Analiz: Rusya ve NATO arasında kriz büyüyor! Doğu Avrupa’nın geleceği nasıl şekillenecek? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Rusya ve NATO arasında kriz büyüyor! Doğu Avrupa’nın geleceği nasıl şekillenecek?

Abone Ol 

Rusya ve NATO, son dönemde Ukrayna ve Belarus’ta yaşanan gelişmeler üzerine sık sık karşı karşıya geliyor. İki taraf da bölgedeki faaliyetlerini artırırken, karşılıklı açıklamalarla birbirlerine yönelik tehditlerde bulunuyor. Peki, Rusya ile NATO arasında neler oluyor? Doğu Avrupa’nın geleceği nasıl şekillenecek?

Rusya ile NATO arasında, Belarus ve Ukrayna’da yaşanan gelişmeler nedeniyle gerilim tırmanıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Moskova hükümetinin, Batılı ülkelerden ve  Ukrayna’dan gelen güvenlik tehditlerine yanıt verebileceğini belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanı, Ukrayna’nın Rus ayrılıkçılarının kontrol ettiği ülkenin doğusunda yer alan bölgelerde askeri manevralarının ve insansız hava araçları ile yaptığı operasyonların, Moskova’nın güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu ve gerekmesi durumunda yanıt vermeye hazır olduklarını dile getirdi.

Lavrov, “Başkan Putin bir gerilim yaratılmaması çağrısı yaptı ancak Batı’nın Ukrayna’yı durdurma konusunda başarısız olması ya da onları böyle bir saldırıya teşvik etmesi halinde doğal olarak güvenliğimizi sağlayacak tüm gerekli adımları atacağız” ifadelerini kullandı.

Interfax haber ajansında yer alan habere göre, Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolai PatrushevRusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırı planı olmadığı yönünde açıklamalarda bulundu. Patrushev, NATO ve Ukrayna’nın Rusya sınırı yakınlarındaki faaliyetlerini yakından izlemeye devam edeceklerini kaydetti.

PUTİN: “UKRAYNA’DAKİ TEHDİTLER KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO’nun askeri altyapısını Ukrayna’da genişletmesinin Rusya için “kırmızı çizgi” olduğunu söyledi. Putin, “Ukrayna’ya saldırı sistemleri yerleştirilse Moskova’ya uçuş süresi yedi dakika olur. Bu tür tehditler yaratılması kırmızı çizgimizdir ama umarım durum buraya varmaz” ifadelerini kullandı.

Başkent Moskova’da yapılan “Rusya Çağırıyor” adlı etkinlikte konuşan Putin, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırı hazırlığında olduğu iddialarına da değindi. Konu hakkında konuşan Putin, “Söz konusu iddialara rağmen herhangi bir saldırı olmadı. NATO ile geçmişte neredeyse müttefiktik ancak tüm ricalarımıza rağmen sınırlarımıza doğru genişlemeye devam ettiler” şeklinde konuştu.

Polonya ve Romanya’ya fırlatma rampalarının yerleştirilmesine değinen Putin, “Bu bizim için tehdittir” ifadesini kullandı. NATO’nun Ukrayna’ya da benzer sistemleri yerleştirmesinin Rusya için bir sorun olduğunu belirten Putin, “Ukrayna’ya saldırı sistemleri yerleştirilse Moskova’ya uçuş süresi yedi dakika olur. Eğer hipersonik silahlar yerleştirilirse beş dakika olur. Biz de bizi bu şekilde tehdit edenlere karşı bir şey geliştirmeliyiz” dedi.

Rusya’nın hipersonik füze geliştirdiğini vurgulayan Rusya Devlet Başkanı, “Bu tür tehditlerin yaratılması kırmızı çizgidir ama umarım durum buraya varmaz. Dünya toplumu için sağduyu ve sorumluluk duygusunun hakim olacağını umuyorum” diye konuştu.

LUKAŞENKO’DAN NATO’YA RUS NÜKLEER SİLAHI TEHDİDİ

Rusya ile NATO arasında gerilimin yüksek olduğu bir dönemde, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’dan da gerginliği artıracak bir açıklama geldi. Lukaşenko, NATO’nun Almanya’da konuşlu Amerikan nükleer başlıklarını Doğu Avrupa ülkelerine taşıması halinde Belarus olarak Rusya’dan nükleer destek alabileceklerini ifade etti.

Lukaşenko, Rus nükleer silahlarına ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını söylerken; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında Belarus’tan çekilen nükleer silahları geri göndermeye çağırabileceğini belirtti. LukaşenkoBelarus’un Sovyet döneminden kalma gerekli askeri altyapıyı muhafaza ettiğine dikkat çekti.

İlk defa Kırım Yarımadası’nın Rus toprağı olduğunu söyleyen Lukaşenko, yakın bir zamanda Kırım’ı ziyaret etmeyi planladığını ifade etti.

NATO: “EN KÖTÜSÜNE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”

Geçtiğimiz günlerde Riga’da gerçekleştirilen Dışişleri Bakanları toplantısında açıklamalarda bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik faaliyetlerine dikkat çekerek, “En kötüsüne hazırlıklı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Ukrayna, Belarus yakınlarındaki kuzey sınırına Rusya’nın 90 bin askerlik yığınak yaptığı iddiasında bulunmuştu. Ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, geçen haftaki açıklamasında, Ukrayna istihbaratının Rusya destekli bir darbe planını ifşa ettiğini duyurmuştu.

Konu hakkında konuşan Stoltenberg, “Bir istila olasılığının yüzde 20 mi yüzde 80 mi olduğunu tartışabilirsiniz, sorun değil. En kötüsüne hazırlıklı olmalıyız” ifadelerini kullandı. NATO Genel Sekreteri, Moskova’nın niyetleri konusunda kesinlik bulunmadığını, niyetlerin değişip evrilebileceğini söylerken, Kırım’ın işgaline atıfla “Bunu daha önce yaptılar” diye konuştu.

DOĞU AVRUPA’YI NELER BEKLİYOR?

Yaşanan tüm gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda; Rusya ile NATO arasında Doğu Avrupa’daki gerilimin önümüzdeki dönemde daha da tırmanması bekleniyor. NATOKaradeniz’e kıyıdaş ülkelerde faaliyetlerini artırarak Rusya’yı çevrelemek istiyor. Bu kapsamda Bulgaristan ve Romanya’yı daha önce ittifaka dahil eden  NATOUkrayna ve Gürcistan’ı da ittifaka üye yapmanın hesaplarını yapıyor.

Moskova ise her fırsatta Ukrayna’nın NATO üyeliğinin kırmızı çizgisi olduğunu vurguluyor. Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğinin gerçekleşmesini bir güvenlik tehdidi olarak gören Rusya, bu durumun önüne geçmek için 2014 yılından bu yana bölgede yoğun askeri faaliyetlerde bulunuyor.

Doğu Avrupa’da tek müttefiki olan Belarus ile askeri ve ekonomik ilişkilerini her geçen gün geliştiren Rusya; NATO’nun bölgedeki nüfuzunu azaltmayı amaçlıyor. Bir taraftan Karadeniz’de sık sık tatbikatlar gerçekleştirirken, bir taraftan ise Belarus’a yönelik desteğini artıran Rusya; Doğu Avrupa’daki gücünü artırmak ve NATO tarafından gelen tehditleri engellemek istiyor.

Ukrayna ve Belarus’taki gelişmeler, ilerleyen dönemde Rusya ile NATO arasında sıcak çatışma riskini beraberinde getiriyor. Taraflar her ne kadar saldırı planları olmadığı yönünde açıklamalarda bulunsa da; bölgedeki askeri hareketlilik her geçen gün artmaya devam ediyor.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close