Dünyada henüz başka bir örneği olmayan ve tamamen Türk mühendislerce geliştirilen GIDS sistemi ilk kez görücüye çıktı
Türkiye, yerli ve milli savunma sanayiinde kritik sistemler ortaya koymaya devam ediyor. Radar, elektro-optik, hidrojen itkili lançer ve haberleşme sisteminden oluşan ve dünyada örneği olmayan GIDS sistemi ilk kez görücüye çıktı. Çok daha düşük maliyetle daha fazla atım imkanı sağlayan sistemin yakın zamanda envantere girmesi bekleniyor.
Savunma, havacılık ve uzay sanayisi için çalışmalar gerçekleştiren çok sayıda firmayı bir araya getiren, ülkemizin en büyük savunma sanayii fuarlarından biri olan SAHA EXPO 2022 İstanbul’da başladı.
Fuarda en çok dikkati çeken sistemlerden biri de Gürbağ Savunma Teknolojileri tarafından üretilen GST Akıllı Savunma Sistemi (GIDS) oldu. Bir römork üzerine yapılandırılan GIDS; radar, elektro-optik, hidrojen itkili lançer ve haberleşme sistemlerinden oluşuyor.
Firmanın Genel Müdür Yardımcısı Mertkan Acar, TRT Haber’e özel yaptığı açıklamada hem sistemin genel özelliklerini anlattı hem de GIDS’i rakiplerinden ayıran farklı kabiliyetlerin üzerinde durdu.
Sistem 4 temel parçadan oluşuyor
GIDS’in 4 ana parçadan oluştuğundan bahseden Acar, bunları radar/optik, haberleşmeyi sağlayan anten birimi, lançer ve konsol olarak sınıflandırıyor. Dünyada daha önce bu tarz bir sistem üretilmediğinin altını çizen Acar’a göre Türkiye bu alanda çok önemli bir konuma yükselebilir.
Sistemin radar unsurlarıyla hedefi tespit ettiğinden bahseden Acar, yaklaşık 10 kilometre mesafeden araç tespitini yapabildiklerini, 5 kilometreden de insan hedefleri tespit edebildikleri bilgisini paylaşıyor.
Hidrojen beslemeli lançerin örneği yok
Acar, tespit edilen hedefe lançer üzerinden ateşlenen drone’larla karşı koyduklarını anlatıyor ve sistemi rakiplerinden ayıran ve dünyada tek olmasını sağlayan asıl kabiliyetini şu sözlerle özetliyor:
“Radar ve elektro-optik faydalı yükleri aracılığıyla elde ettiği hedef verilerini komuta-kontrol merkezine aktarabilen GIDS’in en kritik özelliği ise bünyesinde bulundurduğu lançer sisteminde saklı.
Genellikle patlatmalı şekilde kullanılan klasik lançer sistemleri, ya tek atım ömrüne sahip oluyorlar ya da her atım sonrasında bakım ihtiyacı doğuruyor. GIDS Sistemi’nin lançerinde ise hidrojen beslemeli itki sistemi kullanılıyor. Bu itki sistemi sayesinde hem mühimmat atımı sonrasında lançerler birden fazla kez kullanılabiliyor hem de atılan mühimmat, çok daha az şoka maruz kalıyor ve böylelikle olası arıza riskleri ortadan kaldırılıyor.
Lançerimizde 16 yuva var. Kabin içinde hidrojen üretebiliyoruz. Böylece her 5 saniyede bir atım yapabilecek kabiliyete erişiyoruz. Bu da hem devamlılık sağladığı için güvenlik güçlerimize çok önemli katkılar sağlıyor hem de yapısı gereği diğer yöntemlerden çok daha ucuza mal oluyor.”
Farklı tipte atımlar için çalışmalar sürüyor
Bu yıl sahada görülmesi beklenen GIDS’in hava savunma sistemlerimizi korumak adına onların yanına yerleştirilebileceği ya da başta güvenlik noktaları olmak üzere tehdit altındaki alanlara koruma sağlanabileceği üzerinde duruluyor.
Sistemin, son derece yüksek bir iharacat potansiyeli olduğuna işaret eden Mertkan Acar, “Halihazırda sabit kanatlı dolanan mühimmat atımı yapabilen GIDS Sistemi’nin prototipinin üretimini tamamladık. Farklı mühimmatların atımını yapabilecek GIDS konfigürasyonları için de çalışmalarını sürdürüyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Kaynak: TRT