İsrail, Basra Körfezi'nde Yavaşça Askeri Bir İttifak Kuruyor (Çeviri/Analiz) - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

İsrail, Basra Körfezi’nde Yavaşça Askeri Bir İttifak Kuruyor (Çeviri/Analiz)

Abone Ol 

İsrail’de yayınlanan bir rapora göre İsrail; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ı içeren bir “savunma ittifakı” oluşturarak Basra Körfezi’ndeki diplomatik varlığını genişletme planını işletiyor.

Reuters’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Sözkonusu ittifakın Arap üyeleri, kamuoyuna açık bir şekilde İsrail ile bu kadar derin bir projeye girme konusunda temkinli görünüyorlar.  Ancak İsrail, Arap devletleri ile arasındaki ilişkilerin iyileşmesi için ve uzun vadeli perspektifi dahilinde bu ittifakı hayata geçirme konusunda yavaş ve emin adımlar atıyor.

“İbrahim Anlaşmaları” ile başlayan iyileştirme süreci bölgede yeni dengelerin ortaya çıkmasına neden oldu. Kuşkusuz bölgedeki tüm ülkelerin birbirleri ile iyi ilişkileri olması çok daha iyi bir sonuç olacaktır. Fakat İsrail-Arap ilişkilerinin iyileşmesinin itici gücü barıştan ziyade bölgedeki risklerden kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır.

İsrail hükümetinin politikalarını elbette Amerikan siyasi söylemleri önemli ölçüde etkiliyor. Söz konusu meselede de Trump yönetimi sırasında atılan adımlar baş rol oynadı ve dikkat çekiciydi.

Trump yönetiminin, İsrail ile tam diplomatik ilişkilere geçmeleri için Arap hükümetlerine rüşvet vermek zorunda kaldığını hatırlamakta fayda var. BAE için rüşvet, F-35  savaş uçakları ve diğer gelişmiş askeri donanımdı. Sudan için terörizm listesinden çıkarılmasıydı. Fas için ise, Batı Sahra anlaşmazlığında ek silahların sağlanması ve uzun süredir devam eden ABD’nin tarafsızlığından vazgeçmesiydi.

Aslında ilgili Arap devletlerinden hiçbiri İsrail ile savaş halinde değildi. Tam diplomatik ilişkiler olmasa bile İsrail ile işbirliği içindeydiler. Suudi Arabistan ve BAE’nin İsrail’le olası bir “savunma ittifakı” hakkında konuştuğu ise zaten açıkca biliniyor.

Fakat bu yakınlaşmalar ve ilişkilerin yükselmesi herhangi bir barış planı yönünde değil. ABD’nin rüşvetleri aslında bölgedeki her şeyi barıştan uzaklaştırdı . Örneğin Batı Sahra meselesine yönelik politikadaki değişiklik, Fas ile Cezayir arasındaki gerilimi artırdı ve sorunu çözmek için uluslararası çabaları karmaşıklaştırdı. İsrail ile Filistinliler arasında herhangi bir barış umudu daha uzak hale getirildi. Arap hükümetlerinin Filistinliler üzerindeki baskısını içeren “dışarıdan-içeriye” bir çözüm kavramı oluşturulmaya çalışıldı ve boyun eğdirilmiş Filistinliler ortaya çıkarılmaya çalışıldı.

Basra Körfezi’nde askeri ittifaklar geliştirmek için atılan bu adımlar çatışma hatlarını keskinleştiriyor ve yoğunlaştırıyor.

“Bir bölgedeki tüm ülkelerin tam bir ilişkiye sahip olmasının iyi olduğu” genel ilkesi Basra Körfezi bölgesinde şu anda pek mümkün görünmüyor. İsrail’in yavaş ve kendinden emin adımlarla kurduğu askeri ittifakın tehlikeleri gündeme getirilmeli ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın anlayışı ile modellenen,  gerilimleri azaltmak ve barışçıl işbirliğini artırmak için tasarlanmış adımlar atılmalıdır.

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close