Analiz: ABD-İsrail Suriye’yi hedef aldı
Suriye’nin batısında, Lazkiye merkezli Nusayri azınlık bölgesinde yaşanılan kanlı olaylar Amerikan-İsrail ittifakı için Türkiye destekli yeni Suriye yönetimine saldırı için önemli bir gerekçe oldu.
Esed rejimi kalıntılarının “geliyorum” diyen kışkırtma ve saldırılarına müdahale eden ve henüz düzenli bir güvenlik gücü kimliği taşımayan farklı bölgelerden milis güçlerin, bazı Nusayri yerleşim bölgelerinde sivilleri hedef alması, yaşanılan infazların sonucunda yaklaşık 1.300 kişinin ölmesi Şam yönetimini zor durumda bıraktı.
Gelişme, yeni Suriye yönetiminin, Türkiye’nin de desteğiyle, Avrupa Birliği’ni ülkeye Esed rejimi sırasında konulmuş yaptırımları kaldırtma sürecinin sürdüğü bir döneme rastladı.
Yaşanılan kışkırtma, İsrail’in Suriye’deki Dürzi toplumu ve ülkenin kuzeyinde Amerikan desteğinde yapılandırılmış PKKYPG yönetimi üzerinden sürdürdüğü Suriye’yi parçalama stratejisinde, Nusayri alanında İran ile fiili bir işbirliği olduğunu da gösterdi.
Beşar Esed rejimi sırasında farklı cephelerde yer alan Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya, Suriye’de yaşanılan olaylar üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya birlikte çağırdılar.
Bu, Ukrayna üzerinde oluşan Trump-Putin ittifakının yakın gelecekte Suriye’de de etkin kimlik kazanacağını göstermesi bakımından önemliydi.
AMERİKA ŞAM YÖNETİMİNİ SEVMİYOR
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun gelişmeyle ilgili açıklaması, Amerikan yönetiminin Kiev’deki Zelenski gibi, Şam’daki el-Şara yönetimini de sevmediğini gösterdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Pazar günü Suriye’deki azınlıklara karşı “katliamlar” gerçekleştiren “radikal İslamcı teröristleri” sert bir dille eleştirerek, Şam’daki yeni yönetimi failleri sorumlu tutmaya çağırdı.
Rubio bir bildiride, “ABD, son günlerde Batı Suriye’de insanları katleden yabancı cihatçılar da dahil olmak üzere radikal İslamcı teröristleri kınıyor” dedi.
Washington’ın “Hristiyan, Dürzi, Alevi ve Kürt toplulukları da dahil olmak üzere Suriye’nin dini ve etnik azınlıklarına” desteğini vurguladı ve “kurbanlara ve ailelerine başsağlığı” diledi. Rubio ayrıca “Suriye’nin geçici yetkililerinin Suriye’nin azınlık topluluklarına karşı bu katliamların faillerini sorumlu tutması gerektiğini” belirtti.
KATLİAM İSRAİL’İN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜ
Kontrolden çıkan milis grupların Nusayri yerleşim birimlerinde sergiledikleri intikamcı katliam, şu anda iki devletin işine yaramış görünüyor: İran ve İsrail…
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Pazar günü Suriye’nin yeni yöneticilerini kendi halklarını “katletmekle” suçladı ve Avrupa ülkelerini Şam’daki geçici hükümeti meşrulaştırmayı bırakmaya çağırdı. Saar, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada,
“Bu hafta sonu maskeler düştü, [Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara – daha önce savaş adı Ebu Muhammed olarak biliniyordu] el-Culani’nin adamları kendi halklarını, sözde ‘Yeni Suriye’nin vatandaşlarını acımasızca katlettiler,” dedi.
İsrail dışişleri bakanı Pazar günü Avrupa ülkelerini “gerçeği okumada başarısız olmamaları” konusunda uyardı ve “uyanmaları ve ilk eylemleri bu vahşet olan bir rejime meşruiyet kazandırmayı bırakmaları gerektiğini” ekledi.
TÜRKİYE’YE ÇULLANACAKLAR, ANKARA TEMKİNLİ
Amerikan-İsrail ittifakının “parçalama kararı aldıkları” Suriye konusunda, kanlı kışkırtmaları kullanacağı ve bu arada, yeni yönetimin güçlü destekçisi Türkiye’yi de hedefe oturtacakları belli oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Amman’da gerçekleşen 5’li bölge toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye yönetimine dönük desteğini sergiledi, yeni kışkırtmalara dönük uyarılarda bulundu:
“Suriye’de yeni kurulan hükümetin aslında hem azınlıklara hem de diğer mezheplere yönelik ortaya koyduğu uzlaşmacı tavır, bölgede provokasyon bekleyen, karışıklık bekleyen birçok bölge ve bölge dışı aktörün hevesini kursağında bıraktı. Şimdi, hal böyle olunca, provokasyonu kendileri ortaya çıkarmaya yönelik bir takım adımlar attılar. Bu neticede ortaya çıkan olaylarda şu anda bir yatışma olduğunu görüyoruz. Suriyeli meslektaşlarımıza da hep konuşuyoruz provakasyonlara karşı uyanık olmak gerekiyor. Ama uluslararası platformlarda ortaya konan bazı propagandaların da tabii ki negatif etkileri olduğunu da görmemezlikten gelemeyiz. Burada bu provokasyonların önünü kesmek gerekiyor.”
SURİYE YÖNETİMİ BAĞIMSIZ SORUŞTURMA KOMİSYONU KURDU
Yaşanılan kanlı olaylardan sonra, Suriye yeni yönetimi, yeni kışkırtmaların önünü kesmek, Amerikan-İsrail ittifakının uluslararası düzeyde gerçekleştireceği propagandalara karşı tedbir amaçlı, yeni ve doğru bir adım attı: Bağımsız soruşturma komisyonu kuruldu…
Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Lazkiye’deki olayların tüm yönleriyle incelenmesi ve sorumluların belirlenmesi amacıyla yedi üyeden oluşan bağımsız bir komitenin görevlendirildiği belirtildi.
Bağımsız soruşturma komitesi, olayların çıkış nedenlerinin ve gelişim sürecinin araştırılması, sivillere yönelik ihlallerin soruşturulması ve sorumluların belirlenmesi, kamu kurumları, güvenlik güçleri ve orduya yönelik saldırıların incelenmesi için yetkilendirildi.
Komite, ayrıca gerektiğinde uzmanlardan destek alma yetkisine sahip olacak. Tüm devlet kurumlarının ise komiteyle tam işbirliği yapması zorunlu kılındı.
Soruşturma komitesinin, olaylara ilişkin kapsamlı raporunu 30 gün içinde tamamlayarak Suriye Cumhurbaşkanlığına sunması bekleniyor.
ŞAM YÖNETİMİ NUSAYRİLER İLE DOĞRUDAN TEMAS HALİNDE
Bu arada, Suriye Cumhurbaşkanlığı, 6-7 Mart’ta devrik rejim unsurlarının saldırılarıyla başlayan çatışma ve sivillerle ilgili bazı olayların yaşandığı sahil bölgesindeki vatandaşlarla doğrudan iletişim mekanizması kurulduğunu duyurdu.
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus illerini içine alan sahil bölgesindeki vatandaşlarla doğrudan iletişim sağlayacak yüksek komitenin kurulduğu bildirildi.
Buna göre, komite, sahil bölgesindeki halkla doğrudan iletişim kurarak onların görüşlerini dinleyecek; bölge halkına gerekli desteği sağlayarak güvenliklerinin ve istikrarlarının korunmasını temin edecek ve içinde bulunan “hassas dönemde” ulusal birliği güçlendirmek için çalışmalar yürütecek.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da konuyla ilgili video mesajında, komitenin sivil barışı korumakla görevli olacağını belirtti.
Devrik Esed rejimi kalıntılarının ve onların arkasında duran dış güçlerin, Suriye’yi bölerek ülkenin birlik ve istikrarını yok etmeyi amaçladığını dile getiren Şara, Suriye’nin iç savaşa sürüklenmeye çalışıldığı konusunda uyarıda bulundu.
Şara, rejim kalıntılarının “kendilerini bir an önce hukuka teslim etmekten başka şansı olmadığının” altını çizerek, ülkenin iç işlerine müdahale etmeye veya nifak yaymaya yönelik her türlü çağrıyı suç saydıklarını vurguladı.
Kaynak: M5