''Rusya'nın Türkiye'nin yardımına ihtiyacı var'' - M5 Dergi
GündemÖne Çıkan

”Rusya’nın Türkiye’nin yardımına ihtiyacı var”

Abone Ol 

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer, Türkiye’nin Karabağ’daki 30 yıllık Ermenistan işgalini sona erdiren Azerbaycan-Ermenistan savaşıyla varılan ateşkes anlaşması kapsamında Karabağ’da asker konuşlandırmasının, jeopolitik ve askeri açıdan ne anlama geldiğini ve olası yansımalarını değerlendiren Güçlüer, “Türkiye’nin bugün 13 ülkede askeri varlığı bulunmakta. Karabağ Türk Görev Gücü de Azerbaycan’daki Türk askeri mevcudiyetine ilave olarak Hazar’ın batısında kritik bir bölge olan Dağlık Karabağ’da konuşlanarak barış gücü görevleri icra edecek” dedi.

“KARABAĞ’IN BEKASI ÖNCELİKLİ AMAÇLARDAN”

Bir ülkenin başka bir ülkede askeri güç bulundurması o ülke ile birlikte jeopolitik çıkarların da korunmasında çok önemli bir kuvvet çarpanı olarak değerlendiren Eray Güçlüer şöyle devam etti:

“Dolayısıyla ülkeler arasındaki askeri güvenlik ve iş birliği anlaşmaları, taraflar için bölgesel çıkarların da garantisi durumundadır. Ancak Türkiye’nin Karabağ’a göndermeyi planladığı Barış Gücü bunlardan daha fazla anlam ve önem taşıyor. Örneğin KKTC’deki Türk Askeri Varlığı KKTC-Türkiye ortak çıkar parametresinin de ötesinde, adadaki Türk varlığının bekasının sağlanması bakımından çok önemlidir. Benzer şekilde neredeyse 30 yıldır işgal edilmiş kendi topraklarından göçe zorlanmış, demografik yapısı Türkler aleyhine değiştirilmiş Karabağ Türkü’nün bekasının sağlanabilmesi öncelikli amaçlardan biridir. Buna ilave olarak geçtiğimiz yüzyılın başında Rusya tarafından Zengezur bölgesine sokularak suni bir şekilde oluşturulmuş Ermenistan özelinde Türk askerinin bölgedeki varlığı, tüm emperyalist güçlere karşı denge ve caydırıcılık sağlayacaktır.”

“KAFKASLAR’DA YENİ BİR HAZAR JEOPOLİTİĞİ OLUŞUYOR”

Dr. Eray Güçlüer, “Günümüzde ABD başta olmak üzere Batı’nın etkisiyle Kafkaslarda yeni bir Hazar jeopolitiği oluşuyor. Kafkaslardaki jeopolitik şekillenme Hazar’ın doğusu, batısı ve güneyi olmak üzere kendisini iyice göstermeye başlamış durumda. Karabağ’da konuşlanacak askeri gücü sayesinde Hazar’ın batısındaki denklemde Türkiye daha aktif bir şekilde yerini alabilecektir” dedi.

“SOSYO-POLİTİK SONUÇLARI DA OLACAKTIR”

Türkiye’nin Azerbaycan’da asker konuşlandırmasının etkilerinin de Karabağ ile sınırlı kalmayacağını vurgulayan Dr. Eray Güçlüer “Elbette bunun sosyo-politik sonuçları da olacaktır. Özellikle Zengezur bölgesinden Nahcivan ile Karabağ arasında bir koridorun açılacak olması Türkiye ile Kafkaslardaki Türk dünyası arasında doğrudan bağlantının sağlanması anlamına gelir ki önümüzdeki süreçte bunun psikolojik etkilerinin de görülmesinin son derece muhtemel olduğu söylenebilir” diye konuştu.

“OLASI SALDIRILARI ÖNLEMEDE TAM YETKİLİ OLACAK”

Karabağ’da konuşlanacak Türk askerinin, dünyadaki diğer barış gücü misyonlarından farklı bir konuma sahip olduğunu anlatan Dr. Eray Güçlüer, “Türkiye ile Rusya arasında 11 Kasım 2020 tarihinde imzalanan mutabakatın 3. maddesinde olası bir saldırı girişimi karşısında, bunu önlemek için Türk askerinin tam yetkili olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasında bu yetki son derece önemli. Sadece gözetleme ve rapor verme durumunda olunmayacağı, gerektiği durumlarda provokatif olaylara ve saldırı girişimlerine cevap da verileceği anlaşılıyor” dedi.

“TÜRK-RUS ASKERİ İŞ BİRLİĞİ YAYILIYOR”

Dr. Eray Güçlüer, Karabağ ateşkesi çerçevesinde, Türkiye ile Rusya’nın Libya ve Suriye’den sonra Kafkaslarda da iş birliği yapacak. Türk-Rus askeri iş birliğinin gelişmesi, özellikle Batı ve ABD’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Yunanistan üzerinden Türkiye’ye uygulayabileceği bir takım dayatmacı politikaların ve ambargoların aşılmasında bu işbirliği faydalı olabilir” dedi.

“KAFKASLAR’DA BATI’YA KARŞI TÜRK-RUS HATTI”

Türk toprağı Karabağ’ın, Türklerin yaşam alanları içinde yer alan bir bölge olduğunu vurgulayan Dr. Eray Güçlüer, “Özellikle ABD ve batının Kafkasları dizayn faaliyetlerine karşı Rusya’nın bölgede bulunmasının güvenlik sorununu da beraberinde getiriyor. Bu güvenlik sorununun aşılmasında Rusya’nın Türkiye’nin yardımına ihtiyacı olduğu da görülüyor. Bölgedeki Türk-Rus iş birliği, bu yönüyle de önemli. Zira Rusya’nın Ermenistan’daki Paşinyan yönetimiyle yaşadığı politik açmaz bir bakıma Karabağ’da Türkiye ile yürüteceği ilişkilere daha fazla yönelmesini sağlayabilir. Bu ilişkilerin güçlenmesi Kafkas-Akdeniz jeopolitik ekseninin yeniden yapılandırılmasına da zemin hazırlayabilir” diye konuştu.

“JOE BİDEN İLE ABD BÖLGEDE ŞAHİNLEŞEBİLİR”

Kafkasya’daki yeni dengelerin oluşmasında ABD seçim sonuçlarının da etkisi olabileceğini belirtti. Donald Trump yönetimi sonrası oluşacak yeni siyasal iklim etkisiyle ABD’nin Ortadoğu-Kafkasya hattında daha şahin bir duruş sergileme ihtimalini yüksek gördüğünü kaydeden Güçlüer, “Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin hem Rusya hem de batıyla kurduğu ilişkiler bağlamında yürüteceği denge politikası, bölgede yaşanabilecek risk ve belirsizliklere karşı Türkiye’nin elini güçlendiriyor ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunuyor. Karabağ Türk Görev Gücü, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini daha da güçlendirecek, bölgenin huzur ve istikrarına katkıda bulunacak” diye konuştu.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close