Pekin'in Biden'e Hoş Geldiniz Hediyesi: Daha Fazla Tehdit ve Gerilim - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Pekin’in Biden’e Hoş Geldiniz Hediyesi: Daha Fazla Tehdit ve Gerilim

Abone Ol 

Pekin geçen hafta Washington’daki yeni ABD yönetimini benzeri görülmemiş yeni bir yasayla karşıladı. Bu, ABD-Çin ilişkilerinin Güney Çin Denizi’nde büyük bir yüzleşme olasılığını artıran bir durum.

Foreign Policy’de yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.

Pekin’in 1 Şubat’ta yürürlüğe giren yeni sahil güvenlik yasası, Çin Sahil Güvenliği’nin yabancı gemilere ateş etmesine, bu sularda gemileri teftiş etmesine ve diğer devletler tarafından gönderilen unsurları yok etmesine açıkça izin veriyor. Ama bununla da bitmiyor. Yasa ayrıca, gemilerin Çin tarafından sözkonusu sulardan geçişini de önlemek için “geçici yasak bölgeler” ilan etme hakkını da kapsıyor. Yasa, Doğu Çin Denizi’nde olası bir çatışmayı tetikleyebilir.

Eski Başkan Donald Trump’ın hazırladığı seçim sahtekarlığı iddialarına benzer şekilde, Çin, Güney Çin Denizi haritasına çizilen at nalı şeklindeki bir çizgi dizisi icat etti. Hatta Çin’in iddialarından bazıları uluslararası suları da kapsıyor.

Çatışma senaryolarını tahmin etmek için çok fazla hayal gücü gerekmez. Çin, Güney Çin Denizi’ndeki kıyılarda Filipin, Vietnam veya Malezya’nın petrol arama çalışmalarına bu kanunu gerekçe göstererek saldırırsa veya bölgeye giden ABD uçak gemisi veya görev güçlerine “geçici yasak bölge” ilan etseydi ABD nasıl tepki verirdi?

Çin’in eylemlerinin ortaya çıkardığı bu soru aslında taktiksel bir soru değil jeostratejiktir. Güney Çin Denizi ile ilgili baskın olan mesele, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’in Güneydoğu Asya ülkelerinin denizcilik özerkliğine yönelik tecavüzünü durduramamasıdır. Ne ABD askeri varlığı, ne ABD’nin Japonya ve Kore antlaşmasındaki taahhütleri ne de Tayvan ile sağlam ilişkiler Çin’in meydan okumasını engellemedi.

Biden ne yapabilir? Biden’ın Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Trump yönetiminin Çin’e karşı sert yaklaşımının doğru olduğunu, ancak taktiklerin yanlış olduğunu söyledi. Çin’in stratejik bir rakip olduğu konusunda fikir birliği varken, Trump yönetimi bu rekabetin koşullarını asla tam olarak tanımlamadı.

Biden’ın Beyaz Saray’daki yeni Asya danışmanı olan Kurt Campbell ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile birlikte iki nükleer devletin birlikte yaşama zorunluluğuna atıfta bulundu. Brookings China Strategy Initiative direktörü Rush Doshi ise Campbell ve Sullivan ile birlikte dayanıklı ve esnek bir güç dengesi oluşturulması için beraber çalışma çağrısında bulunmuştu.

Biden’ın ekibi, şüphesiz kapsamlı bir politika ile yeni bir süreç başlatmayı umuyordu. Ancak şimdi Pekin, Biden’ın ekibine kriz yönetimiyle meşgul olmaktan başka seçenek bırakmadı.

Trump yönetimi, durumu sadece iki taraflı olan bir ABD-Çin sorununa dönüştürmekle büyük bir hata yaptı. Biden’ın ise Çin’in dünyanın ortak sorunu olduğunu ortaya koyması gerekiyor.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close