Suriyeli silahlı güçler fesih ve tek ordu kararı aldı! PKKYPG için sonun başlangıcı
Suriye’de birlik-bütünlük/tam egemenlik açısından ön koşul, öncelikli gerçekleştirilmesi gereken ana unsur olarak kabul edilen TEK ORDU, tahmin edilenden kısa bir zaman diliminde yaşama geçiyor.
Türkiye’nin desteğinde Beşar Esed rejimini yıkarak Şam’da yeni bir dönemin başlamasını sağlayan hareketin fiili lideri Ahmet eş-Şaraa ilk günden itibaren, ülkedeki tüm silahlı unsurların feshedileceğini ve Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı tek bir ordunun yeniden yapılandırılacağını söylüyordu. Türk Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de, Suriye’deki son gelişmeleri yorumlarken, “Suriye Milli Ordusu, yeni Suriye ordusunun ana zemini olacak ve yeni ordu bu yolla yapılandırılacak” demişti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, yeni Suriye ordusunun yapılandırılması, silahlandırılması ve tüm etnik/dini ilişkilerden ayrılmış gerçek anlamda “milli ordu” olması için yoğun bir çalışma yürütmesi de bekleniyor.
ŞAM’DAKİ TARİHİ TOPLANTI, ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Suriye’nin yaşamakta olduğu geçiş sürecinde liderliğini üstlenen Ahmet eş-Şara üzerindeki askeri kamuflaj kıyafetini kısa bir zaman dilimi içinde gardropuna astı, ve sivil kıyafetiyle dikkat çeken bir karakter oluşturdu. Suriye’nin genç lideri, özellikle İsrail’den gelen tüm kışkırtmalara karşı sakin duruşu ve “kimseyle savaşmak istemiyoruz, yıkılmış bir ülke devraldık, önce halkın acil ihtiyaçlarını karşılamak, devamında ülkenin kalkınmasını, yeniden yapılanmasını sağlamak zorundayız” açıklamalarıyla da dikkat çekti.
Bu duruşu destekleyen son gelişme, Şam’da yapılan ve tüm muhalif silahlı unsurların lider kadrosunun katıldığı toplantı sonrası yapılan açıklama oldu.
Suriye resmi haber ajansı SANA, 61 yıllık Baas rejimini deviren silahlı grupların ‘kendilerini feshetme ve Savunma Bakanlığı çatısı altında birleşme’ konusunda anlaştıklarını duyurdu.
Haberde yeni yönetimin ‘kendilerini feshetme ve Savunma Bakanlığı çatısı altında birleşme’ konusunda silahlı gruplarla anlaştığı duyuruldu.
Anlaşmayı kabul ederek yeni yönetim çatısı altına girmeyi kabul eden grupların kimler olduğu açıklanmadı.
Bununla birlikte, yeni Suriye ordusunun Heyet Tahrir ül-Şam silahlı güçleriyle Türkiye’nin eğitip donattığı Suriye Milli Ordusu’nun birleşmesinden oluşacağı ve 300 bin personelli yeni bir ordunun yapılandırılacağı belirtiliyor.
DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANLARI TÜRKİYE’YE YAKIN İSİMLER
Suriye geçiş yönetiminin iki önemli koltuğunda Türkiye’ye olan yakınlıkları ile tanınan iki isim yer alıyor. Dışişleri Bakanı Türkiye’de yüksek lisans eğitimini sürdürecek kadar Türkiye ile yakın bir kimlik olarak Esad Hasan Şeybani oldu.
Savunma Bakanı ise HTŞ Komutanı Murhaf Ebu Kasra olarak adlandırıldı. Kasra, son 10 yılda, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı ile düzenli ilişkileri olan, Ankara’nın yakından tanıdığı bir karakter…
Bu iki ismin aynı zamanda Heyet Tahrir ül-Şam bünyesinde de belirleyici kimlik taşıdıkları, sözlerinin yüksek düzeyde kabul gördüğü de belirtiliyor.
Diğer yandan Suriye’de yeni yönetimde görev alacak kabine üyeleri de belli oldu. Yeni yönetim lideri Şara olacak. Başbakan ise Muhammed el-Beşir. Kadın İşleri Ofisi’ne Ayşe el Dibs atandı. Böylelikle Dibs, HTŞ hükümeti tarafından geçiş yönetiminde üst düzey göreve atanan ilk kadın oldu. Kabinede bir başka ilgi çeken isim ise Mahir Şara. Sağlık Bakanı olarak atanan Mahir Şara, HTŞ liderinin kardeşi.
Diğer bakanların isimleri ise şöyle: İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman, Adalet Bakanı Şadi el-Veysi, Enformasyon Bakanı Muhammed Yakub el-Ömer, Tarım ve Sulama Bakanı Muhammed Taha el-Ahmed, Eğitim ve Öğretim Bakanı Nezir Muhammed el-Kadiri, Yerel İdareler ve Hizmetler Bakanı Muhammed Abdurrahman Muslim, Vakıflar Bakanı Husam Hac Hüseyin, Yüksek Öğretim Bakanı Abdulmunim Abdulhafız, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Basil Abdulaziz.
PKKYPG VE AMERİKAN ASKERLERİ İÇİN ZOR BİR SÜREÇ
Suriye’de oluşturulan yeni yönetimin, Türkiye’nin bilgi ve birikimlerinin desteğinde “tek ordu” rotasına yönelmesi, ülkenin kuzeydoğusundaki PKKYPG unsurları ve destekçileri Amerikan ordusu açısından büyük bir risk oluşturuyor.
Yaşanılan gelişme çerçevesinde bölgedeki PKKYPG unsurunun silah bırakması, silahlı tüm güçlerini feshetmesi yada bu unsurları merkezi Şam yönetimi ile varılacak anlaşma çerçevesinde yeni kurulacak ordunun içinde eritmesi gerekiyor.
Bu, aynı zamanda Amerikan askeri varlığının Suriye topraklarından çekilmesi anlamına geliyor. İŞİD’le mücadele ve özellikle, PKKYPG’ye gardiyanlık görevi verilmiş olan İŞİD teröristlerinin tutulduğu cezaevinin güvenliği Suriye ordusunun kontrolüne geçmiş olacak.
Şu andaki Amerikan yönetimi, bu gelişmeye cevap olarak, bölgedeki Amerikan askeri varlığını 900’den 2.000 askere çıkararak verdi. Yeni gelen Donald Trump yönetiminin ise, Suriye’deki Amerikan askeri varlığından ilk fırsatta vaz geçme eğiliminde olduğu biliniyor.
Türk yetkililerin ısrarla ifade ettikleri “Suriye’nin PKKYPG’den temizlenmesi sürecinin 20 Ocak 2025’teki donald Trump yemin töreninden sonra hızlanması bekleniyor.