İsveç Savunma Enstitüsü Raporu: NATO ve Rusya Arasında Örnek Çatışma Senaryosu ve Sonuçları (Çeviri/Analiz) - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

İsveç Savunma Enstitüsü Raporu: NATO ve Rusya Arasında Örnek Çatışma Senaryosu ve Sonuçları (Çeviri/Analiz)

Abone Ol 

İsveç Savunma Araştırma Enstitüsü Rusya ve NATO arasındaki olası bir çatışma üzerine bir araştırma raporu yayımladı.

Defence One’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

İsveçli askeri uzmanlar, varsayımsal bir çatışmadaki güçler dengesini, potansiyel katılımcıların avantajlarını ve sorunlarını inceledi. Raporda şu tespitlere yer verildi.

“Olası bir çatışmada Rusya’nın öncelikli avantajı, önemli deneyime sahip sayısız ve iyi donanımlı kara kuvvetlerine sahip olmasıdır. Rus Ordusu mümkün olan en kısa sürede, verilen alanlar ve hedefler etrafında bir saldırı için görev grupları kurabilecek bir yapıya sahip. NATO ülkeleri ise benzer bir birliği ancak uzun çabalarla bir araya getirebilir. Dağınık bir yapıya sahip oldukları için lojistik ve destek süreçlerinde de büyük gecikmeler yaşamaları yüksek olasılık.

NATO’nun temel sorunlarından biri, askeri kuvvetlerinin Avrupa’ya dağılmasıdır. Birkaç ordudan oluşan grupların tek bir yönde toplanması oldukça karmaşık ve uzun bir işlemdir. İlerlemesi ve ortak hareket etmesi Avrupa orduları tarafından sürdürülen düşük seviyeli savaş hazırlığından da etkilenebilir.

Fakat; NATO’nun hava ve deniz alanlarında avantajları daha fazla. NATO bu alanlarda hızlıca ittifak birlikleri toplayabilir. NATO’nun Hava ve Deniz unsurları, Rus Hava Kuvvetleri ve Donanması’na göre nicelik ve nitelik bakımından üstün özelliklere sahip. Fakat bu ancak; ABD’nin katılımı, ABD gemilerinin ve uçaklarının harekat sahasına hızlı bir şekilde varması koşuluyla garanti edilebilir.

Varsayımsal Senaryo

Raporda; Rusya ve NATO’nun güç ve yetenek dengesi, Rusya tarafının Doğu Avrupa’dan başlattığı varsayımsal bir çatışma örneği üzerinden  değerlendiriliyor.

Senaryoya göre, Rus ordusu kendi toprakları ve Belarus toprakları üzerinden Baltık Devletlerine bir saldırı başlatıyor. Böyle bir saldırının amacı, bölgeyi hızla ele geçirmek ve yerel NATO kuvvetlerini yok etmek.

Operasyonel ve taktiksel olarak, böyle bir çatışmanın seyrinin ve sonuçlarının esas olarak kara kuvvetleri tarafından belirleneceği varsayılmaktadır. NATO ülkelerinin bu bölgeden yapacağı hava operasyonlarının ise, Rus hava savunma sistemleri tarafından yenilgiye uğrayabileceği belirtiliyor.

Rapor bu senaryo üzerinden, ilk birkaç gün içerisinde Rusya’nın kara alanındaki avantajlarını etkin bir şekilde kullanabileceğini ve saldırıyı geliştirebileceğini öne sürüyor. Ancak çatışmanın bundan sonraki ilerleyişi çeşitli faktörlere bağlı.

Çünkü böyle bir senaryoda ilk birkaç gün sonunda; sadece Baltık ülkelerinin potansiyel bir harekat sahası olmayacağı belirtiliyor. Başka bölgelerde de çatışmalar başlayabilir ve NATO buna hazırlıklı olmalı. Bu durumda, yalnızca savaşın patlak vermesinin risklerini değil, aynı zamanda farklı nitelikteki tehditleri de hesaba katmak gerekir.

Altı Adım

Rapora göre; NATO’nun Avrupa’daki potansiyelini artırması ve potansiyel hasımlarına daha etkin bir şekilde karşı koyması için bir dizi önlem alması gerekiyor. Rapor altı öneri ortaya koyuyor ve bu “altı anahtar önerinin” uygulanması durumunda NATO’nun savaş etkinliğini önemli ölçüde artıracağı belirtiliyor.

Rapor; her şeyden önce NATO ülkelerine kendilerini sadece Rusya ile çatışmaya mahkum etmemeye çağırıyor. Çin gibi diğer “potansiyel hasım ülkeler” ve terörizm gibi diğer tehditlere de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü böyle olası bir senaryoda hızlı bir şekilde Rusya’nın başka ülkelerle de ittifak yapacağına dikkat çekiliyor.

İkinci öneri, düşmanı caydırabilecek ve aktif olarak karşı koyabilecek yeni bir esnek tepki stratejisinin geliştirilmesi. Müttefik ülkeler üzerinde Rusya’yı tam ölçekli şekilde tehdit edebilecek bir nükleer tehdit yelpazesini oluşturmak gerekiyor.

Üçüncü fikir ise her alanda liderlik arzusundan vazgeçmektir. Avrupa ülkeleri, Rusya’ya her yönden üstünlük sağlamak zorunda değil. İhtiyaç duyulan tek şey, Rus ordusunu hızlı ve kolay bir zaferden mahrum edecek tedbirler almak. Bu büyük harcamalardan tasarruf  sağlayacak ve etkili bir koruma sağlayacak tespitinde bulunuluyor.

Raporun dördüncü önerisi, esnek ve çok bileşenli hazır kuvvetlerin oluşturulması. Bu hazır kuvvetler kara, hava, siber ve uzaya kadar tüm alanlarda inşa edilmeli ayrıca konvansiyonel ve nükleer kuvvetler tarafından desteklenmeli. Böyle bir güç, klasik bir ordu modelinden daha etkili olacaktır deniliyor.

Beşinci öneri ise; en basit, en ucuz ve en etkili yol olarak adlandırılıyor. Halihazırdaki kuvvetlerin inşası, eğitimi ve koordinasyon süreçlerinin daha kompleks bir yapı üzerine geliştirilmesi. Fakat buna paralel olarak altıncı adım gerekli.

Altıncı öneri; yakın ve uzun perspektifi göz önünde bulundurarak planlamalara hız vermek. Uzun vadeli yatırımlar gerekli ve zorunludur, ancak onların yardımıyla acil sorunları çözmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, orduların hızlı modernizasyonu için programlamaya ihtiyaç var.

Rapor şu tespitlerle son buluyor;

“Avrupa’daki durumun yakın gelecekte daha iyiye doğru değişmeyeceği aşikar. Dahası yeni zorlukların ve tehditlerin ortaya çıkması muhtemel. NATO’nun kendi analitik ve planlama yapılarını hızlı bir şekilde gözden geçirmesi ve NATO ülkeleri arasındaki ittifak ve koordinasyonu artırması gerekmektedir.”

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close