Savunma Sanayii 2020 Yılına Hazır - M5 Dergi
MakalelerÖne Çıkan

Savunma Sanayii 2020 Yılına Hazır

Abone Ol 

Son yıllarda yaptığı atılımla adım adım küresel bir etki gücüne sahip olmaya doğru ilerleyen Türk savunma sanayisindeki atılımlar, 2019 yılına damga vurdu. Özellikle Hava ve Deniz Kuvvetleri açısından son derece önemli olan üretim kalemlerinin, geride bıraktığımız yıl içinde ya üretimlerinde son aşamaya gelindi ya da teslimatları yapıldı. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 2019’daki yükselişin 2020 yılında da artarak devam edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 2019 yılı faaliyetlerini değerlendirdi ve 2020 hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

2019 yılının değerlendirildiği, 2020 yılının da hedeflerinin aktarıldığı toplantıya Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Serdar Demirel, Mustafa Murat Şeker, Prof. Dr. Faruk Yiğit, Dr. Celal Sami Tüfekçi, Harun Çelik ile Basın Koordinatörü Ali Kerem Eskigün katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişten sonra yaşanan olumlu değişimi anlatan Demir, şunları söyledi: “Yeni sistemin başlamasıyla beraber müsteşarlığımız başkanlık adını alarak, yine Cumhurbaşkanlığımıza bağlı olarak yoluna devam etti. Bu durum değişiklik daha getirdi. Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin yapısı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı bir müsteşarlık iken Başbakan, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’ndan oluşan üç kişilik bir komiteydi. Son değişikliklerle beraber Komite şu anda Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, Savunma Sanayi Başkanı ve Genelkurmay Başkanı’ndan oluşan bir heyet haline geldi.

Bu yapı şu anda daha genişlemiş bir İcra Komitesi ile devam ediyor. Malumunuz Savunma Sanayii İcra Komitesi, savunma projelerinin tartışıldığı ve destek fonlarının karara bağlandığı bir komite. Komite daha önceleri yılda iki kere toplanırken son düzenlemelerle daha sık toplanmaya başladı.”

Savunma sanayisi alanında yerli ve milli üretiminin önemine işaret eden Demir, bu alanda kısıtlamalar getirilmediği sürece dost ve kardeş ülkelerle çeşitli iş birliklerine açık olduklarını söyledi.

Savunma Sanayisinde dışa bağımlılığın, bazı tehditlere maruz kalmasına ve harekât ihtiyaçlarının karşılanmasında sorun çıkmasına neden olduğunu belirten Demir, “Dışa bağımlılık, daha da önemlisi kendi stratejik çıkarlarımız doğrultusunda adım atarken birilerinin engellemesine maruz kalmanıza sebep oluyor.

Bu anlamda da yerli ve milli savunma sanayisinin önemine vurgu yaptık. Bu yönde var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.

Sürdürülebilir bir savunma sanayisinin önemine dikkat çeken Demir, “Öncelikle yerli ve milli savunma sanayii ürünleriyle kendi güvenlik güçlerimizin ve silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken iç tüketimin, içe yönelik bir üretimin de bir yere kadar olabileceğini, sürekli olmak için ihracatın da mutlaka devrede olması gerektiği malumunuzdur.

Bu konuda da başkanlığımız çeşitli görüşmeler yapmakta, onlarca ülke ile savunma sanayii işbirliği anlaşmaları imzalamakta, çeşitli fuarlara katılmakta, firmalarımızın bu fuarlara katılımıyla ilgili ön ayak olmakta ve gerektiğinde devletten devlete yapılan ihracat anlaşmalarında da taraf olarak yer almakta, gerekirse de kredi bulma, verme, imza atma gibi konularda da devreye girmektedir” dedi.

ALTAY TANKI

Başkan İsmail Demir açıklamaları ve bilgilendirmeleri sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Altay tankının seri üretim teslimatına ilişkin bir soruya yönelik, T0 artı 18 gibi bir sözleşme olduğunu belirten Demir, bu sözleşmeyi şu sözlerle açıkladı: “Şu an için firma elinde güç paketi olmadığı zaman T0 başlatılamıyor. Güç paketi konusunda yapılan başvurunun sonuçlanmadığı durumda biz T0’ı başlatamadığımızdan bu 18 aylık süre de başlayamıyor. Kamuoyuna deklare edilen bir 18 aylık süremiz vardı. O zaman yapılan başvurunun sonuçlanmasını bekliyorduk. Şu anda pozitif ve negatif bir cevap olmadı, beklemede. Motor, yani genel anlamda güç paketinde alternatif aramaları sürüyor. Bu konunun çok yakında sonuçlanacağını tahmin ediyoruz. Sonuçlandıktan sonra üretim hattının da kalifikasyonu olduktan sonra T0 başlayacak ve ondan sonra 18 ay koyacağız. Prototip başlamasından gelen elimizde 4 tane güç paketi var. Biz bunlarla ilk partiyi başlatmak durumundayız ama ‘4 adet üret sonra bekle’ anlayışıyla bir hattın da açılması çok uygun değil. Bu aşamayı çok kısa sürede geçeceğiz, çok olumlu gelişmeler var.”

Savunma Sanayii Başkanı Demir: Bayraktar Akıncı TİHA’yı 2020 sonunda teslim edeceğiz. Atak Faz-2 helikopterlerini teslime başlayacağız. Hisar-A ve Atmaca deniz füzesini 2020’de envantere alacağız. TCG Anadolu’yu 2020 sonunda teslim edeceğiz.

S-400 Hava Savunma Sistemi’yle ilgili soruyu da yanıtlayan Demir, ikinci sistemin ne zaman teslim edileceğine ilişkin bir tarih belirtmediklerinin altını çizdi. Demir, birinci sistemin doğrudan tedarik, ikinci sistemde ise ortak üretim ve teknoloji transferi konularının yer aldığını dile getirdi.

F-35’TE ABD ‘BEN YAPTIM OLDU’ YAKLAŞIMINDA

Demir, F-35 programındaki son duruma ilişkin, “Biz F-35’in ortağı olarak attığımız imzanın arkasındayız. Taraflı bir kararın gayri hukuki olduğunda ısrarcıyız. ‘Ben yaptım oldu.’ diye bir yaklaşım var. Programla ilgili bütün yükümlülüklerini yerine getiren bir ortağız. Programda kalmak istiyoruz tezini öne sürdük ve onu destekledik. Aylar önce bu kararı aldıklarını bildirenlerin söylediklerini duymamış kabul ederek firmalarımız üretimlerini devam ettirdiler. Biz firmalarımıza üretimi durdurmalarını söylemiş olsaydık programın tümü çok zor durumda kalabilirdi.” diye konuştu.

Türkiye’nin konuyla ilgili olumlu yaklaşımını göstermek adına üretime dair hiçbir negatif adım atılmadığını vurgulayan Demir, “Martta üretimi durdurma kendi (ABD) kararlarıdır. Bunun da yine bizim açımızdan belirli hukuki sonuçlarının olacağını düşünüyoruz. Marta kadar ne olur bilmiyoruz. Bu konuda ciddi bir görüşme zemini maalesef yok. Bir müttefik olarak ABD’nin tavrını anlamakta zorlanıyoruz.” Değerlendirmesinde bulundu.

İyi niyetini ve olumlu yaklaşımını muhafaza etmek adına Türkiye’nin programdaki imzasına sadık olduğunu kaydeden Demir, “Bu konuda tek taraflı adım atılamayacağını iddia ediyoruz. Bu konudaki hukuki haklarımızın da saklı olduğunu ve adımları atacağımızı belirtiyoruz. Programın selameti açısından hemen alternatif üretici bulmanın ne kadar zor olduğunun görüldüğünü düşünüyoruz. Top karşı tarafta.” ifadesini kullandı.

SU-35 İLE İLGİLİ TEKLİF KARŞI TARAFTAN

İsmail Demir, F-35’e alternatif olarak sunulan SU-35 konusunda gelişmelerin sorulması üzerine, “Daha önce de belirtmiştik. SU-35 konusunda karşı taraftan yapılan bir teklif oldu. Bu teklifi kendi içimizde görüşmeye devam ediyoruz. Teklifin çok geniş tartışılması gerekiyor. O teklif üzerine daha ileri somut bir gelişme olmadı” dedi.

Uzun menzil hava savunma sistemi “Siper” projesinde de çalışmaların sürdüğünü anlatan Demir, Hisar-A ve Hisar-O’da geliştirilen teknolojilerin proje için destek niteliğinde olduğunu söyledi.

ATAK HELİKOPTERLERİN PAKİSTAN’A İHRACI

Atak helikopterinin Pakistan’a satışına ilişkin de konuşan Demir, ihraç lisansı başvurusuna ilişkin işlemlerin devam ettiğini kaydetti.

Demir, Pakistan’ın 1 yıl ek süre vermeye razı olduğu bilgisini aktararak, şunları belirtti: “Beklemedeyiz. Alternatif motor sistemleri için öncelikle yerli motor geliştirme işlemleri süreci devam ediyor. Biz daha çok bunun yerli motorla karşılanabileceği iddiasıyla çalışmaları hızla devam ettiriyoruz. TUSAŞ da bir yandan ara çözüm için belirli temaslarda bulunuyor. İhracat izni için bekleme süresi bir yıl. Bir yıl sonunda Pakistan bizim yerli motorun geldiği aşamayı görür veya o zamana kadar ihraç izni çıkarsa bu iş devam eder.” Konunun Pakistan ile ABD tarafını ilgilendirdiğini söyleyen İsmail Demir, Pakistan tarafının da devrede olduğunu ve olumlu bir sonuç gelmesini umduklarını bildirdi.

TCG ANADOLU

İsmail Demir, Türkiye’nin ilk uçak gemisi TCG Anadolu ile ilgili soruları da yanıtladı. Demir, TCG Anadolu’da çok çeşitli hava sistemleri kullanılabileceğini, çeşitli kabiliyetlerde insansız hava araçlarının konuşlanmasında sorun olmayacağını söyledi. Demir, F-35 gibi pahalı bir alternatife gitmektense onun fonksiyonunu belli ölçüde icra edebilecek özellikle insansız sistemlerin bu platformda kullanılmasının mümkün olacağını, bu konuda zamanı geldiğinde gelişmeler olacağını ifade etti.

Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ (SSTEK) ve ULAK Haberleşme AŞ’nin faaliyetlerine ilişkin soruya Demir, “ULAK sistemi devreye girdikten sonra yabancı ürünlerin fiyatları önemli ölçüde aşağı getirildi. Turkcell şu ana kadar 2 bin 650, Vodafone ve Türk Telekom 250 sipariş vermiş.” Yanıtını verdi.

2019 yılını başlıklar halinde değerlendiren Demir, 2020 yılı hedeflerini de sıraladı.

2019 YILINDAKİ ÖNEMLİ FAALİYETLER VE TESLİMATLAR

HAVA

  • Akıncı Taarruzi İHA’nın ilk uçuşu yapıldı.
  • ATAK’ın lazer ikaz alıcı ve diğer elektronik harp sistemleri ile donatılmış FAZ-2 versiyonu ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.
  • Sürü İHA projesini başlatıldı.
  • İHA’ların GPS olmayan ortamda da görev yapacağı KERKES-

Küresel Konumlama Sistemi Bağımsız Otonom Seyrüsefer Sistemi Geliştirilmesi Projesini başlatıldı.

  • ANKA-AKSUNGUR ilk uçuşunu yaptı.
  • Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesini başlatıldı.
  • GÖKBEY’in ilk sertifikasyon uçuşu gerçekleşti.
  • Genel Maksat Helikopteri Programı kapsamında, toplamda

109 adet üretilecek T-70 Helikopterinin ilki hangardan çıkarıldı.

  • A400M Projesi kapsamında 8 ve 9’uncu uçakları teslim edildi.
  • Yük Helikopteri Tedarik Projesi kapsamında 4 adet CH- 47F Helikopterini teslim edildi.

DENİZ

  • MİLGEM 4. Gemi TCG KINALIADA hizmete girdi.
  • MİLGEM 5. Geminin inşasına başlanıldı.
  • Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi TCG ANADOLU denize indirildi.
  • Test ve Eğitim Gemisi TCG UFUK denize indirildi.
  • Yeni Tip Denizaltının ilki PİRİ REİS havuza çekildi, beşinci gemi SEYDİ ALİ REİS’in ilk kaynağı yapıldı.

Devamı M5 Dergisi Ocak 2020 Sayısında…

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close