Türkiye-Rusya arasındaki gelgitli ilişki analizi - M5 Dergi
Savunma Haberleri

Türkiye-Rusya arasındaki gelgitli ilişki analizi

Abone Ol 

1- Rusya, Akdeniz bölgesinde, doğu Akdeniz’de dahil olmak üzere nüfuz elde etme istiyor. Lakin Rusya bunu bölgedeki ülkeler ile iş birliği yapmadan koordine edemiyor.

2 – Rusya, Suriye örneğinde olduğu gibi kendi vizyonuna,siyasi,ekonomik yol haritasına uygun siyasi bir uluslararası ortak bulmak durumunda kalıyor.Gene Suriye örneğinde olduğu gibi silahlı ve politik Suriye muhalefeti üzerinde en kuvvetli etkiye sahip olan Türkiye ile çalışması gerekiyor.

3. Suriye örneğinde Türkiye ile ilişki kurmaya çalışan Rusya aynı zamanda NATO’nun güney kanadını sarsıp yerini boşaltmasını sağlamaya çalışıyor. Keza Libya’da da NATO üyesi Türkiye ile hareket ederek Avrupa’nın dibinde güneyden kuşatarak burada yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

4. Her ne kadar bir hava savunma sistemi Ankara tarafından satın alınsa,nükleer santraller inşaatı projeleri olsa da Rusya-Türkiye ilişkileri için Rusya üzerindeki ekonomik yaptırımlar düşünüldüğünde taraflar için hayati olan ekonomik ilişkiler.

5. Rusya’nın Halep’teki uluslararası yolların, özellikle de İdlib’teki M4 karayolunun durumunu çözme ısrarı Türkiye’nin çıkarlarına zarar verecektir. Zira olası bir Esad rejimi saldırısı sonrası Moskova Cilvegözü Sınır Kapısı’nın karşısındaki Bab El-Hawa kapısının Şam’a teslim edilmesi talebiyle masaya oturmak isteyecektir.

6. Aynı çıkar çatışması Libya’da da geçerli. Ekonomik,siyasi,askeri,stratejik olarak Sirte havzası meselesi, Moskova ile Ankara arasındaki en önemli çekişme noktalarından biri.

7. Türkiye’nin Akdeniz’de sondaja başlaması Karadeniz’de bulması ve dahası da bulduklarını Ekim ayında açıklamaya başlayacak olması aynı zamanda Ankara’nın enerji temini konusunda Rusya dışında Azerbaycan, Katar ve bazı Afrika ülkelerinden yeni gaz kaynakları aramaya yönelmesi şu an için sessiz bir gerginlik yaratıyor.

2021’de Moskova ile olan enerji anlaşmalarının süresinin bitecek olması Türkiye’nin elini güçlendirecektir.

Zira Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı gaz ithalatı 1990’lı yıllardan sonra en düşük seviye olan 9 milyar metreküp ile %42’ye geriledi.

Yeni gaz ve petrol keşifleriyle beraber Ankara’nın Avrupa ülkelerine gaz dağıtım platformu olma çabası Rusya’yı oldukça rahatsız ediyor. Zira rezervlerden petrol ya da doğal gaz çıkarılmasıyla beraber Ankara Avrupa pazarında Moskova’ya gerçek bir rakip haline gelecek. Ankara,Avrupa için enerji tedarikinde siyasi,ekonomik,maliyet vs sebebiyle tercih sebebi olacaktır.

Rusya’nın Doğu Akdeniz havzasındaki çatışmaya ilişkin tutumu tamamen Türkiye aleyhindedir.

Türkiye’nin aleyhine olarak Rusya’nın, Güney Kıbrıs ve Fransa ile yakınlaşması dikkate değerdir.

Rusya’nın bu dosyadaki nihai tavrı, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiye de yansıyacaktır.

8) Ankara’nın Rusya meselelerindeki tercihlerinde Suriye dosyasında, gerek kuzeybatı gerek kuzeydoğu Suriye’deki durumda siyasi çözüm sürecinde, özellikle de Rusya’nın YPG/PKK varlığına karşı geliştireceği tutum ve tepki belirleyicidir.

9) Türkiye-Rusya ilişkilerinde Kasım’daki ABD seçimleri de belirleyicidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “iyi” ilişkileri olan Trump’ın yeniden seçilmesi ya da Demokratların adayı “Biden”’ın başkan seçilmesi Ankara’nın Moskova ve Washington ile olan ilişkilerini daha netleştirecektir.

10) Rusya’nın Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik kaygıları ve çıkarlarına yaklaşımı görünürde “sevimli” gözüksede ya da Türkiye’de bazı kesimler tarafından “müttefik” olarak gösterilmek istensede Türkiye’nin Suriye dosyasındaki rolüne karşı gösterdiği katılık veya esnekliğin boyutu, Tovuz meselesinde Ermenistan’a askeri destek vermesi ve yığınak yapması,Gürcistan’ı ‘by-pass’ etmek istemesi düşünüldüğünde Moskova’nın davranışlarının Ankara için yeterli seviyede olmadığı gibi güvenilir olarak değerlendirilemez.

11- Türkiye’nin dış politikasında aynı ABD gibi Rusya’da Ankara’nın çıkarlarını tehdit etmektedir.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close