İsrail’in silah üretiminde rekor artış: İsrail ürettiği silahları kime satıyor?
İsrail’in, uluslararası hukuka göre iş yapması yasak olan uluslararası kuruluşlarla gerçekleştirdiği silah anlaşmaları, aralarında eski güvenlik personeli ve muhalif siyasetçilerin de bulunduğu bazı İsraillileri gündemin ilk sırasına yerleştirdi.
İsrail, son istatistiklere göre, nüfusuna oranla silah ihracatında dünyada birinci sırada yer alıyor. Silah satışı anlaşmalarının bir kısmının diktatör rejimler veya bu rejimlerin yöneticileriyle ya da İsrail’le diplomatik ilişkisi olmayan ancak dolaylı güvenlik ilişkisi olan taraflarla yapılıyor olması dikkati çekiyor.
Eritre’ye İsrail silahlarının gönderildiği ve çeşitli anlaşmaların yapıldığı gizli güvenlik ilişkileri ortaya çıktı. Bu ülkede İsrail askeri üssünün olduğu ve İsrail Donanmasının Kızıldeniz’deki Eritre karasularında operasyonlar yürüttüğü de aleniyet kazandı. İsrail bu ilişkinin açığa çıkmaması için anlaşmaları yabancı şirketler adı altında yürütüyor. Bu anlaşmalara aşina olan İsrailli kaynaklara göre, iki ülke arasındaki ilişkiler, İsrail’in Eritre’de dinleme sahaları kurması noktasına kadar derinleşti ve böylece Tel Aviv’e bölge ülkeleri hakkında istihbarat bilgisi edinme özgürlüğü tanındı.
Aşdod ve Hayfa’dan Myanmar’a
Askeri uzmanlara göre “yasaklı anlaşmaların en tehlikelisi, İsrail’in Myanmar ordusuna gelişmiş silah sistemleri sağlamasıdır.” Tel Aviv’de ortaya çıkan belgelere göre, Elbit Systems Askeri Sanayi Şirketi ve İsrail devlet şirketi olan Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi uluslararası silah ihracatı yasağına rağmen Myanmar’daki cunta ile çok sayıda silah anlaşması imzaladı. İsrail Yüksek Mahkemesi’nin 2017’de verdiği karara ve 2018’de Myanmar’a silah ihracatının durdurulacağını duyurmasına rağmen bu anlaşmalar imzalandı.
Rapora göre, son yıllarda havacılık endüstrileri, Hayfa limanının yanı sıra Aşdod limanı üzerinden ağırlığı 250 tondan az olmayan dört sevkiyat silah taşıdı. Eldeki belgelere göre anlaşmalar arasında gemi yedek parçalarının yanı sıra uçak parçaları, metal paneller ve gelişmiş radar ekipmanları da yer alıyor. Havacılık ve Uzay Sanayii, 6 adet “Süper Dabura” gemisi tedarik etti.
Elbit Systems Askeri Sanayi Şirketi ise Myanmar filosuna “ACMI Pod” uçuş veri kayıt ve analiz cihazları ile Skylark İHA’larının yedek parçalarını sağladı. Skylark İsrail’de Sky Rider olarak bilinen, 25 milimetrelik hızlı ateş edebilen bir topla donanmış, uzaktan kumandalı bir taret.
14,5 mm makineli tüfeklerle donatılmış yeni Süper Dabura gemileri Myanmar’a tedarik edildi ve tahminlere göre bu sevkiyatlar Singapur ve Tayland üzerinden yapıldı.
Yabancı şirketler etiketi
İsrailli askeri uzman Oded Yaron, iki ülke arasındaki silah ticaretinin, İsrail ile Myanmar’da geçen yüzyılın ortasından bu yana hüküm süren rejimler arasındaki uzun süreli ilişkilerin ayrılmaz bir parçası olduğunu söylüyor.
Yaron: “Tel Aviv, daha önceki dönemlerde de Myanmar’a silah satmayı durdurmayı reddetmişti. Myanmar, 2016 ve 2017’de Rohingya halkına soykırım yaparken bile Myanmar ile ilişkiye ve ihracata devam etti.”
İsrail Yüksek Mahkemesi, avukat Ayti Mack liderliğindeki insan hakları aktivistlerinin sunduğu dilekçeye “gizli” bir kararla yanıt vermişti. İsrail, ancak kamuoyunun baskısıyla 2018 başında Myanmar’a ihracatı durdurduğunu duyurdu ancak sonra tekrar başlattı ve son iki yılda silah anlaşmaları gerçekleştirdi. Uluslararası düzeyde suçlanmamak için silah anlaşmaları “yabancı şirketler” etiketiyle tanıtıldı.
Bu bağlamda Melman şöyle diyor: “Hindistan ve İsrail 1991’den bu yana diplomatik ilişkilerini sürdürüyorlar. Silah anlaşmaları ve savunma ihracatı çerçevesinde de ilişkiler var ve bu etiket (yabancı şirketler) artık herkes tarafından bilinir hale geldi. Silah ticareti Güney Amerika, Güney Afrika ve başka diktatörlükle yönetilen ülkelerle ilgili olduğunda gerçek bir sorun var. Bu şüpheli silah anlaşmaları İsrail’e kötü bir itibar kazandırıyor, dolayısıyla tüm bu anlaşmaların daha şeffaf olması gerekiyor.”
12,5 milyar dolarlık savunma ihracatı
Knesset Üyesi Ofer Cassif ise İsrail’in insan haklarını ihlal eden herhangi bir ülkeye silah sağlamasını engelleyecek bir yasa teklifinde bulundu. Ancak yasa teklifi meclisten geçmedi, Knesset’te çoğunluk sağlanamadı.
Cassif, “İsrail’in insan haklarını ihlal eden ve diktatörlükle yönetilen ülkelerle gerçekleştirdiği silah anlaşmalarını sınırlamak zor. Bu durum, yalnızca İsrail içindeki bireyler veya derneklerle sınırlı olmayan uluslararası bir mücadeleyi gerektiriyor.”
Resmi olarak açıklanan anlaşmaların yanı sıra, verilere ve tahminlere göre bu anlaşmalar, İsrail’i silah ihraç eden ülkeler listesinin başına yerleştiriyor. İsrail Güvenlik Bakanlığı’ndan Tuğgeneral Yair Kulas’a göre, geçen yıl savunma ihracatı 12,5 milyar dolar ile rekor kırdı ve son beş yılda artış oranı yüzde 65’e ulaştı.
Son silah anlaşması Almanya ile yapıldı. İsrail tarihinin en büyük silah anlaşması olarak kabul edilen 3,5 milyar değerindeki bu anlaşma Almanya’ya Arrow-3 füze sisteminin satışını içerdi. Bu füze sisteminin, 200 ila 300 kilometre irtifada konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan savaş başlıklarına balistik hava savunması sağlayarak balistik füzelere karşı koyabileceği varsayılmaktadır. Kimyasal, biyolojik veya nükleer bir savaş başlığının nüfuslu bölgelerde patlama riskini azaltmayı amaçlayan bu sistem, İsrail’deki savunma füze sistemlerinin en üst katmanını oluşturuyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre bu anlaşma, Elbit Systems Askeri Sanayi Şirketi’nin ihaleyi kazanmasının ardından Hollanda ordusu ile yapılacak 305 milyon dolarlık anlaşma da dahil olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkeleriyle bu yıl sonuçlanması beklenen diğer silah anlaşmalarına dahil oluyor. Öte yandan Estonya yaklaşık 100 milyon dolar karşılığında İsrail insansız hava araçlarını satın alırken Finlandiya da ‘Davud Sapanı’ füze savunma sistemini satın alan ilk Avrupa ülkesi olarak kabul ediliyor.
Kaynak: Aawsat