USS Ohio denizaltısı Pasifik'te göreve çıkıyor - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

USS Ohio denizaltısı Pasifik’te göreve çıkıyor

Abone Ol 

Soğuk Savaş döneminde üretilen ve tek bir salvoda bir düzineden fazla Sovyet şehrini yok etmeye yetecek ateş gücüyle donatılmış USS Ohio denizaltısının, Pasifik’te göreve çıkacağı belirtiliyor. CNN International’dan Brad Lendon’a göre, bu ABD’nin Pasifik’teki en korkunç ateş gücü olabilir.

Donald Trump döneminde oldukça gergin geçen ABD-Çin gerilimi, Biden döneminde de hız kesmeden tırmanışa devam ediyor.

Washinton, geçtiğimiz haftalarda, Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı sulara, yine tartışmalı olan Tayvan Boğazı üzerinden, güdümlü bir füze destroyeri gönderdi. Muhrip, Pekin’in Güney Çin Denizi’ndeki hakimiyet iddialarına meydan okumak için, Paracel Adaları’na doğru devam etti.

Washington aynı zamanda bölgedeki sularda tatbikat için, devasa uçak gemilerinden ikisini konuşlandırdı ve en yeni muhriplerinden birini Japonya’ya gönderdi.

star.com.tr’de yer alan habere göre CNN International’dan Brad Lendon, bölgedeki gerilimin ABD donanmasının bölgeye yığılmasıyla nasıl tırmandığını anlattı. Lendon’a göre, USS Ohio Pasifik’teki en korkutucu ve çok yönlü ABD silah platformu olabilir.

Londra Kraliyet Hizmetler Enstitüsü’nde denizcilik uzmanı olan Sidharth Kaushal, USS Ohio ve kardeşleri USS Michigan, USS Florida ve USS Georgia’nın füze kapasiteleri ile düşman bölgesinde olmalarının, güçlü bir gemi karşıtı füze kabiliyetine sahip olan, ancak denizaltılara karşı savunmaları hala yükseltilmekte ve iyileştirilmekte olan Çin gibi rakiplerle karşılaştırıldığında önemli bir avantaj sağladığını söylüyor.

ÇOK FAZLA VE HIZLI BİR ATEŞ GÜCÜ

Artık nükleer füzeler taşımamasına rağmen, USS Ohio, tüm ABD Donanması denizaltıları gibi nükleer enerjiye sahip. Nükleer enerjili güdümlü füze denizaltı (SSGN) olarak bilinen Ohio, denizaltının pervanesini döndüren iki türbin için buhar sağlayan bir nükleer reaktör tarafından çalıştırılıyor.

Deniz Kuvvetleri, yalnızca mürettebatı için ‘yiyecek tedarik etme ihtiyacı’ hariç, su altında kalabilme kabiliyeti ve menzilini “sınırsız” olarak tanımlıyor.

Denizaltının nispeten büyük boyutu ve gücü, 154 Tomahawk seyir füzesi taşımasına olanak sağlıyor. ABD güdümlü füze destroyerlerinden yüzde 50 daha fazla ve ABD Donanması’nın en yeni saldırı denizaltılarının neredeyse dört katı silah taşıyor.

Her Tomahawk’ın, bir tonluk yüksek patlayıcı savaş başlığı taşıyabilirliği, Ohio’nun muazzam bir ateş gücüne sahip olmasını sağlıyor.

ABD Pasifik Komutanlığı Müşterek İstihbarat Merkezi’nde eski bir donanma kaptanı ve operasyonlar müdürü olan Carl Schuster, “SSGN’ler çok hızlı bir şekilde çok fazla ateş gücü sağlayabilir.” diyor.

SSGN’lerle ilgili açıklamalarda bulunan eski bir donanma kaptanı ve şimdilerde RAND Corp düşünce kuruluşunda deniz araştırmacısı olan Bradley Martin’ göre, Deniz Kuvvetleri, bağımsız, tespit edilmesi zor bir birim olarak, daha da fazla füze ateşlemek için daha fazla sayıda destroyere ihtiyaç duyarken, Ohio sınıfı güdümlü füze denizaltısı, Amerika’nın cephaneliğini tek başına bir okyanusta taşıyor.

Martin’in söz ettiği SSGN ateş gücünün büyüklüğü, USS Florida’nın Odyssey Dawn Operasyonu sırasında Libya’daki hedeflere 100’e yakın Tomahawk’ı ateşlediği Mart 2011’de gözler önüne serildi. Saldırıda SSGN’ler, ilk kez savaşta kullanıldı.

ANCAK ÇİN, LİBYA DEĞİL…

Bununla birlikte, Çin Libya değil ve Halk Kurtuluş Ordusu Donanması (PLAN), Libya’da olmayan çok sayıda ve gelişmiş denizaltı karşıtı savaş yeteneklerine sahip.

Pekin, düşman denizaltılarını batırmak amacıyla, anti-denizaltılar, fırkateynler ve düzinelerce avcı-katil denizaltı filosuna önemli derecede yatırım yapıyor. Ancak, tüm ilerlemelerine rağmen Çin, hala yetişmeye çalışıyor.

USS Ohio Pasifik’te faaliyet gösteriyorsa, Çin’in denizaltı karşıtı kuvveti kıyılarına daha yakın görev yapmak üzere tasarlandığı için, onu bulmak daha da zorlaşacaktır.

Uzmanlara göre, Ohio’nun ABD filosundaki diğer saldırı denizaltılarından daha sessiz olması, onu gizlice Çin kıyılarına yaklaştırabileceğini söylüyor. Yine de, bunu yapmanın oldukça zor olduğu da belirtiliyor.

Yakınlaşması, düzinelerce kara saldırı füzesini iç bölgedeki hedeflere yaklaştırabileceği anlamına geliyor.

Kaushal, “SSGN’ler gizlilikleri sayesinde ileri pozisyonlara geçebilir ve savunulan düşman bölgelerin derinliklerinde hedefleri vurabilir. SSGN’ler, ABD Donanması’na, hizmetindeki hemen hemen tüm diğer varlıklardan daha büyük bir uzun menzilli saldırı yeteneği sağlıyor.” diyor.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close