Araştırmacılar, Toplanma Teorisi yönteminin “Dünya’nın ötesinde yaşama dair ilk keşfi desteklemek için hayati önem taşıdığını” söylüyor.
Bilim insanları karmaşık moleküler sinyalleri izleyerek Dünya dışı yaşam arayışına yardımcı olacak yeni bir sistem geliştirdi.
Bu yönteme Toplanma Teorisi (Assembly Theory) adı veriliyor; moleküllerin daha küçük parçalara ayırılmasını ve benzersiz parçaların sayısını belirlemek için kütle spektrometrisinin (renk spektrumunun incelenip ölçülmesi) kullanılmasını içeriyor.
Bu özgün parçaların sayısı ne kadar çoksa, karmaşık bir nesne olma olasılığı o kadar yüksek, ayrıca bir evrim sürecinden geçmiş olma ihtimali de aynı derecede fazla oluyor.
Bu teknik Dünya üzerinden uygulanamıyor fakat araştırmacılar biyo-imzaların veya yeni yapay yaşam biçimlerinin ortaya çıkışının saptanmasını sağlamak için yabancı gezegenlere fırlatılan görevlerde kullanılabileceğini söylüyor.
Şu anda, NASA’nın Viking Mars keşif aracı gibi taşıtlar yalnızca basit molekülleri tespit edebiliyor ve bunlar canlılarla ilişkili olmayan, doğal süreçlerle açıklanabiliyor. Fakat araştırmacıların deneysel olarak ölçülebilir ilk yöntem olduğunu iddia ettiği bu teknik, mevcut sistemi geliştirebilir.
Bilim insanları moleküler toplanma sayısını spektrometre yoluyla gözlemleyebildi, bu da onu hem hesaplanabilir hem de doğrudan gözlemlenebilir hale getirdi.
Glasgow Üniversitesi’nden Regius Kimya Profesörü Profesör Cronin, “Sistemimiz, yaşam tespiti açısından yanlışlanabilir ilk hipotezdir. Herhangi bir bolluk durumunda rastgele oluşamayacak karmaşık molekülleri, sadece canlı sistemlerin üretebileceği fikrine dayanır. Bu, yaşamı tanımlama sorununu atlamamızı sağlıyor: Bunun yerine kimyanın karmaşıklığına odaklanıyoruz” dedi.
“Bu önemli çünkü yanlış pozitifler üretmeyecek bir yaklaşım geliştirmek, insanlık tarihinde yalnızca bir kez olacak bir olayı, yani Dünya’nın ötesinde yaşama dair ilk keşfi desteklemek için hayati önem taşıyor.”
Bilim insanları uzaylı yaşam formlarının önceden düşünülenden daha fazla ortamda gelişebileceğine inandıkları için bu tür ilerlemeler hayati önem taşıyor.
Bu ay yayımlanan araştırma, mikroorganizmaların tamamen hidrojenden oluşan bir atmosferde hayatta kalabileceğini ve çoğalabileceğini gösteriyor ki bu, çok sayıda dış gezegende yaygın görülen bir şey.
Kaynak: Independent
