ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Ukrayna’nın Rusya’nın 2014’te ilhak ettiği Kırım’ı hedef almasına yardım etmek için Kiev’e silah göndermeyi düşündüğü bildirildi.
Karadeniz ile Azak Denizi arasında yer alan Kırım, on binlerce Rus askerine ve çok sayıda Rus askeri üssüne ev sahipliği yapıyor.
ABD, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğu konusunda ısrar ediyor. Ancak Biden yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana bu konuda katı bir çizgi izledi ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik yıkıcı saldırılar için üs olarak kullandığı yarımadayı hedef alması için Kiev’e ihtiyaç duyduğu silahları sağlamayı reddetti.
Şarku’l Avsat’ın New York Times’dan aktardığı habere göre, bu durum son zamanlarda değişmeye başladı.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan birkaç ABD’li yetkiliye göre, Biden yönetimi Ukraynalı yetkililerle aylarca süren görüşmelerin ardından, böyle bir hareket gerilim riskini artırsa bile, Kiev’in ‘Rus sığınağını’ vurmak için güce ihtiyaç duyabileceğini kabul etti.
Yetkililere göre, ABD yönetimi, Ukrayna ordusu Rusya’ya Kırım üzerindeki kontrolünün tehdit edilebileceğini gösterirse, bunun gelecekteki herhangi bir müzakerede Kiev’in konumunu güçlendireceğine inanıyor.
ABD’li yetkililer Ukraynalı mevkidaşlarıyla, Putin’in Kırım’ı Rusya’ya bağlayan kritik bir ikmal yolu görevi gören kara köprüsü üzerindeki kontrolünü hedef almak için HIMARS füze sistemlerinden, Bradley zırhlı araçlara kadar ABD tarafından sağlanan silahların kullanımını tartışıyor.
Ancak ABD Başkanı, Ukrayna’ya yarımadadaki Rus tesislerine saldırması için ihtiyaç duyacağı uzun menzilli füze sistemlerini vermeye henüz hazır değil.
ABD’li bir yetkili, Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’nın güneyindeki toprakları ele geçirmesini sağlayan saldırılar düzenlemek için büyük ölçüde Kırım’daki askeri üslerine güvendiğini söyledi.
Söz konusu yetkili, bu üsleri zayıflatmanın Ukraynalıların savaşı kazanmasının ana hedefi olduğunu da sözlerine ekledi.
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın şehir ve kasabaları vurmaya devam etmesi halinde ülkelerinin yıllarca ayakta kalamayacağından endişe ediyor.
Bir diğer ABD’li yetkili ise, Kırım’ı hedef almaktan başka çare görmediklerini belirterek, bu konunun son günlerde Beyaz Saray’da üst düzey görüşmelerde ele alındığını bildirdi.
Biden yönetimi Ukrayna’nın Putin’in ‘Rusya’nın eski ihtişamını geri getirme arayışının ayrılmaz bir parçası’ olarak gördüğü Kırım’ı hedef almasına yardım ederse, bu Biden yönetiminin şimdiye kadarki en cesur hamlesi olacak.
Rusya’nın 2014’te yasadışı bir şekilde ilhak ettiği Kırım’a ilişkin yeni düşünce, Washington’un savaşa ilişkin politikasının gelişimini gösteriyor.
ABD’li yetkililer başlangıçta, Washington’ın Ukrayna kuvvetlerine Stinger uçaksavar füzeleri sağladığını açıkça kabul etmekten çekindi. Ancak çatışma boyunca, ABD ve onun NATO’daki müttefikleri kendilerine koydukları kısıtlamaları sürekli olarak gevşetti.
Ukrayna’ya Javelin ve Stinger füzeleri sağladılar, füze sistemleri, daha gelişmiş hava savunma sistemleri, zırhlı savaş araçları ve hatta bazı Batı üretimi tankları verdiler.
ABD’li yetkililere göre, ABD’nin düşünce ve politikasındaki değişimin nedenlerinden biri, Kırım’ı hedef almanın Putin’i taktik nükleer silah kullanmaya yöneltebileceğine dair azalan endişe ve korkulardır.
Emekli üsteğmen ve ABD ordusunun Avrupa’daki eski komutanı Frederick Hodges, “ABD yönetiminin Rusya’nın tırmanma tehdidinin daha önce düşündüğü gibi olmayabileceğini anladığını giderek daha fazla hissediyorum” dedi.
Ancak diğer bazı ABD’li yetkililer, Putin’in yarımadanın hedef alınması halinde vereceği tepkinin tahmin edilemez olduğunu söyleyerek, Rusya’nın tepkisinin hafife alınmaması konusunda uyarıda bulundu.
