İngiliz Medyası: İngiltere’nin Türkiye’den Öğreneceği Derin Bir Ders Var
Azerbaycan, Dağlık Karabağ’daki son savaş sırasında Ermeni güçlerine karşı çarpıcı bir zafer elde etti ve yeni askeri stratejisinin zorlu dağlık arazilerde son derece etkili olduğunu kanıtladı. İngiltere’nin AB’nin dışındaki geleceğine adım atarken, Türkiye’nin nispeten kısa bir sürede geliştirdiği oldukça etkili drone sistemlerinden öğreneceği derin bir ders var.
İngiliz UK Defence Journal tarafından yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.
Azerbaycan, son derece profesyonel özel kuvvetlerini ve teknolojik üstünlüğünü Ermeni kuvvetlerini kapsamlı bir şekilde yenmek için kullandı.
Birleşik Krallık için, on yıllardır dış politika ve savunma politikaları için drone teknolojisindeki son gelişmeler, Küresel Britanya vizyonu için önemli dersler sunuyor.
Açıkçası, Azerbaycan’ın zaferinin kökenleri, 1992-1994’teki ilk Karabağ savaşında Ermenistan’a karşı aldığı acılı yenilgiden bu yana uzun yıllardır izlediği kurnazca politikada yatmaktadır. Bakü; ordusunu istikrarlı bir şekilde modernize etti ve NATO üyesi Türkiye ile stratejik ortaklığını derinleştirdi.
Eylül ayında gerilimler doruğa ulaştığında yaşananlar büyük ölçüde tek taraflı bir savaştı. Çatışmanın son günlerine kadar, Ermenistan’ın siyasi liderleri halkı önlerine çıkan aşağılayıcı yenilgiye hazırlamak için çok az şey yaptılar. Sıradan Ermenilerin hissettiği şok ve öfke, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın istifasını isteyen kitlesel protestolar ve çok sayıda üst düzey bakanın istifası ile Erivan’da hissedildi.
Ancak Ermeni yanlış adımları ne olursa olsun İngiltere için askeri olarak nereye yatırım yapacağı konusunda çatışma çok öğretici oldu. Azerbaycan’ın özel kuvvetleri, stratejik açıdan önemli Şuşa kasabası da dahil olmak üzere Ermenistan’ın kalelerine sahip çıkmada kilit rol oynayan son derece profesyonel bir ekip olduğunu ortaya koydu.
Ancak, Azerbaycan’ın teknolojik gücünü Türk yapımı TB2 insansız hava araçları kullanması olarak açıklamak neredeyse yeterli olacaktır.
Bu küçük insansız hava araçları, uzun süreler boyunca düşman mevzileri üzerinde gezinme yetenekleri ve nispeten ucuz maliyetleri ile savunma tahkimatlarında çok önemli olduğunu kanıtlayan bir unsur oldu.
İngiltere’nin 2015’teki en son Stratejik Savunma ve Güvenlik İncelemesinin (SDSR) drone filosunun yükseltilmesi tavsiyesi cesaret verici bir ilk adımdı. Dron teknolojisindeki ve diğer askeri donanımdaki en son gelişmelere ayak uydurmak, elbette, askeri üstünlüğü korumak ve önümüzdeki yıllarda stratejik hedeflerimize ulaşmak istiyorsak çok önemli.
Son raporlara göre; İngiliz Savunma Bakanlığı, Azerbaycan’ın TB2 insansız hava araçlarının son derece başarılı bir şekilde konuşlandırılmasının ardından, Birleşik Krallık’ın mevcut Predator filosunun tamamlayıcısı olarak daha küçük İHA’ları da içerecek şekilde kendi insansız hava aracı programını genişletmeye istekli olduğunu gösteriyor. Bu, önümüzdeki dört yıl içinde daha büyük bir savunma bütçesinin duyurulmasıyla önemli ölçüde daha kolay hale getirilen olumlu bir karar olacaktır.
Ancak İngiltere’nin AB’nin dışındaki geleceğine adım atarken, Türkiye’nin nispeten kısa bir sürede geliştirdiği oldukça etkili drone sistemlerinden öğreneceği derin bir ders var.
Bayraktar TB2 Büyük Bir Sonuçtur!
ABD Kongresi’nin Kürt güçlerine karşı kullanılacağı korkusuyla Türkiye’ye uçak ihraç etmeyi reddetmesinin ardından, Ankara bunun yerine kendi programını geliştirmek için yerli üretime yöneldi.
İngiltere halihazırda dünya lideri bir savunma üretim merkezi. Ve bu, küresel pazarda üretim anlamında rekabet üstünlüğünü koruduğumuz birkaç alandan birisi. Böyle olmaya devam etmemiz için her türlü çaba gösterilmelidir. Türk sistemine rakip olacak yeni bir yüksek teknoloji insansız hava aracı geliştirme programı başlatmak, hükümetin Küresel Britanya vizyonunugöstermesi ve İngiliz sanayi üretiminde yeni bir dönemi başlatması için dair net bir sinyal olacaktır.
Bu durum; Britanya’nın güvenliği, kalkınması ve dış politikasına ilişkin dünyadaki rolünü yeniden tanımlamak için iddialı bir çaba olacaktır. İngiltere’nin lider bir askeri güç ve üretim merkezi olarak yerini koruması için Türkiye’nin yüksek teknolojili drone sistemlerinnden ders alması ve böyle bir programa başlaması şüphesiz iyi bir adım olacaktır.
