk Deniz kuvvetleri envanterine girdi.)

•10 ad Gözcü-1 İHA (Heron)olmak üzere güvenlik güçlerimizin envanterine giren S/IHA sayisi 144’e ulaştı.

Türkiye İHA alanında sadece sistem üretmekle kalmıyor, alt sistem ve bile-şenlerine yönelik de önemli çalışmalar yürütüyor. İHA’lar için ASELSAN tarafından görüntüleme birimi, TEI tarafından yerli motor ve C4Tech firması tarafından yerli SATCOM üretiliyor.

İHA’LARIN GELİŞİYLE DEĞİŞEN MUHAREBE SAHAMIZ

İlk olarak İHA’ları keşif, gözetleme ve işaretleme için kullanmaya başladık. Sadece bu özellikler bile TSK’ya ülke sathının içinde ve dışında önemli kabiliyetler kazandırdı. Verilen zaiyat sayısı azaldı, operasyon maliyetleri düştü. Ülkemizde bir İHA’dan mühimmat atışı ilk olarak 2011 yılında ANKA tarafından cirit füzesi atılışıyla gerçekleşti ancak sonrasında uzun süre bir daha silahlı deneme icra edilmedi. Yıl 2015’e geldi-ğinde BAYRAKTAR TB2 ilk defa silahlı olarak test edildi. Roketsan’ın MAM-L mühimmatı atıldı. 2016 yılında ise ilk defa yerli SİHA operasyonel oldu ve envantere girdi. Sonrasında envanterdeki SİHA sayısının artmasıyla iç ve dışta önemli görevlerde BAYRAKTAR TB2 SİHA kullanıldı. Yurtiçinde ve dışında terör örgütü PKK’nın sözde yönetici kadrosundan birçok terörist SİHA sal-dırıları ile etkisiz hale getirildi. Suriye’nin Kuzey’inde gerçekleştirilen Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatlarına yerli SİHA’larımız damga vurdu. Afrin’de PKK/PYD’yi hareket edemez hale getiren SİHA’lar Bahar Kalkanı’nda Esad Rejimi militanlarına karşı filo halinde harekat gerçekleştirerek bütün dünyayı şaşırttı.

ELEKTRONİK HARP DESTEKLİ FİLO SİHA HAREKATI

Esad Rejimini İdlip bölgesine yönelik saldırılarından ve Rusya’nın buna arka çıkmasından dolayı 28 Şubat tarihinde Bahar Kalkanı Harekatı başladı.

Bu harekatta dünyada ilk olarak Türkiye tarafından gerçekleştirilen Elektronik Harp destekli Filo SİHA taarruzu konsepti ortaya kondu. Tek bir komuta merkezinden kontrol edilen ondan faz-la SİHA ve sinyal istihbarat İHA’sı elektronik harp desteğiyle Suriye rejiminin hava savunma bataryalarını, zırhlı birliklerini ve farklı unsurlarını hedef aldı. Az sayıda SİHA kaybı yaşansa da operasyon başarıyla icra edildi. Türk SİHA’ları kendi maliyetlerinin üç katın-dan fazla olan HSS sistemlerini etkisiz hale getirdi. Rusya’nın HSS ihracatında önemli bir kalem olan olan Pantsir-S1 HSS’nin güvenirliği Bahar Kalkanı harekatı sonrasında sorgulandı.

Bahar Kalkanı Harekatı sırasında Suriye Esad Rejimi militanlarının verdiği kayıplar; 3.138 ölü, üç SU-24 savaş uçağı, bir L-39 uçağı, üç insansız hava aracı, sekiz helikopter, 151 tank, 25 zırhlı personel taşıyıcı, 101 adet top, obüs ve çok namlulu roket atar

Pantsir-S1 ve farklı tiplerde sekiz hava savunma sistemi, 16 tanksavar batar-yası, farklı tiplerde 87 zırhlı araç ve 10 mühimmat deposu etkisiz hale getirildi.

Yukarıda verilen zaiyat bilgilerinin önemli kısmı Filo SİHA harekatı ile gerçekleşti. SİHA’ların harekatta ki bir diğer önemli başarısı da İdlib’in Cebel el-Zaviye bölgesinde bir binada bulunan ve İdlib operasyonları hakkında durum değerlendirmesi yapan Esad Rejiminin 124. Alay komutanı Tuğgeneral Burhan Rahmun, Tuğgeneral İsmail Ali ve Albay Mezen Fervati ve çok sayıda asker BAYRAKTAR TB2 silahlı insansız hava araçları ile öldürülmesi oldu. Bahar Kalkanı Harekatından sonra Libya meşru hükümeti UMH’nin terörist Hafter ve destekçisi Tobruk Meclisi’ne karşı verdiği mücadeleye Türk SİHA’ları damga vurdu. Hafter destekçilerine ait onlarca zırhlı ve Se-kiz adet Pantsir-S1 HSS SİHA’lar ile imha edildi. Hedeflerin vuruş anlarına ait görüntüler Clash Report hesabı üzerinden sosyal medyada paylaşıldı.

DEĞİŞİMİN AYAK SESLERİ

Bahar Kalkanı Harekatı ve Libya’daki gelişmelerden sonra Türkiye’nin İHA kapasitesi batılı pek çok yayın organı ve düşünce kuruluşu tarafından tartışıldı. Hatta “Türkiye bir Drone Süper Gücü olur mu?” tarzı analizler dahi yapıldı.

Yapılan analizlerin bir çoğunda ki ha-kim görüş, Türkiye’nin savunma sana-yii alanındaki gelişimi hakkında alınan haberler hükümet propagandası değil bir gerçekmişti. Bu da Batılı analistlerin Türkiye’yi okumakta ne kadar yetersiz kaldıklarını gözler önüne seriyor.

Türkiye İHA kapasitesini her geçen gün geliştirmeye devam ediyor. ANKA ve BAYRAKTAR’a ek olarak TUSAŞ ta-rafından AKSUNGUR SİHA, BAYKAR tarafından da AKINCI TİHA geliştiriliyor. AKSUNGUR SİHA, 750 kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip ve çift PD-170 yerli motoru kullanacak. AK-SUNGUR SİHA’dan MAM-L mühim-matı ve TEBER mühimmatının atış testleri gerçekleştirildi. AKSUNGUR SİHA, 49 saat havada kalarak bir rekora imza attı, son olarak da 12 adet MAM-L yüklü bir şekilde 28 saat uçuş gerçekleştirdi. AKSUNGUN SİHA’nın test ve geliştirme faaliyetleri devam ediyor. TUSAŞ tarafından yayınlanan görsellerde AKSUNGUR’un istihbarat ve deniz karakol modellerinin tasarımları gösterildi.

KAZANILACAKYENİ KONSEPTLER

AKINCI TİHA’nın faydalı yük kapasite-si sayesinde taşıyabileceği yeni faydalı yükler ve ANKA’nın gelişimi sonrasındaki kazandığı ek kabiliyetler Türki-ye’ye geleceğin muharebe sahasında yeni kabiliyetler kazandıracak.

Doğu Akdeniz ve Ege’de yaşanan g-lişmeler ışığında Türk İHA/SİHa kapasitesini yeniden ele alırsak şöyle bir örneklendirme yapabiliriz:

Ege’de Türk unsurlarına karşı tehdit unsuru oluşturan X bir savaş gemi-sinin varlığı tespit edildi. Türkiye bu X gemiye karşı AKINCI TİHA’lar ve Şimşek hedef İHA entegreli ANKA+ SİHA’larla harekat gerçekleştirebilir. EH ile desteklenen filoda bulunan ANKA+ SİHA’lar 40 km öteden Şimşek hedef İHA’ları sahte hedef olarak düşman unsuruna gönderebilir. Düşman un-suru bu sahte hedeflerle uğraşırken AKINCI TİHA’lardan atılacak KGK mühimmatları ile düşman unsuru etkisiz hale getirilebilir.

Yukarıda gösterdiğimiz senaryo elimizdeki İHA kapasitesiyle gerçekleştirebileceğimiz operasyon konseptlerinden sadece biri. Bunların haricinde Aesa entegreli AKINCI TİHA filoya hava savunma dahi sağlayabilir.

Dünya’daki örneklerine de bakıldığın-da Türk İHA’larını önümüzdeki birkaç yılda farklı tiplerde görebiliriz. Okyanusa kıyımızın olmadığı ve arama tarama yapacağımız alanın çok geniş olmaması göz önünde bulundurulduğunda deniz karakol İHA’larını yakın gelecek-te envanterde göreceğiz.

Ülkemizde hala daha pek çok kişi ve uzman tarafından kabul edilmese de SİHA ve TİHA’ların hava savunma için kullanılması konsepti en önemli kul-lanım şekli olarak karşımızda duruyor. ABD’nin MQ-9 Reaper İHA’sı, ABMS denemesinde BQM-167 hedef dronu, AIM 9X füzesiyle vurdu. Bu ve farklı testler sırasında ABD 4G ve 5G’yi askeri sahada kullandı.

Bir çok farklı istihbarat ve sensör sistemi füzyon etti ve yapay zeka ile yorumlayarak farklı silahlarla farklı hedefler için kullandı.

Gelişmiş yapay zekaya sahip jet motorlu muharip insansız hava araçları ya-vaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. ABD ve Çin bu konuda başı çekiyorlar. Ülkemizde de BAYKAR MİUS ile bu ala-na yönelik çalışmalarına devam ediyor. 2023 yılında ilk uçuşunu yapması beklenen MİUS stealth tasarıma sahip ses altı uçan jet motorlu bir platform olacak. MİUS sayesinde bölgemizde ve dünyanın farklı bölgelerinde fark edilmeden hava operasyonu gerçekleştir-me kabiliyetine sahip olacağız.

Türkiye gün geçtikçe gelişen savunma sanayiisiyle dost ülkelere ve çevresi-ne inanarak çalışıldığında bahaneler üretilmeyip iş üretildiğinde batının üstünlüğünün kırılabileceğini gösteriyor. İnanmış birkaç vatanseverin bugün yaptığı çalışmalar geleceğimize ışık tutacak

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close